1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara'da KHK gerginliği büyüyor

26 Aralık 2017

15 Temmuz darbe girişimi ve devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılmasında sivillere yargı muafiyeti getiren KHK maddesi hükümet ile muhalefet arasındaki gerilimi tırmandırıyor.

Ankara Parlament Sondersitzung Putsch Jahrestag
Fotoğraf: picture-alliance/AA/E. Aydin

Ankara'da iktidar ile muhalefet arasındaki siyasi gerilim, hükümetin OHAL kapsamında çıkardığı yeni KHK'larla bir kez daha tırmandı. Bu kez muhalefet cephesinin hedefinde hükümete doğrudan desteğini gösterip, CHP ile HDP'ye yüklenmeyi tercih eden MHP lideri Devlet Bahçeli de var.

696 sayılı KHK'da yer alan 121. madde uyarınca "resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına ve resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın" darbe teşebbüsü ve terör eylemlerinin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler için "cezasızlık" getirilmesine CHP ile HDP'nin tepkileri sürerken, hükümetten üst üste açıklamalar geliyor. CHP ile HDP "Terörle mücadele adı altında kişilere suç işleme özgürlüğü verildiğini, Türkiye'de bir iç savaş ortamının hazırlandığını" belirtse de, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül başta olmak üzere hükümet yetkilileri "cezasızlığın" sadece 15 ve 16 Temmuz günlerini kapsadığına dönük ısrarlarını sürdürüyor.

CHP'li Özel: Bunun adı af

KHK'larla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne gitmeye hazırlanan CHP, hükümetin KHK maddesine dönük ayrıntılı açıklamalarının "yetersiz ve geçersiz" olduğunu düşünüyor. CHP Meclis Grup Başkanvekili Özgür Özel DW Türkçe'ye neden böyle düşündüklerini açıklarken "Mesele 15 ve 16 Temmuz'da darbe girişimini bastırmak isteyenleri korumak, kollamak değil, birtakım paramiliter güçleri cesaretlendirmek, hukuk devletinden tamamen kopmak ve faşist bir devlet yönetimini getirmektir" dedi. 696 sayılı KHK'daki 121. maddede açıkça "ve beraberindeki eylemler" denilerek 15 Temmuz ve sonrasındaki eylemlere gönderme yapıldığını savunan Özel, maddeye ilişkin eleştirilerini şöyle anlattı:

"Bu madde açıkça şiddeti cesaretlendiriyor. Bu maddeden dolayı birileri kendine vazife çıkarıp istediği saldırıyı gerçekleştirebilir. 15 Temmuz gecesi darbenin bastırılmasında rol oynayan sivillere söyleyecek hiç söz yok. Ama o gece bir darbeci subayın emriyle sokağa çıkmak zorunda kalan askeri personel de oldu. Şiddet gördüler, linç edildiler ve şimdi yargılanıyorlar. Bu askerlere şiddet uygulayanlara da KHK ile cezasızlık getiriliyor."

Hükümetin "cezasızlık" maddesi de getirdiği KHK'larla yeni bir ihlal yaptığını düşündüklerini belirten Özgür Özel, "Darbe ve terör suçlarının bastırılmasıyla ilgili herkesi cezasızlık kapsamına almanın adı aftır. Anayasa gereğince de af, mecliste yapılabilir, KHK ile yapılamaz. Bu gerekçeyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız. Eğer Anayasa Mahkemesi, OHAL'de bu konuyu da değerlendiremeyeceğini söylerse kendini inkar etmiş olur" diye konuştu.

"Bahçeli haksız ve hadsiz"

CHP'li Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin KHK'ları savunurken "CHP ve yedekleri yüzsüzce nasıl konuşabiliyor. FETÖ'ye cesaretle direnenler yargılansın mı isteniyor" sözlerine de sert tepki gösterdi. Özel, "Bahçeli'nin çıkışı haksız ve hadsizdir. Bahçeli'nin kullandığı saldırgan dil bizi yıldırmaz" derken, Bahçeli'nin kendi gençliğini sokaktan çekmiş MHP tabanıyla da ters düştüğünün açıkça görüldüğünü söyledi. Özel, "Bahçeli, Deniz Gezmiş'e de terörist dedi. Ölülere saldırmaya başladı. Eski yaraları kanatarak, geçmişteki acılar üzerinden siyaset yapmaya başladı. KHK'lar ne kadar sorumsuzsa, Bahçeli de o kadar sorumsuzdur" diye konuştu.

HDP'li Sancar: Dehşet verici

HDP'li Mithat Sancar da büyük tepki gösterdiği KHK'lar konusunda nasıl bir strateji izleyeceklerini DW Türkçe'ye anlattı. Son KHK'ların hükümetin izlediği "siyasi darbe sürecinin bir adımı" olduğunu öne süren Sancar, "Tekçi, baskıcı bir iç yönetim, Avrasyacı bir dış politika ve Kürtlerle çatışmaya dönük yeni rejimin yerleştirilmesinde finale çok yaklaştık. İç savaş şantajı ve tehdidi de bunu açıkça gösteriyor" dedi.

Fotoğraf: Public Domain

Sancar, AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın "Cezasızlık maddesi 15 ve 16 Temmuz'u kapsıyor" açıklamasının kamuoyu açısından "tatmin edici" olmadığını belirtiyor. "Maddeyi okuyan ne olduğunu anlıyor. Bugünü ve yarını da kapsamaya elverişli bir kapı aralanıyor. Dehşet verici" diyen Sancar, KHK düzenlemesiyle hem "iktidar yanlısı milis güçlerinin örgütlenmesine cesaret verildiğini" hem de "bütün muhalefete şantajda bulunulduğunu" öne sürdü.

Sancar, Bahçeli'nin tepkilere dönük öfkesinin de tepkilerin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyacak nitelikte olduğunu söyledi. "Bahçeli'ye geçmişin acı tecrübelerine bakmasını öneririm" diyen Sancar, "Türkiye'de demokrasiden yana kaygısı olan herkesin biraraya gelmesi şarttır" çağrısı yaptı.

AKP'li Bostancı: Muhalefet itiraz edebilir

TBMM Başkanvekili, AKP'li Naci Bostancı ise DW Türkçe'ye muhalefetin KHK'ya dönük tepkilerinin "yanlış ve yersiz" olduğunu söyledi. "İç savaş olmaz. Böyle bir kaygı da yanlıştır. Halkı yanlış bilgilendirmek, KHK'da yazılanı çarpıtmak da anlamsızdır" diyen Bostancı, KHK maddesinde yazılanın üstüne hükümetin de yaptığı açıklamaların ciddiye alınmasını istedi. Bostancı, hükümetin 15 Temmuz'daki darbe girişimine odaklandığını, bu anlamda "bugün ve yarına dönük" bir tasarrufunun olmadığını belirtirken "Daha önce kamu görevlilerine cezasızlık maddesi getirilmişti, şimdi de sivillere getiriliyor. Durum bu kadar nettir. Muhalefet de itiraz edebilir" dedi.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik