Altın ve bitcoinde yükselişi ne tetikliyor?
9 Ekim 2025
Son haftalar portföyünde altın ve bitcoin bulunduran yatırımcılar için oldukça kazançlı geçti. Her iki emtia da yatırımcıların desteğiyle rekor seviyelere ulaştı.
Hafta ortasında altının ons fiyatı 4 bin dolar seviyesini aşarak önemli bir eşiği geçti. Ons, değerli metaller için kullanılan ve 31,1 gramlık bir ağırlık birimidir.
Aynı sırada dünyanın en eski ve en tanınmış kripto para birimi olan bitcoin de hafta başında ilk kez 125 bin doları aştı. Daha sonra bir miktar gerileyen bitcoin çarşamba öğle saatlerinde 122 bin dolar seviyesinden işlem görüyordu.
Şimdiye kadar 2025 her iki emtia için de oldukça verimli geçiyor. Altın, 1 Ocak'tan bu yana yüzde 50'nin üzerinde artarak 1970'lerden bu yana en büyük yükselişini yaşadı. Bitcoin ise dalgalı bir seyir izlese de yıl başından bu yana yaklaşık üçte bir oranında değer kazandı.
Fiyatlar neden artıyor?
Uzun süredir yatırımcıların belirsizlik dönemlerinde tercih ettiği "güvenli liman" olarak görülen altın, 2018'in sonlarından bu yana keskin bir yükseliş eğrisi izliyor ve o tarihten bu yana değeri yüzde 300'ün üzerinde arttı.
Belirsizlik, mevcut yükselişin sebeplerinden biri. ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergisi politikası, ABD hükümetinin borç düzeyinin sürdürülebilirliği ve dünyanın rezerv para birimi olarak Amerikan dolarına olan güven konusundaki endişeler belirsizlik yaratıyor.
Buna, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ve Gazze'deki çatışmalar nedeniyle devam eden jeopolitik belirsizlikler de olumsuz yönde etki ediyor.
Yakın dönemde ortaya çıkan bir diğer faktör ise ABD'de Kongre üyeleri arasındaki bütçe anlaşmazlığı sonucu hükümetin kapanması oldu. Bu durum doların değerinin keskin biçimde düşmesine yol açarken, altını yatırımcılar için cazip bir alternatif haline getirdi.
Altın ayrıca Japon Yeni'nin "güvenli liman" statüsünü kaybetmesinden de fayda sağladı. Japonya'da iktidardaki Liberal Demokrat Partinin (LDP) yeni lideri olarak Sanae Takaichi'nin seçilmesi ve böylece ülkenin ilk kadın başbakanı olmasının kesinleşmesiyle hafta başında Japon hisse senetleri yükseldi. Ancak izleyeceği ekonomik programa dair endişelerle yen değer kaybetmeye devam etti.
KCM Trade Baş Piyasa Analisti Tim Waterer, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Japonya'daki LDP seçimlerinin ardından gelen yen zayıflığı, yatırımcıların bir güvenli liman varlığını daha kaybetmesine neden oldu ve altın bu durumdan yararlanabildi" diyor.
Waterer ayrıca, ABD'deki durumun da altını daha cazip hale getirdiğini belirtti, "Devam eden ABD hükümetinin kapanması, ülke ekonomisi ve büyümeye etkisi üzerinde bir belirsizlik bulutu oluşturuyor" diye ekledi.
Bu koşullara, dünyanın en büyük ekonomilerinden olan Fransa'da süregelen kemer sıkma tartışmalarının gölgesinde Başbakan Sebastien Lecornu'nun istifası ve onu izleyen siyasi belirsizlikler de eklendi.
Ancak uzmanlara göre, altının mevcut yükselişinde yalnızca ABD ekonomisine ya da küresel ekonomiye dair endişeler değil, başka faktörler de etkili. Birçok analist, altına dayalı borsa yatırım fonlarına (ETF) yönelik talebin arttığını ve giderek daha geniş bir yatırımcı kitlesinin bu alana yöneldiğini belirtiyor.
Deutsche Bank analistleri müşterilerine gönderdikleri notta, "ETF talebinin sahneye bu kadar güçlü şekilde geri dönmesi, altına yönelik iki tür 'agresif' talep olduğunu gösteriyor: merkez bankalarından ve ETF yatırımcılarından gelen talepler" ifadelerini kullandı.
Altın uzun süredir dünya genelindeki merkez bankaları tarafından satın alınıyor ancak yeni ETF talebi mevcut yükselişi daha da körüklüyor. ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonunun (CFTC) son verileri, hedge fonlarının hâlihazırda ellerinde 73 milyar dolar değerinde rekor düzeyde altın bulundurduğunu gösteriyor.
Bitcoin için tablo nasıl?
Bitcoindeki rekor yükseliş büyük ölçüde Donald Trump'ın ABD Başkanı olarak yeniden seçilmesinden kaynaklanıyor. Trump'ın kripto paralara yönelik açık ve sık sık dile getirdiği desteği, sektördeki talep ve güvenin artmasına yardımcı oldu.
Bununla birlikte, tıpkı altında olduğu gibi daha fazla kurumsal yatırımcının bitcoine yöneldiğine dair kanıtlar da var. Bitcoin, ABD doları gibi diğer yatırım araçlarına alternatif bir seçenek olarak giderek daha fazla tercih ediliyor. Amerikan merkez bankası Fed'den beklenen faiz indirimlerinin de yatırımcıları bitcoin üzerinde daha fazla risk almaya cesaretlendirdiği anlaşılıyor.
Bitcoin ayrıca ABD ekonomisindeki belirsizlikten de güç kazanıyor; federal hükümet kurumlarının devam eden kapanması bitcoine olan talebi artırdı.
Standard Chartered Bank dijital varlık araştırma başkanı Geoffrey Kendrick, yatırımcılara gönderdiği notta, "Şu sıralarda hükümetin kapanması önem taşıyor" dedi.
"Bu yıl bitcoin 'ABD hükümeti riskleriyle' birlikte hareket etti; bunu en iyi şekilde ABD Hazine tahvillerinin vade primiyle olan ilişkisi gösteriyor" diye ekledi. Burada söz edilen vade primi, yatırımcıların uzun vadeli devlet tahvillerini ellerinde tutmak için talep ettikleri ek getiriyi ölçen bir göstergedir ve uzun vadeli ekonomik istikrara olan güven düzeyini yansıtır.
Bitcoinin mevcut gücünün bir başka nedeni ise yıllık döngüsüyle ilişkili olabilir. Ekim ayı, tarihsel olarak bitcoin için en güçlü aylardan biri. Emtia 2013'ten bu yana ekimde sadece iki kez fiyat düşüşü yaşadı.
Altın ve bitcoinde ralli sürecek mi?
Birçok gözlemci altın ve bitcoinin değer kazanmaya devam edeceğini ve yeni rekor seviyelere ulaşılacağını öngörüyor.
Geoffrey Kendrick, "(ABD'de) Hükümet kapalı kaldığı sürece bitcoinin yükselmeye devam edeceğini ve yakında 135 bin dolara ulaşacağını tahmin ediyorum" dedi. Trump yönetiminin kripto paralara yönelik olumlu politikaları sürdüreceği beklentisi de bu iyimserliği güçlendiriyor.
Altın açısından da yakın zamanda değer kaybedeceğini düşünen pek yok.
HSBC geçen cuma günü yatırımcılara gönderdiği notta, "Resmî sektör alımları sayesinde ralliler 2026'ya kadar devam edebilir; çeşitlendirici bir araç olarak altına kurumsal talep güçlü kalabilir" ifadelerini kullandı.
Londra merkezli banka, merkez bankalarının jeopolitik risklere karşı bir koruma aracı olarak büyük miktarlarda altın almaya devam etmesinin beklediğini belirtti.
Bu beklenti Dünya Altın Konseyi'nin temmuz ayı sonunda yayımladığı üç aylık raporla da örtüşüyor. Raporda yer alan ankete göre, rezerv yöneticilerinin yüzde 95'i önümüzdeki 12 ay içinde küresel merkez bankası altın rezervlerinin artacağını düşünüyor.