Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada "Avrupa Birliği'nin Hollanda'nın arkasında durmasının son derece vahim olduğu" belirtilerek AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın açıklamalarına işaret edildi. 

"AB yetkililerinin diplomatik sözleşmeleri ihlal eden ülkeler yerine Türkiye'ye aşırı söylem ve adımlardan kaçınması çağrısında bulunan açıklamalar yaptığını" kaydeden Bakanlık, "Esasen yabancı düşmanlığı ve Türk karşıtlığı gibi aşırı uçlara prim verdiğinin farkına varması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

AB'nin "15 Temmuz darbe girişimi ve PKK tarafından düzenlenen terör saldırılarından sonra yaptığı açıklamalarda olduğu gibi objektiflikten uzak" bir açıklama yaptığını savunan Bakanlık, "AB’nin korumacı bir tavırla üye ülke dayanışması arkasına saklanması ve insan hakları ile Avrupa değerlerini açıkça ihlal eden Hollanda’nın arkasında durması son derece vahimdir" dedi.

AB'nin Hollanda'nın aksine Türkiye'nin hukuktan sapmadan izlediği siyaseti görmezden gelmeyi tercih ettiğini ifade eden Bakanlık, "Tüm bu sebeplerden dolayı, AB’nin bu basiretsiz açıklaması ülkemiz için bir değer taşımamaktadır" şeklinde açıklamasını sürdürdü.

Hahn ve Mogherini'nin ortak açıklaması

AB yetkilileri Mogherini ve Hahn, Hollanda - Türkiye krizine ilişkin dün yaptıkları ortak açıklamada Türk hükümetini ateşe körükle gitmemesi konusunda uyarmıştı. Hahn ve Mogherini, Türkiye'ye "durumun daha da gerginleşmesine yol açacak  aşırı açıklamalar ve davranışlardan kaçınması" çağrısında bulunmuştu.

Anayasa referandumu vesilesi ile düzenlenmesi planlanan etkinlikler konusunda kararın ilgili ülkelerde olduğunu vurgulayan Hahn ve Mogherini, Venedik Komisyonu'nun raporunda yer alan tespitler nedeniyle anayasa reformu ile ilgili planlanan referandumun endişe yarattığına da işaret etmişti.

AB Komisyonu'nun planlanan değişiklikler nedeniyle Türkiye'de "aşırı güç yoğunlaşmasından" endişe ettiği kaydedilen açıklamada, yargı bağımsızlığının da etkilenmesinden kaygı duyulduğu ifade edilmişti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/HS/BK