Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Berlin temasları kapsamında cuma akşamı Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, cumartesi günü ise Cumhurbaşkanı Christian Wulff ve Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hannelore Kraft ile görüştü. Davutoğlu’nun görüşmeleri sonrasında basına açıklama yapılmadı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Wulff ile görüşmesi öncesinde ise Berlin Türkevi'nde Türk sivil toplum örgütü temsilcileri ile biraraya geldi. Davutoğlu, toplantının basına açık bölümünde yaptığı konuşmada, Almanya'da işlenen ırkçı cinayetlerin aydınlatılmasının takipçisi olacaklarını ve bu cinayetler aydınlatılana kadar Almanya’daki bir numaralı gündem maddesinin bu olacağını söyledi.

“Cinayetlerin arka planı aydınlatılmalı”

Davutoğlu, yaklaşık bir saat süren konuşmasında, bunların sıradan eylemler olmadığının bilindiğini, bu cinayetlerin “belirli bir zihniyetin masaya yatırılmasını gerektiren olaylar” olduğunu ifade etti. Hamburg, Frankfurt ve Münih’te kurbanların yakınlarını ziyaret ettiğini ve Alman yetkililerle görüşmeler yaptığını hatırlatan Davutoğlu, bu olaylardaki “iki ürkütücü” noktaya dikkat çekti: “Birincisi eğer bu ırkçı terör örgütü bir tesadüf neticesi yakalanmamış olmasaydı veya yaktıkları evde bazı evraklar tümüyle yok olmuş olsaydı, hiç bir zaman biz bu cinayetlerin mahiyetini bilemeyecektik. O kadar ürkütücü bir şey ki, daha ne kadar cinayet bu saikle işlendi, şimdi bunu sorgulamak durumundayız.” Bu cinayetlerin arka planının aydınlığa kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “eğer bu olayların arka planı bütünüyle ortaya çıkmaz ve aydınlatılmazsa, yapılan güzel açıklamaların anlamı kalmaz” dedi.

“Olaylar 10 yıl nasıl gizli kaldı?”

Irkçılık gibi bir ideoloji ile insanların öldürülmesinin büyük bir tehlike olduğunu ifade eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ancak bu yapının 10 yıl boyunca gizli kalabilmiş olmasının daha vahim olduğunu söyledi. “Almanya gibi sistemi güçlü, güvenlik yapıları güçlü, işleyen son derece disiplinli ve siyasi yapı içinde bir mesele 10 yıl gizli kalıyorsa, önce Alman yetkililerin ‘bu nasıl gizli kaldı’ diye sorması lazım” diyen Davutoğlu, “bu yapı içerden destek almadan bu şekilde gizli kalabilir miydi?” sorusunu sordu.

“Zihniyet cinayetlerden daha felaket”

Davutoğlu bu olaylarda yaşanan ikinci ürkütücü noktanın ise yakınlarını kaybedenlere zanlı muamelesi yapılması olduğunu belirtti. Kurbanların yakınlarından DNA örnekleri alındığını veya kurbanların eşlerinden şüphenildiğini hatırlatan Davutoğlu “bu şekilde verilen intiba şudur: bütün bunlar düşünülürken, bir ırkçı cinayet olma ihtimalinin akla gelmemesi öyle bir zihniyeti yansıtıyor ki, bu zihniyet bu cinayetlerden daha büyük bir felaket” dedi. Bunun “oryantalist bir zihniyet olduğunu” söyleyen Davutoğlu “yani başka bir toplumda her türlü hata olabilir ama bizde ırkçı cinayet olmaz gibi bir yaklaşımın” söz konusu olduğunu belirtti.

Türk toplumundaki travmanın aşılması

Bu olayların aydınlatılması için Türkiye’nin Almanya ile ortak çalışmaya hazır olduğunu ifade eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Alman yetkililerle temaslarında bundan sonra yapılması gereken üç konu üzerinde durduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bunlardan birincisinin, zihinlerde hiç bir kuşkunun kalmayacak şekilde bu olayların aydınlatılması olduğunu vurgulayarak, Alman yetkililerin olayların aydınlatılacağına dair söz verdiğini belirtti.

Bakan Davutoğlu ikinci noktanın ise “özelde bu ailelerin ama genelde Almanya’da yaşayan Türk toplumunun, yaşadığı travmanın ve korkunun aşılabilmesi için tedbirler alınması” gerektiğini söyledi. Bu travmanın aşılmasının zor olduğunu belirten Davutoğlu “biraz para ödenmesi, bir iki güzel söz söylenmesi ile bu travmanın aşılamayacağını” dile getirdi. Davutoğlu, bu travmanın “suçluluların bulunarak, adaletin önüne çıkartılmaları” ile aşılabileceğini vurguladı. Davutoğlu, bu çerçevede, Türkiye’nin  Berlin Büyükelçiliğinde oluşturulacak bir avukatlar heyeti ile davaların takip edileceğini kaydetti.

“Uyum tek taraflı değil, çift taraflı”

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, üçüncü olarak yapılması gerekenin uzun vadeli bir strateji belirlenmesi söyledi. Bir Türk her suçu işleyebilir ama bir Alman ırkçı cinayet işleyemez zihniyetinin değişmesi gerektiğine işaret eden Davutoğlu, uyumun da çift taraflı olması gerektiğini vurguladı. “Türkler kendilerini ispat etmek zorundalar gibi bir yaklaşımla entegrasyonun olmayacağını” belirten Davutoğlu, “entegrasyon çift yönlü bir eylemdir, entegre olunacak toplumun da entegre etmeye, beraber olmaya hazır olması lazımdır” dedi.

Davutoğlu bir Alman yetkilinin kendisine “merak etmeyin İslamcı terörle mücadele ettiğimiz gibi aşırı sağcı terörle mücadele edeceğiz” demesine tepki gösterdiğini anlattı. “Siz kendinizi bizim yerimize koyun, ben gelip Hrıstiyan terörü deseydim ne hissederdiniz” sorusunu yönelttiğini belirten Davutoğlu, işlenen suçları bir millete veya dine mal etmediklerini vurguladı.

Türkiye'nin üzerine de düşeni yapmaya hazır olduğunu belirten Davutoğlu, Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarına sahip çıkacaklarını, bu konuyu ele almak üzere önümüzdeki günlerde başkonsoloslarla bir toplantı yapacağını duyurdu. Davutoğlu, Türk sivil toplum kuruluşlarından üzerine düşen görevleri yapmalarını istedi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya temasları çerçevesinde bu akşam Bonn'da Alman mevkîdaşı Guido Westerwelle de biraraya gelecek.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Nihat Halıcı