1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
İnsan HaklarıTürkiye

"Açık görüşlerin durdurulması insan hakkı ihlalidir"

12 Kasım 2021

Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi 14 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi gerekçesiyle cezaevlerinde açık görüşlerin durdurulmasını insan hakkı ihlali olarak nitelendirdi.

Şanlıurfa Cezaevi (Arşiv fotoğrafı)
Şanlıurfa Cezaevi (Arşiv fotoğrafı)Fotoğraf: Getty Images/AFP

Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi'nden, 14 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi gerekçesiyle cezaevlerinde açık görüşlerin durdurulmasına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Gerekli tedbir ve önlemler alınarak ulaşılabilecek olan sonuca açık görüşlerin tamamen yasaklanmasıyla erişmeye çalışmak, insan hakkı ihlallerine sebep olmakla birlikte avukatların mesleğini gereği gibi ifa etmelerinin önünde de engel oluşturmaktadır" denildi.

Pandemi gerekçesiyle açık görüşlerin yasaklanması ile hükümlü ve tutukluların yaklaşık 20 aydır dış dünya ve yakınlarıyla irtibatının kesildiği belirtilen açıklamada, bu durumun sadece hükümlüleri ve tutukluları değil onların yakınlarını ve vekillerini de olumsuz etkilediği belirtildi.

"Bakanlığın cezaevlerinde sürdürmeye devam ettiği haklı ve bilimsel bir sebebe dayanmayan pandemi önlemleri, tutuklu ve hükümlülerin hak ettikleri insani yaşam koşullarına erişmesine engel teşkil etmektedir" ifadelerine yer verilen açıklamada, bu dönemde avukatların tutuklu ve hükümlü olan müvekkilleri ile görüşmelerini bir paravanın arkasından gerçekleştirdikleri, avukat-müvekkil gizliliği içerisinde kalması gereken bilgi ve belgeleri paylaşamadıkları böylece, hükümlü ve tutukluların öncelikle hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma hakkının ihlal edildiğine vurgu yapıldı.

Ayrıca açıklamada tutuklu ve hükümlülerin yakınları ile temas kurmasına imkân sağlanmadan görüşmeye zorlanmalarının, aile hayatına saygı hakkının da ihlaline sebep olduğu kaydedildi.

Açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, "Hükümlünün ailesi ve yakınlarıyla ilişkisinin kısıtlanmasının neden olacağı sıkıntılara yenileri eklenmemeli ve hükümlüler yalnızlığa mahkûm edilmemelidir" ibaresine yer veren Ploski/ Polonya ve hükümlünün ailesiyle ilişkini devam ettirmesinde devletin pozitif bir yükümlülüğünün olduğuna vurgu yapılan Messina/ İtalya kararları da hatırlatıldı.

Baro'dan yapılan açıklamada, "Cezaevlerinde uygulanan mevcut açık görüş yasağının kaldırılarak diğer toplumsal alanlardaki pandemi kuralları ile uyumlu olacak şekilde (aşı kartı veyahut son 48 saat içerisinde sağlık kurumlarından alınmış Covid-19 PCR testi negatif sonucu ile birlikte) tutuklu ve hükümlülerin yakınları ve avukatları ile açık görüşüne imkân sağlanmalıdır. Zira mevcut durum, hükümlülerin yargı kararı olmaksızın temel hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmasına ve cezalandırılmalarına neden olmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

ANKA/TY,EC

©Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik