1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara'da Mansur Yavaş dönemi

8 Nisan 2019

25 yıldır Refah, Fazilet ve AKP yönetimindeki Ankara'da Mansur Yavaş dönemi başladı. Şimdi Ankaralıların kafasında CHP'li Yavaş’ın “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la nasıl çalışacağı” sorusu var.

Türkei Kommunalwahl 2019 | Mansur Yavaş (CHP), neuer Oberbürgermeister in Ankara
Fotoğraf: DW/H. Köylü

“31 Mart seçimlerinde Türkiye genelinde yerel yönetimlerin el değiştirdiğini görüyoruz ama tek adam rejiminin kurumsallaştığı bir döneme de tanık oluyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mansur Yavaş’ın ensesinde olacak.”

Bu sözler Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a ait. Candan, Ankara büyükşehir belediye başkanlığı için kolları sıvayan Mansur Yavaş’ın toplumu kucaklayan mesajlarıyla kentten oy toplamayı başardığını söylerken, bundan sonraki başarısının da bu mesajları güçlendirmesine bağlı olacağına dikkat çekiyor.

Ankara’da, AKP adayı Mehmet Özhaseki karşısında 3 puan öne geçerek belediye başkanlığı görevine seçilen Mansur Yavaş, mazbatasını aldıktan sonra “Herkesin belediye başkanı olacağım, herkesi kucaklayacağım” mesajıyla Ankaralıların karşısına çıktı. Yavaş’ın bu mesajı görev teslim töreninden, Anıtkabir ziyaretine ve belediyeden halka yaptığı konuşmaya kadar her yerde öne çıkarması dikkat çekti.

"Anketler yanılacak" diyen Erdoğan yanıldı

Peki Yavaş’a Ankara’yı kazandıran neydi? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Seçim sonrasında ne olacağı belli değil” dediği Yavaş, Ankara’da nasıl çalışabilecekti? DW Türkçe’nin bu sorusuna yanıt veren PİAR Araştırma Şirketi Sahibi Kadir Atalay, Erdoğan’ın 31 Mart öncesinde söylediği “Anketler bu seçimde tamamen yanılacak” mesajını hatırlatıyor. “Biz yanılmadık, Ankara’yı Yavaş’ın kazanacağını söyledik ve kazandı” diyen Atalay, AKP’nin Yavaş’ın karşısına Çevre ve Şehircilik eski bakanı, Kayseri milletvekili Mehmet Özhaseki’yi çıkardığını hatırlatıyor ve “Özhaseki’yle Ankaralıların DNA’sı uyuşmadı” yorumu yapıyor.

Fotoğraf: DW/H. Köylü

Yavaş, 2014 yerel seçiminde rakibi Melih Gökçek karşısında 32 bin 187 oyla geride kalmış, "sandık oyunları"na dikkat çekmişti. Atalay’a göre “O gün, bugündür Ankaralının gözünde mağdur olan Mansur Yavaş'ı, bu mağduriyet 31 Mart seçiminde zafere taşıdı." Atalay, “Ankara, Yavaş’ın hakkının yendiğini düşünüyordu ki, Yavaş da bunun farkındaydı. O yüzden kampanya boyunca da hak ve hukukun kazanacağına vurgu yaptı. Ankaralılar, hiçbir adayın projesine, vaadine odaklanmadı. Ankaralı, kimin kendisini kucaklayacağını düşündü, ona göre oy verdi” diyor.

Atalay, Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la nasıl çalışacağı konusunda ise “Çalışmayı başardığı ölçüde muhalefetin gücünü artırabilecek. Yavaş, birleştirici olduğu kadar Erdoğan karşısında ciddi de bir ses. Ve bu ses sadece CHP’nin, İyi Parti’nin ya da HDP’nin sesi değil. Bu sesin içinde AKP’li muhalifler de var” değerlendirmesini yapıyor.

“Enkaz devraldı”

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a göre Ankara’nın Refah Partisi, Fazilet ve AKP yönetimiyle geçen 25 yılın ardından el değiştirmesi bir anlamda toplumsal muhalefetin büyük bir başarısı. Ancak Candan, Ankara’yı “nefes alamayan bir kent” olarak tanımlıyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tıpkı muhtarlarla sürekli toplantı yaptığı gibi belediye meclis üyeleriyle de sık sık biraraya geleceğini öngörüyor ve Erdoğan’ın Yavaş’ı "çalıştırmamak" adına her şeyi yapacağını iddia ediyor. Candan, “Yavaş, büyük bir enkaz devraldı. Bu aşamadan sonra atacağı her adımda şeffaf olması gerekiyor. Öncelikle bize açıkça hasar tespiti sunsun. Biz de ona yardım edelim” diyor.

Mimarlar Odası’nın büyükşehir belediyesini dava ettiği tam 850 dosya var. Candan, "Atatürk Orman Çiftliği'nden tutun, kaçak saraya kadar Ankara’daki tüm yasa dışı işlerin peşindeyiz. Yavaş’ın da bu konularda çalışırken, Erdoğan’a karşı elinin güçlenmesi için halkı arkasına alması gerekiyor” yorumu yapıyor. Candan da, Yavaş’ın rakibi Özhaseki karşısında projeleriyle değil, "birleştirici" tutumuyla kazandığını söylüyor. Candan, “Ankara, kente 23 yıldır hükmeden bir Gökçek zihniyetinden kurtuldu. Gökçek’ten sonra gelen ve iki yıl çalışan AKP’li Mustafa Tuna dönemi değişimin habercisi olmuştu” diyor.

Fotoğraf: DW/H. Köylü

Ankaralılar kavga değil hizmet bekliyor

Yavaş’ın büyükşehir belediyesi önünden yaptığı ilk konuşmayı binlerce Ankaralı dinledi. Yavaş’ın “Sandıklardan bahar çıkardınız, başınızı öne düşürmeyeceğim” diye seslendiği Ankara halkının en büyük beklentisi siyasette kavganın bitmesi, hizmetin öne çıkması. 65 yaşındaki emekli Zafer bey, “Otursunlar, hizmet etsinler. Cumhurbaşkanı da zamanla her şeyi iyi anlayacak” derken, 55 yaşındaki Zeynep hanım “Kimse kimseyi bölmüyor. Sadece belediyelerle bir el değişimi var. Kavga etmenin, büyütmenin anlamı yok” diyor. Yavaş için “Hepimizin başkanı” sloganı atan bir grup genç, “Bu ülke bizim. Siyasetçiler neyin kavgasında anlamış değiliz. Mansur Başkan ne yapacak edecek, Cumhurbaşkanıyla anlaşacak” sözleriyle duygularını dile getiriyor.

Gökçek’le özdeşleşmişti

Ankara’da büyükşehir belediye başkanlığı koltuğunu 1994'te alan Melih Gökçek, kente hükmettiği 23 yıl boyunca hem AKP’yle hem de Ankara ile özdeşleşmiş bir isim olmuştu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la girdiği başkentin değerli arazilerini Fethullah Gülen cemaati üyelerine "parsel parsel sattığı" polemiğinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la arası açılan Gökçek, görevi ancak Erdoğan’ın isteğiyle bırakmıştı. Gökçek’in 23 yıllık Ankara iktidarından sonra görevi devralan Mustafa Tuna’nın da Ankara’daki rant kavgalarına dikkat çekmesi AKP’nin 31 Mart seçimlerini kazanıp kazanamayacağı sorularını daha da artırmıştı.

Hilal Köylü /Ankara

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster