1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alternatif Nobeller insan hakları ve çevre aktivistlerine

29 Eylül 2021

Alternatif Nobel Ödülleri olarak da bilinen Doğru Yaşam Ödülleri’nin bu yılki sahipleri belli oldu. Ödüller dört insan hakları ve çevre aktivistine gitti.

Ritwick Dutta ve Rahul Choudhary
Ritwick Dutta ve Rahul ChoudharyFotoğraf: Right Livelihood Awards

İsveç Doğru Yaşam Vakfı tarafından verilen ve Alternatif Nobel Ödülleri olarak da bilinen Doğru Yaşam Ödülleri'nin sahipleri belli oldu. Bu yıl Kamerun'dan Marthe Wandou, Rusya'dan Vladimir Slivyak, Kanada'dan Freda Huson ile Hindistan'dan Orman ve Çevre Yasal İnisiyatifi (LIFE) ödüle layık görüldü.

Marthe WandouFotoğraf: Right Livelihood

Marthe Wandou

Kamerunlu barış aktivisti Marthe Wandou yıllardır cinsel şiddete karşı, kadın ve çocuk hakları için mücadele ediyor. Wandou'nun 1998 yılında kurduğu ALDEPA adlı sivil toplum örgütü eğitim, cinsel şiddetin önlenmesi, psikososyal danışmanlık ve hukuki yardım gibi konuları bütünsel bir yaklaşımla ele alıyor. Kamerun'un kuzeyinde 50 binden fazla kız çocuğuna destek veren ALDEPA radikal İslamcı terör örgütü Boko Haram'ın aktif olduğu bölgelerde de faaliyet gösteriyor.

1963 yılında ülkenin kuzeyindeki ücra bir köyde doğan Wandou, o bölgelerde çocukların özellikle de kız çocukların karşı karşıya olduğu sert gerçekliği bilen bir isim. Eğitime erişimin olmayışı, genç yaşta evlilik, başkaları tarafından hayatın belirlenmesi ve fiziksel şiddet söz konusu gerçekliğin, çeşitli boyutları. Wandou doğduğu köyden çıkmayı başaran, başkent Yaounde'de üniversite eğitimi alarak hukuk okuyan ilk kız çocuklarından.

Vladimir SlivyakFotoğraf: privat

Vladimir Slivyak

Rus çevre aktivisti Vladimir Slivyak, Ecodefense adlı çevre örgütünün kurucularından. Slivyak çevreye zarar veren faaliyetlere karşı tabandan mücadele edilmesi için yıllardır çaba gösteriyor. 48 yaşındaki aktivist, fosil yakıtların kullanımı, nükleer santraller ve radyoaktif atıkların taşınması gibi faaliyetleri tartışmaya açan ve bunları kısmen durdurmayı başaran projeleri ile biliniyor. Otoriter bir rejime sahip olan, dev petrol, doğal gaz ve kömür rezervleri olan Rusya'da bu çalışmaları yürütmek kolay değil.

Ecodefense 2013 yılında Rusya'da kömür karşıtı kampanya başlatan ilk çevre örgütü olmuştu. Ülke genelinde halk grupları arasında koordinasyon ve iletişim ağının kurulmasıyla birçok yerde protestolar düzenlendi. 2014 yılında da Kaliningrad'da bir nükleer santralin inşası sivil toplum örgütünün kamuoyunu konuyla ilgili duyarlı kılması sayesinde durdu.

Freda HusonFotoğraf: Michael Toledano

Freda Huson

Kanada'daki Wet'suwet'en yerli kabilesinin reislerinden olan Freda Huson, 2010 yılında British Columbia'da Unist'ot'en Kampı'nı kurdu. Sömürgeci dönemin yerlilerde açtığı travmaları iyileştirme hedefini güden kamp, aynı zamanda bölgede inşa edilmek istenen kaya gazı boru hattı projesine karşı bir protesto odağı haline geldi. Hat yerlilerin yaşadığı bölgelerden geçiyor. Kanada makamları geçen yıl kampın etrafındaki bir kontrol noktasına operasyon düzenlemiş bunun üzerine ülke genelinde protestolar düzenlenmişti. Huson'un başlattığı mücadelede boru hattı projesi bir yıl süreyle ertelenmiş olsa da inşaat devam ediyor.

Huson'un öncülük ettiği faaliyet yerli halkların çevre koruma ve toprak hakkı için verdiği mücadeleyi kültür ve hayat tarzının korunması mücadelesiyle birleştiriyor.

Orman ve Çevre Hukuk İnisiyatifi (LIFE)

2005 yılında Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de avukatlar Ritwick Dutta ve Rahul Choudhary tarafından kurulan Orman ve Çevre Hukuk İnisiyatifi (LIFE) çevre mücadelelerine hukuki destek sunuyor. Davaların uzun ve masraflı olması, dava açmak için maddi dayanak oluşturulmasında çekilen zorluklar onları böyle bir proje başlatmaya itmiş.

LIFE inşaat projeleri, ormanların tıraşlanması gibi çevreye yönelik tehlikeler karşısında topluluklara hukuki destek sağlıyor. Onların yardımı sayesinde sanayi şirketleri doğaya ve kamu sağlığına verdikleri zararlar nedeniyle tazminat ödemek zorunda kalıyor.

LIFE Hindistan'ın Orissa eyaletinde İngiliz maden şirketi Vedanta karşısında emsal gösterilebilecek bir dava kazanmayı başardı. Boksit madeni projesi 2010 yılında durduruldu ve karar Hindistan'ın en yüksek yargı merci tarafından da tanındı.

DW / EC, JD

© Deutsche Welle Türkçe