Ankara’da 'dokunulmazlık' sıkıntısı
13 Mayıs 2016 AKP’nin anayasaya geçici madde ekleyerek hakkında fezleke bulunan vekillerin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin teklifi meclis anayasa komisyonunda kavga-gürültüyle kabul edildi. Kavgalar o kadar büyüdü ki HDP komisyonu terk etti. Taraflar bir türlü komisyonun çalışma prensipleri üzerinde anlaşamamıştı ancak HDP’nin komisyondan çekilmesinin ardından teklifin hızla kabul edilmesi dikkat çekti. Şimdi, komisyonda kabul edilen teklifin meclis genel kurulundaki akıbeti merak ediliyor. Teklif için 16 Mayıs’ta genel kurulda gizli oylama yapılacak. AKP, 18 Mayıs’ta da teklif için ikinci oylamanın yapılmasını planlıyor.
Teklifin mecliste kabul edilebilmesi için 367 oy alması gerekiyor. Aksi durumda değişiklik referanduma gidecek. AKP’nin 316, AKP’ye destek vereceğini ilan eden MHP’nin de 40 milletvekili var. CHP de 133 milletvekiliyle AKP’yi destekleyeceğini açıkladı. Vekil sayıları toplandığında 367 eşiği aşılıyor ancak meclis kulislerinde hem AKP’den hem de CHP’den fire olacağına ilişkin haberler kulaktan kulağa yayılıyor. Kendi haklarında fezleke olan AKP’li vekillerin ‘hayır’ deme olasılığı yüksek. AKP’de, “Teröre destek verdikleri gerekçesiyle sadece HDP’li vekiller hakkında dokunulmazlık dosyası gündeme gelmeliydi. Her vekil aynı değerlendirilmemeliydi” diyen bir grubun da ‘hayır’ oyu kullanma eğiliminde olduğu konuşuluyor.
Anayasa değişikliği teklifinin 330 ile 367 oy arasında kabul edilmesi durumunda referandum gündeme gelebilecek ancak bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği kararlar kritik olacak. Erdoğan’ın anayasa değişikliğini bir kez daha görüşülmek üzere meclise gönderme ya da referanduma sunma yetkisi var. Ankara kulislerinde Erdoğan’ın meclise geri göndermekten çok teklifi referanduma götürmeyi tercih ettiği konuşuluyor.
“Anayasa askıya alınıyor”
Peki dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda başta hemfikir olan partiler özellikle AKP ile HDP neden burun buruna geldi? Anayasa değişikliği ne kadar hukuki geçerliğe sahip? Değişikliğin kabulüyle birlikte Türkiye’yi neler bekliyor? İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Ergun Özbudun DW’nin sorularını yanıtlarken, anayasa değişikliğinin referanduma gitmeden meclis genel kurulunda kabul edilebileceğini düşünüyor. “Değişikliği tamamen hukuk dışı buluyorum ve karşıyım” diyen Özbudun, neden karşı olduğunu şöyle anlatıyor:
“Bir kere eşitlik ilkesine tamamen aykırı bir düzenleme ile karşı karşıyayız. Anayasaya geçici madde ekleyerek değişiklik yapmak anayasayı askıya almaktır. Madem, gerçekten amaç dokunulmazlığın kaldırılması, o zaman anayasa maddesi kalıcı olarak değiştirilmeliydi. Bakıyorsunuz, değişikliğin yürürlüğe girdiği güne kadar meclise gelen dokunulmazlık dosyalarının ele alınıp, değerlendirileceği söyleniyor. Bu da; belli bir dönem için, belli kişiler için düzenleme yapmaktır. Bu düzenlemelerin hukuka tamamen ters düştüğü açıktır.”
Özbudun, dokunulmazlıkların kaldırılmasının politik sonuçlarının da ‘endişe verici’ olacağını öngörüyor. 1994’te dönemin vekilleri Leyla Zana ve arkadaşlarının başına gelen olayların tekrar yaşanacağını söyleyen Özbudun, “Yani; yapılan değişiklik, dokunulmazlıkların böylesi bir hukuksuz düzenlemeyle kaldırılması, Kürt siyasi hareketini daha radikalize etmekten başka bir işe yaramayacaktır” diyor. 1994’te Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak’ın dokunulmazlıkları kaldırılmıştı. Dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra gözaltına alınan vekillerden Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
“Erken seçim planı var”
Ankara’da siyasi kulisleri yakından takip eden özellikle de AKP’deki gelişmeler konusunda yaptığı doğru analizlerle dikkat çeken gazeteci Sedat Bozkurt, DW’nin “AKP’nin temel hedefi nedir” sorusunu yanıtlarken, “Temel hedef en kısa yoldan başkanlık sistemine giden yolun önünü açmaktır” diyor ve bunun için yapılan planları şöyle özetliyor:
“AKP, dokunulmazlık teklifini mümkün olduğunca referanduma götürmeye çalışacak. Referanduma gidildiğinde de ülkede iç çatışma zaten çok tırmanmış olacak. AKP, ülkedeki çatışmaların arkasında da HDP’nin olduğunu anlatacak halka. Öyle bir siyasi hava yaratılacak ki, halk AKP’nin referandum teklifine onay vermekten başka yol bulamayacak. Referandumdan büyük onay alan AKP, hemen erken seçim düğmesine basacak. O durumda da MHP ile HDP baraj altı kalacak. Anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu yakalayacak AKP, başkanlık sistemine geçiş için de önündeki tüm engelleri kaldırmış olacak.”
AKP’nin demokratikleşme gibi bir derdinin olmadığını öne süren Bozkurt’a göre de, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla temel olarak HDP’li vekiller hedef alınıyor. Bozkurt “Dokunulmazlığı kaldırılan HDP’li vekiller, bu karara direnirken polis zoruyla gözaltına alınacaklar. Türk demokrasisi yine büyük yaralar alacak. Ve ülkedeki karışıklık kronik bir klişe olarak büyüdükçe büyüyecek” diyor.
“Toplumsal çatışma derinleşecek”
Marmara Üniversitesi’nden Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu, “Çok sayıda fire olacak ve teklif meclisten geçmeyecek” diye düşünenlerden. Kaboğlu DW’nin “Türkiye neden böyle bir sürece girdi. Bu sürecin sonunda neler olabilir” sorusunu yanıtlarken, “CHP; sırf kendisine –PKK destekçisi, HDP yanlısı- denilmesin diye AKP’nin dümenine girdi. Kendi kendisiyle çelişiyor” diyor. Kaboğlu, “Dokunulmazlıkların kalkma garantisi yok. Çünkü oylama gizli. Birçok CHP’li hayır oyu kullanacak” öngörüsünde bulunurken, kalkması durumunda ise ‘toplumsal çatışma’nın derinleşeceğini söylüyor. Kaboğlu, bu öngörüsünü şöyle temellendiriyor:
“Dokunulmazlıkların kalkması demek, Türkiye için kaos demek. HDP’li vekillerin tutuklanması, sokak olaylarının çıkması, toplumsal çatışmaların derinleşmesi demek. CHP, yapılan düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu bile bile AKP’nin dümen suyuna girmenin bedelini ağır ödeyecek. Türkiye bugün demokrasi adına değil HDP’lileri meclisten attırma hevesine dokunulmazlıkların kaldırılması sürecini yaşamaktadır. Ve bu süreç, toplumun her kesimini mutsuz edecek, demokratik yaralar açacak şekilde ilerlemektedir. Oylamanın gizli yapılması önemlidir. Çünkü o oylamada sadece vekillerin vicdanı değil, toplumsal vicdanın meclise yansımasına da tanık olacağız.”
HDP’ye fezleke kıskacı
Meclis gündeminde 2016 başında 80 milletvekili hakkında 330 dokunulmazlık fezlekesi vardı. Fezlekelerden 182’si HDP, 105’i CHP, 34’ü AKP ve 9’u MHP’li vekiller hakkındaydı. Başbakan Davutoğlu hakkında hiç dosya yoktu ancak HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş hakkında 49, CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkında 33, MHP lideri Bahçeli hakkında 3, HDP’li Figen Yüksekdağ hakkında da 1 dosya bulunuyordu. Son dönemde hem siyasette hem de sokakta yaşanan gerilim yüzünden meclisteki dokunulmazlık dosya sayısının bir anda artması dikkat çekti. Meclis kayıtlarına göre son olarak 619 dokunulmazlık dosyası var. Bu dosyalarda 136 vekilin dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. Son dosyalarla birlikte HDP hakkındaki dosya sayısı 366’ya, AKP hakkındaki dosya sayısı da 46’ya yükseldi.
CHP’den 51, HDP’den 50, AKP’den 27, MHP’den 7, bir de bağımsız milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması amacıyla meclis gündemine taşıdığı anayasa değişikliği teklif; düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girmesini ve halkoylamasına sunulması halinde oylanmasını da içeriyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Hilal Köylü / Ankara