İstanbul 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nceki duruşmada, tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül hakkında "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen davanın tutuksuz sanığı Tibet Murat Sanlıman ise hakkındaki suçlamalardan beraat etti. Sanlıman, "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan yargılanıyordu. 

Duruşmayla ilgili DW Türkçe'ye değerlendirmede bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, verilen cezaları "oldukça ağır ve temelsiz" bulduğunu söyledi.

"Anlamlandırmakta güçlük çekiyorum"

Davayı Silivri'de izleyen isimler arasında yer alan Önderoğlu, "Gazetecilerin çeşitli tarihlerde yazdıkları yazılar, televizyon platolarında dile getirdikleri görüşler itibariyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almalarını anlamlandırmakta güçlük çekiyorum. Umuyoruz ki istinaf mahkemesinde bu durum bir an önce tespit edilir ve 18 aylık mağduriyetlere bir son verilir" değerlendirmesinde bulundu.

Ancak Önderoğlu, gazetecilerin tahliyesi konusunda AYM ve Ağır Ceza Mahkemeleri arasında yaşanan kriz sonrası, istinaf mahkemesine dair sürecin sembolik bir hâl alacağını sözlerine ekledi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri geçen ay haklarında Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından tahliye kararı verilen gazeteciler Şahin Alpay ve Mehmet Altan'ın tutukluluğunun devamına karar vermişti.

Önderoğlu, "İstinaf mahkemesinin tek başına bu yükü alabileceğini ve hukuk devletinin ilkelerini tek başına öne çıkaracağına pek inanmıyoruz. Burada belki konjonktür olarak Türkiye'nin başka bir iklime geçilmesiyle, iktidarın tekrar böyle bir süreci başlatmasıyla, bu dosyaların gerçek boyutları anlaşılabilir ve gazetecilerin, insanların yaşadıkları bu anti demokratik uygulamalar gözle görülür olur" dedi.

Yaklaşık 1.5 yıldır hapisteler

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan Gülen yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında açılan davada tutuklu yargılanan ve yaklaşık 1.5 yıldır cezaevinde olan Ahmet Altan, Mehmet Altan ile Ilıcak hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

DW,DHA/GA,ÖA,CÖ

© Deutsche Welle Türkçe