15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından tutuklanan Hava Harp Okulu öğrencilerinin anneleri Çarşamba günü bir kez daha AKP İstanbul İl Merkezi önünde eylem yapmak istedi. Anneler, polis tarafından binadan uzaklaştırıldı.

Polis, önceki gün de il binası önünde toplanan anneleri uzaklaştırmıştı. AKP önündeki eylemden önce DW Türkçe'ye konuşan annelerden Gülten A., harp okulu öğrencisi oğlunun henüz 18 yaşındayken darbeci olduğu gerekçesiyle önce gözaltına alındığını, ardından da tutuklandığını söyledi.

Annenin anlatımına göre dosyaya bakan, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) tarafından atanan avukat "En fazla üç ay yatar, çıkarlar. Çocukların bir suçu yok" dese de, oğlu ilk mahkemeye ancak 14 ay sonra çıkabilmiş. Altı ay içinde de hüküm kesinleşmiş ve 18 yaşındaki oğlu müebbet hapis cezasına çarptırılmış.

Çocuklarının adil ve tarafsız kişilerce yeniden yargılanmalarını talep eden annelerden Gülten A., mahkeme başkanının somut delil olmaksızın, üstelik savunmaları dinlemeden ceza yağdırdığını öne sürdü.

Çantasından oğlunun yemin töreni sırasında çekilmiş fotoğrafını çıkaran kadın şöyle konuştu: "Benim oğlumun telefonu bile yoktu. Komutanı, arkadaşlarıyla birlikte arabaya doldurup okuldan çıkarmış. Darbe olduğunu sonradan öğrenmiş. Öğrendiğinde de halkla birlikte İstiklal Marşı'nı söyleyip polisi beklemiş."

"Darbe olduğundan oğlumun haberi dahi yoktu"

Bir diğer anne ise Şahender Ş.. Oğlunun pilot üniformalı fotoğrafını bir kartonun üzerine "Özgürlüğe hasret. Nerdesin eyy adalet!" sözleriyle bastırmış. 15 Temmuz'u planlayanlara lanet okuyarak başlıyor konuşmasına. "Çocuklarımızın hiçbir suçu yok. Üç yıldır kurtaramadık onları" diyen genç anne şöyle devam etti: "O gün Yalova'da kampta olan oğlum komutanlarının tatbikat talimatıyla araçlara doldurularak götürülmüş. Darbe olduğundan haberi bile yokmuş."

Şahender Ş.'ye, neden AKP il binası önüne gittikleri sorusuna, "Çünkü iktidarda olan parti Ak Parti. Hakkımızı başka nerede arayacağız ki? Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz. Abidin Ünal'a, Hulusi Akar'a bir şey olmadı. Olan bizim çocuklarımıza oldu" yanıtını verdi.

Önceki günkü eyleme de katılan Hatice E. ise "13 yaşındaydı oğlum, onu devlete verdiğimde. Şimdi yine devletten istiyorum oğlumu" dedi.

Çocuğunu almak için AKP il binasına geldiğini söyleyen kadın, eylemlerine yönelik yapılan haberleri de eleştirdi. "Adalet aramak için il binası önüne geldik diye bize demediklerini bırakmadılar. Bizi 'FETÖ'cü gibi gösteriyorlar. Biz oğlumuzu ne onların dershanelerine, ne de okullarına gönderdik. Devlete emanet ettik biz çocuklarımızı."

Babadan polise: Senin de başına aynı haksızlık gelebilir

AKP il binası karşısındaki parkta toplanan yaklaşık 15 kişilik anne grubu, öğle saatlerinde il binasına doğru yürüdü. Anneler burada AKP'li yetkililerle görüşmek ve taleplerini dile getirmek istedi. Binada görevli sivil polis memurları ve güvenlik görevlileri, annelerin il binasına girmesine engel oldu. 

Polislerin, anneleri bina önünden uzaklaştırmaya çalıştığı sırada grubun yanına yaklaşan ve tutuklu öğrencilerden birinin babası olduğunu söyleyen 60 yaşlarındaki bir adam "Başka partilerin önünde eylem yapınca sorun olmuyor da, AKP önünde eylem yapınca neden yasak oluyor" diye sordu.

Aynı adam, kendisini uzaklaştırmaya çalışan polise "Bir gün aynı haksızlığa sen de uğrayabilirsin. Bu iş Ergenekon ve Balyoz sürecinde olanlara benziyor. Hep garibanın başına geliyor" diye konuştu.

Anneler önünde set oluşturan polislere çıkışan bir kadın da "Git buradan diyorsun. Nereye gideyim? Adalet var mı ki? Nerede arayayım adaleti" diye çıkıştı.

Polisler, yaşananları görüntülemeye çalışan gazetecilere basın kartları olup olmadığını sordu. Daha sonra da gazetecilerden eyleme dair çektikleri görüntüleri silmelerini aksi halde gözaltına alacaklarını söyledi. 

Polisin AKP il binası önünden uzaklaştırdığı anneler, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne giderek oturma eylemi yaptılar.

 

Tunca Öğreten

© Deutsche Welle Türkçe