Türkiye'de 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sorumlu tutulan Gülen yapılanması, siyaset-ordu-yargı üçgeninde yeni suç duyurusu krizlerinin kaynağı oldu. Ancak, resmi olarak “Fetullahçı Terör Örgütü” (Fetö) denilen bu yapının araştırılıp, aydınlatılması konusunda iktidar ile muhalefet hemfikir olmadığı gibi iktidar ile eski ordu mensupları da ortak noktada buluşamıyor.

İktidardaki AKP ile "Cumhur İttifakı” kuran MHP’nin, terörle ilişkilendirdiği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunmasından sonra AKP de eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı.

Her iki suç duyurusunun çıkış noktasının da “Fetö’nün siyasi ayağı”yla ilgili tartışmalara dayanması dikkat çekiyor.

MHP, iktidarın terör örgütü ile eşdeğerde gördüğü HDP ile CHP arasındaki ilişkileri araştırmak için kurduğu komisyonun raporunun hazır olduğunu duyurdu. Ancak bu raporun tamamını açıklamak yerine önceliği CHP lideri Kılıçdaroğlu’na veren MHP’nin, terörle bağlantılı olduğu gerekçesiyle Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunması dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu’nun, CHP eski genel başkanı Deniz Baykal’a Gülen yapılanmasınca kumpas yapılmasından sonra genel başkan olduğunun öne sürüldüğü suç duyurusu açıklamasında CHP politikalarının "Türk milletinin egemenlik ve tarihsel haklarıyla çatıştığı” iddia edildi.

MHP yönetimi CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna duyurduğunun aksine Gülen yapılanmasının siyasi ayağıyla ilgili hiçbir açıklama yapmayacağında ısrar ederken, “Bundan sonra da hiçbir açıklama yapamaz. Suç duyurumuzun arkasındayız” çıkışında bulunuyor. Ancak MHP içinde Kılıçdaroğlu’na ilişkin suç duyurusunu sorgulayanlar da var. DW Türkçe’ye konuşan MHP’li Cemal Enginyurt, “MHP, bir iddia ortaya atıyor. Bakalım, savcılık ne yapacak? Ortada sadece suç duyurusu var” diyor.

"Bahçeli, ortağına baksın"

MHP’nin suç duyurusu CHP’de büyük tepki yarattı. CHP grup başkanvekillerinden Engin Özkoç, DW Türkçe'ye CHP'nin "Fetö’nün siyasi ayağının” araştırılmasıyla ilgili meclise verdiği önergeden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP üzerindeki baskıyı artırdığını anlatıyor. Özkoç, baskıya karşın CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun "Fetö'nün siyasi ayağı” ile ilgili açıklamasından geri adım atmadığına ve atmayacağına dikkat çekiyor. Özkoç, Bahçeli'nin suç duyurusunun da tamamen Kılıçdaroğlu’nun "Fetö’nün siyasi ayağına” dikkat çekmeye çalışmasıyla ilgili olduğunu söylüyor.

Özkoç "Bahçeli, terör örgütüyle birlikte yol yürüyen ve darbe kalkışmasının altyapısını hazırlayan gerçek suçluları arıyorsa, hemen yanı başında, birlikte yol aldığı ortağına baksın” diyor. Özkoç, sözlerini "Hepimiz biliyoruz ki Fetö’nün savcısı Zekeriya Öz’ün arkasında duran, bir teröristin gizli tanıklığıyla ülkemizin genelkurmay başkanını müebbet hapse mahkum ettiren, darbe kalkışmasının başını çeken Adil Öksüz’ü yakalandıktan sonra serbest bıraktıran kimse, gerçek suçlu onlardır” diye sürdürüyor.

AKP’den Başbuğ’a suç duyurusu

Ankara’da MHP ile CHP arasındaki suç duyurusu gerilimini, iktidarla eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ arasındaki gerilim izledi.

Başbuğ bir televizyon programında, "2009'da askerlerin, askeri mahalde işlediği suçlar da dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi getiriliyor. Bunu kim hazırladı? Tamamen Fetö ile ilgili, araştırılsın” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu sözler üzerine AKP’li vekillere Başbuğ hakkında dava açılması talimatı verdi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik de Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı.

Erdoğan Başbuğ’u hükümetin yasal düzenlemelerine ‘Fetö gölgesi' düşürmekle suçlarken, Başbuğ böyle bir amacı olmadığını açıkladı.

Erdoğan, askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının yolunu açan yasa teklifinin CHP’nin desteğiyle mecliste kabul edildiğini belirterek, Başbuğ’a, genelkurmay başkanlığı döneminde ‘lav silahı’ ile düzenlediği basın toplantısına göndermede bulunarak sert çıkması dikkat çekti. Erdoğan’ın Başbuğ’a dönük “Bu boru göstermeye benzemez, parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez” sözlerine CHP’nin sert tepkisi gecikmedi.

CHP Başbuğ’un arkasında

CHP grup başkanvekillerinden Özgür Özel, Başbuğ’un sözünü ettiği düzenlemenin AKP’li Mustafa Elitaş ve arkadaşları tarafından gündeme getirildiğini, CHP’nin de buna muhalif kaldığını hatırlatıyor.

Özel, “AKP bu konuda yalan söylüyor ve yalanlarını kamuoyuna kabul ettirmek istiyor. Böyle mantıksızlık, böyle yalancılık olmaz” çıkışında bulunuyor.

Özel, yasanın kabulünün ardından CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yaptığını ve yasanın iptal edildiğini hatırlatırken, askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan düzenlemenin 2010 referandumunda yeniden gündeme getirildiğini söylüyor.

Özel, “Fetö konusunda Erdoğan’ı en çok uyaran kişi herhalde İlker Başbuğ’dur. Erdoğan ise aynı noktada duruyor. Doğruyu söyledi diye Başbuğ’a dava açtırıyor. AKP, Fetö’cü savcıları savunduğu tarafta durmaya devam ediyor. Başbuğ’a davacı açılıyorsa biz yine Başbuğ’u savunuruz” çıkışı yapıyor.

Başbuğ, 15 Temmuz’daki darbe girişiminden önce gündeme gelen ve dönemin askerlerinin hükümete karşı darbe hazırlığı yapmakla suçlandığı Ergenekon davasından tutuklanmış ve 26 ay cezaevinde kalmıştı. Ergenekon davası da “Fetö kumpası” olduğu gerekçesiyle çökmüştü.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe