Anayasa Mahkemesi dengesini buldu
6 Ocak 2011Federal Anayasa Mahkemesi 16 üyesi arasına ilk kez feminist olarak tanınan bir hukukçu Susanne Baer katıldı. Almanya’nın tanınmış hukukçularından Baer, özellikle kadın-erkek eşitliği ve ayrımcılıkla mücadele konularında çalışıyor. Alman Kadın Hukukçular Birliği Başkanı Jutta Wagner, Susanne Baer’in bu göreve getirilmesini memnuniyetle karşıladığını belirtiyor. ”Bunun birinci nedeni Baer’in mesleki açıdan son derece nitelikli olması. İkinci nedeni ise Susanne Baer bir konuyu tartışarak, başkalarını ikna etme yeteneğine sahip olan tanıdığım az sayıdaki insandan biri. Federal Anayasa Mahkemesi’nde kararlar tek başına alınmıyor, tersine çoğunluğu sağlamak gerekiyor. Bunu yapabilmek için de çok zeki olmak, çok şey bilmek, bir konuda tezleri tartışmabilmek ve diğerlerini kendi yanına çekmeyi başarmak lazım. Ve bu yeteneklere sahip biri varsa, o da Susanne Baer.”
Ayrımcılıkla mücadele
60 yıl önce kurulan Federal Anayasa Mahkemesi’nin başkanlığını sadece bir kere bir kadın hakim üstlendi; hiç bir zaman kadın üyelerin sayısı üçte biri geçmedi. Susanne Baer’in Federal Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmesi ile kadın hakimlerin sayısı ikiye çıktı. Birinci senatonun tek kadın üyesi olan Baer’in görevleri arasında temel hakların ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan şikayetlerin incelenmesi bulunuyor. Bu temel haklar arasında cinsel kimlik nedeniyle ayrımcılığın engellenmesi yer alıyor. Susanne Baer, bu konuda yapılacak çok iş olduğunu düşünüyor. ”Federal Anayasa Mahkemesi, temel hakların korunmasını sağlamak için akılcı ve uygun olanaklara sahipti. Ancak şu sıralar bunu yapmıyor. Federal Anayasa Mahkemesi’nde biraz değişim olduğunu söyleyebilirim ama daha fazla değişim gerekiyor.”
Örnek ülke Kanada
Susanne Baer, temel hakların korunması açısından Batılı devletleri karşılaştırdığı zaman en iyi konumda olan ülkenin Kanada olduğunu belirtiyor. ”Kanada’da kişilerin cinsel tercihleri anayasada yer almıyor ancak geylerin, lezbiyenlerin, biseksüellerin, heteroseksüellerin hakları büyük ölçüde korunuyor. Artık Kanada’da toplumun bir çok yerinde öyle bir noktaya gelindi ki, hangi cinsel tercihe sahip olduğunuza değil, nasıl bir insan olduğunuza bakılıyor.”
Kadın-erkek eşitliği
Cinsel tercihini saklamayan ilk Anayasa Mahkemesi hakimi olan Baer’in mücadelesini verdiği bir diğer konu ise kadın kotası. Baer’e göre, yönetici düzeyinde daha çok kadının bulunmasıyla kararlar farklı bir bakış açısıyla verilebilir. Baer, bunu şöyle açıklıyor: ”Bu nedenle kotaya karşı neden bu kadar önyargıyla yaklaşıldığına bakmak ilginç. Neden insanlar ‘aman tanrım, kadınlara öncelik verilmesin, bu haksızlık olur veya zavallı kadın, kota sayesinde işi oldu’ diye düşünüyor? Bu düşüncelerin tümü bir mit oluşturuyor. Daha dikkatli olarak bakıldığında kadınları teşvik edecek önlemlerin her yerde alınmış olduğu görülüyor ve gerçekten hiç bir değişim olamayacak alanlarda da değişim yaşanıyor. Yani hedefe ulaşmak için bu yoldan geçmek gerekiyor.”
© Deutsche Welle
Haber: Henriette Wrege / Çeviren: Jülide Danışman
Editör: Ahmet Günaltay