1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın iş göçü akını endişesi

22 Nisan 2011

1 Mayıs'ta sınırlarını Doğu Avrupa ülkelerine açacak olan Almanya'da, Polonya'dan iş göçü akını yaşanacağından endişe ediliyor. Ancak bu endişenin abartılı olduğunu düşünenler de var. DW'den Diana Fong'un haberi...

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

1 Mayıs dünyanın pek çok ülkesinde işçi bayramı olarak kutlanıyor. Ancak bu yıl 1 Mayıs aynı zamanda, Almanya ve Avusturya’nın, istihdam piyasalarını, AB üyesi Doğu Avrupa ülkelerine açacağı gün. Almanya ve Avusturya, istihdam piyasasına akın olacağı endişesiyle 2004 yılında AB üyesi olan Doğu Avrupa ülkelerinin serbest dolaşım hakkını yürürlüğe sokmama kararı almıştı.

AB vatandaşı olmanın en büyük avantajlarından biri, 27 üyeli blok içinde kişinin istediği ülkede vize, izin ya da herhangi başka bir kısıtlama olmaksızın çalışabilmesi. Ancak 2004 yılında eski komünist sekiz Doğu Avrupa ülkesi AB'ye üye olduğunda, eski üyelerden bazıları işgücü göçüne engeller getirdi. Almanya da, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve diğer yeni üyelerin serbest dolaşım hakkını yedi yıllığına kısıtladı. Bu süre 1 Mayıs’ta sona eriyor.

100 bin kişi bekleniyor

Bonn’daki İstihdam Araştırmaları Enstitüsü’nde görevli iktisatçı Ulf Rinne, Polonya ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinden çalışmak için Almanya’ya önümüzdeki yıl içinde yaklaşık 100 bin kişinin gelmesini beklediklerini söylüyor. Bu rakam, Alman hükümetinin önceleri korktuğu gibi Almanlar'ın işini elinden alacak, ücret dampingine yol açacak ve sosyal güvenlik sistemini sömürecek milyonlarca kişiden çok daha azı anlamına geliyor.

Rinne, “Almanların Polonyalıların ülkeye akın edeceğini düşünmelerinin çok naif bir görüş olduğu kanaatindeyim. Çünkü göç etme kararı zor bir karar, kolay değil. İnsanlar Polonya’da oturmuş sınırların açılmasını ve işgücünün serbest dolaşım hakkının başlamasını bekliyor değil. Çünkü göç etmek isteyenler zaten çoktan başka ülkelere gitti" diyor.

Almanya ve Avusturya kısıtlama getirdi

AB içinde sadece Almanya ve Avusturya, Doğu Avrupa ülkelerinden işgücü dolaşımını yedi yıl süreyle kısıtlama yoluna gitmişti. İktisatçı Rinne’ye göre, bu durum iki ülke için sınırlarını hemen açan diğer üyelere kıyasla bir dezavantaj: “Yüksek nitelikli insanlar serbest dolaşım hakkını tanıyan ülkelere gittiler. İstihdam piyasasını açan İngiltere, İsveç, İrlanda gibi ülkeler bundan kârlı çıktı. Bu insanlar düşük nitelikli kişiler değil, ek istihdam fırsatı yaratan mühendis ya da sağlık sektöründe çalışan yüksek nitelikli kişilerdi. Almanya, istihdam piyasasında ihtiyaç duyulan bu insanları kesinlikle kaçırdı.“

Yeni üyeler AB üyesi olduklarında, ilk dört yıl içinde bir milyon kişi doğudan batıya göç etti. Bu yüksek bir sayı gibi gözükse de uzmanlar, bunu, eski komünist ülkelerin serbest piyasa ekonomisine geçmelerinin ardından her halükarda gerçekleşecek bir akın olarak görüyor. İşin ilginç yanı ise Almanya’nın kısıtlamalarının gerçekten gelmek isteyen göçmenleri durduramamış olması.

1 Mayıs'ı bekliyorlar

Rinne, bu kişilerin daha çok, bir şekilde Almanya'ya girmeyi başaran ve kendi işini kuran düşük nitelikli elemanlar olduğunu söylüyor. Düşük nitelikli kişiler, kendi işlerini kurup genelde kaçak çalışırken, yasal ve ücretlilere getirilen kısıtlamalar nedeniyle Alman şirketler ihtiyaç duyduğu işgücünden yoksun kaldı. Yaşlı bakımı ve sağlık hizmetleri konusunda Almanya’nın en büyük şirketlerinden biri olan Marseille Klinikleri'nin kurucusu Ulrich Marseille, sınırların açılacağı günü sabırsızlıkla beklediğini belirtiyor: “Polonya ve Baltık ülkelerinde, Almanya’da çalışmak isteyen insanları araştırmaları için görevliler tayin ettik. Polonya’dan gelen insanların 5 gün çalışıp üç gün izin yapması ve sonra tekrar beş gün çalışmasını içeren bir program başlattık. Şimdi Almanca öğreniyorlar. Burada yasal olarak çalışabilmeleri için 1 Mayıs’ı bekliyoruz.

1 Mayıs’tan başlamak üzere zaten önceden Almanya’da çalışıyor olan Polonyalılar ya da Çeklerin artık izne ihtiyaçları olmayacak. Ancak bu, işverenin çalışanların maaşını elden ödemeye son vereceği anlamına gelmiyor. Almanya-Polonya sınır bölgelerinde otel ve restoranların düşük ücretli çok sayıda sezonluk eleman çalıştırdığını belirten Turizm ve Eğlence Sektörü Birliği'nden Guido Zeitler, sektördeki karaborsaya dikkat çekiyor. Zeitler, “Ne yazık ki kayıt dışı eleman çalıştırılması bu sektörde hala yaygın bir sorun. Bu 1 Mayıs’ta bir gecede değişmeyecek. Acil olarak ihtiyacımız olan şey, sınır boyunca yasal bir asgari ücret standardının getirilmesi" diyor.

Fotoğraf: DW
Fotoğraf: DW

© Deutsche Welle Türkçe


Diana Fong / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster