1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

En küçük eyalette seçim heyecanı

26 Mart 2017

Almanya’da bu yıl üç eyalet seçiminin yanı sıra sonbaharda genel seçimler de yapılacak. Bu nedenle 2017 için “Süper seçim yılı“ tabiri kullanılıyor. Seçim maratonuna bugün, ülkenin en küçük eyaleti Saar’da başlanıyor.

Wahlkampf Saarland 2017
Fotoğraf: Getty Images/S. Gallup

"Büyük işlerin başlangıcı hep küçüktür." Saar eyaleti, imaj kampanyalarında bu slogan kullanıyor. Slogan, bu küçük eyaletin öneminin küçümsenmemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Ancak Fransa sınırındaki eyaletin adı anıldığında, Almanların çoğunun yüzünde yine de hafif alaycı bir gülümse beliriyor. Bazıları, eyaletin yerini haritada göstermekte bile zorlanıyor. Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki tartışmalı hiciv şiiriyle de gündeme gelen mizahçı Jan Böhmermann da Saar eyaleti için "gereksiz bir yer" ifadesini kullanıyor.

Alman medyasında ise Saar eyaleti genelde "ölçü birimi" olarak kullanılıyor. Örneğin orman yangınları ya da benzeri felaket haberlerinde, söz konusu olayın etkili olduğu alan anlatılırken "Saar eyaletinin iki katı büyüklüğünde" türünden benzetmeler yapılıyor. 2 bin 570 kilometrekarelik bir alana sahip eyaletin toplam nüfusu, 2011’deki sayım verilerine göre 996 bin civarında.

Fotoğraf: Getty Images/T. Lohnes

Normalde pek esâmesi okunmayan eyalet, 26 Mart'taki parlamento seçimleri nedeniyle bu günlerde gündemin üst sıralarında yer alıyor. Sonbahardaki genel seçimlerden tam altı ay önce yapılacak Saar eyalet seçimleri, siyasi göstergelerin yönünü görebilmek açısından oldukça önemli. Hayli yaşlı bir nüfusu olan eyalette yaklaşık 800 bin dolayında kayıtlı seçmen bulunuyor.

Almanya'ya sonradan dâhil oldu

Saar eyaletini Almanya için özel kılan en önemli unsur tarihçesi. Eyalet, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ekonomik açıdan Fransa’ya bağlandı. Federal Almanya’nın kuruluşu 1949 yılına dayanmasına rağmen, Saar eyaleti ülkeye 1957'de dâhil edildi.

Ancak eyalet, Fransa ile bağlarını koparmadı. Fransa, bir numaralı dış ticareti ortağı konumunda. Ayrıca Almanya genelinde tüm okullarda öğretilen ilk yabancı dil İngilizce olmasına rağmen, Saar okullarında Fransızca okutuluyor. Hatta 2043 yılına kadar Fransızcanın eyalette "geçer dil (lingua franca)" olması öngörülüyor.

İlginç Türkiye çıkışı!

Saar eyaleti geçtiğimiz haftlarda ilginç bir açıklamayla da gündeme geldi. Eyaletin Hristiyan Demokrat Birlik partili (CDU) Başbakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, Türk politikacıların eyalette tüm etkinliklerinin yasaklandığını söyledi. Bu çıkışı ilginç kılansa Türk politikacılarının zaten bu eyalette hiçbir referandum etkinliği planlamamış olmasıydı.  

Annegret Kramp-KarrenbauerFotoğraf: picture-alliance/dpa/F. von Erichsen

Gözlemciler, Eyalet Başbakanı Kramp-Karrenbauer’in popüler bir konuyla seçmen nezdinde puan toplamak için böyle bir açıklama yaptığını tahmin ediyor. ARD televizyonunun yaptığırdığı bir kamuoyu araştırmasına göre, Almanların yüzde 77’si Türk politikacıların Almanya’da propaganda çalışması yapmasına karşı çıkıyor. Görünen o ki, Kramp-Karrenbauer de bu rüzgârdan faydalanmak istedi.

Schulz faktörü etkili olacak mı?

Oysa eyalet seçimlerinde çok daha farklı etkenler belirleyici rol oynuyor. Örneğin Saar nüfusunun yüzde 62'si Katolik. Bu nedenle muhafazakâr partilerin burada geleneksel olarak bir üstünlüğü var. İktidar 18 yıldır CDU’nun elinde. Ancak bu durum 26 Mart’ta değişebilir. Sosyal Demokrat Parti’de (SPD) yaşanan kan değişikliğinin ardından, bu partinin oylarında belirgin bir artış gözleniyor. Martin Schulz’un genel başkan ve genel seçimler için başbakan adayı olması, sosyal demokratlara olan sempatiyi artırmış durumda. Schulz faktörünün Saar seçimlerinde de etkili olması bekleniyor.

Nitekim son anketler, CDU ile SPD arasındaki farkın bir puana kadar indiğini gösteriyor. ARD televizyonun verilerine göre CDU yüzde 35, SPD ise yüzde 34 dolayında desteğe sahip. Buna göre Schulz faktörü SPD'ye Saar'da tam 8 puan kazandırdı. SPD’nin olası bir koalisyon hükümetindeki ortağı olaraksa yüzde 13 seviyesindeki Sol Parti öne çıkıyor. Aşırı sağcı AfD, 2,5 puanlık bir kayıpla yüzde 6,5’luk oy oranına gerilerken, Yeşiller yüzde 4,5 civarında seyrediyor.

Almanya’da “Süper seçim yılı“ maratonu 7 Mayıs’ta, kuzeydeki Schleswig-Holstein seçimleri ile devam edecek. Buradaki seçimden bir hafta sonra ise Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya'da halk sandık başına gidecek. Maratonun finali etabında ise 24 Eylül’deki genel seçimler var.

© Deutsche Welle Türkçe

Janina Semenova

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik