AP yeni AB Komisyonu’nu sorguluyor
27 Eylül 2004Avrupa Birliği antlaşmaları gereği, Avrupa Komisyonu’nun üyelerinin görevlerine başlamadan önce Avrupa Parlamentosu’nun onayını almaları gerekiyor. Hükümetleri tarafından tayin edilen yeni Komsiyon üyeleri, halk tarafından seçilen AP’den onay alarak bir bakıma Avrupa kamuoyu gözünde meşruluk kazanmış olacaklar.
Sözlü sorgulamalar Avrupa Parlamentosu’nun Komisyon üyelerinin ilgi alanında görev yapan parlamento komisyonları tarafından yapılıyor. Bu komisyonlar her Komisyon temsilcisine hem genel hem de kendi alanıyla ilgili spesifik sorular yöneltecekler. Yazılı sorgulama işlemi ise Eylül ayı başlarında Parlamento ile yeni Komisyon üyeleri arasında yazılı olarak başladı. Yeni komisyon üyeleri ilk yazılı yanıtlarını geçen 15 Eylül tarihinde parlamentoya ilettiler. Şimdi bu yanıtlar temelinde her üyeye ek sorular yöneltilecek.
Üç saat boyunca sorgulanacaklar
Her üyenin sorgulanması için 3 saat ayrılmış durumda. Bu 3 saatin yarım saati yeni üyenin Parlamento komisyonuna yapacağı bir sunuma ayrılacak. Geri kalan 2,5 saatlik dilim ise soru-cevap şeklinde gerçekleşecek. Sorgulama sonunda Parlamento komisyonları aldıkları yanıtlar çerçevesinde Avrupa Parlamentosu başkanına bir rapor sunacaklar. Ancak nihai karar, 25-28 Ekim tarihlerinde Avrupa Parlamentosu’nun Strasbourg’da düzenlenecek genel kurul toplantılarında verilecek. Bu toplantılarda, yeni Komisyon için toplu bir güven oylaması yapılacak.
Güvenoyu alması durumunda, daha şimdiden "Barroso Komisyonu" olarak adlandırılan ve 25 üyeli Avrupa Birliği’nin ilk yürütme organı olan bu Komisyon 1 Kasım tarihinde resmen göreve başlayacak. Ve büyük olasılıkla da Ankara ile üyelik müzakerelerini yürüten komisyon olarak tarihe geçecek.
Verheugen’ın yerine Olli Rehn
Yeni Komisyon içinde Türkiye’yi en yakından ilgilendiren üye hiç kuşkusuz genişlemeden sorumlu temsilci Olli Rehn. 42 yaşında, felsefe doktorası sahibi ve Oxford Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi mezunu bu Finlandiyalı, Türkiye’nin artık çok yakından tanıdığı Günter Verheugen’in yerini alıyor. Ankara’nın AB üyeliğine sıcak bakan liberal etiketli Rehn’in masasındaki en önemli konu şüphesiz Türkiye olacak. Öyle ki, Avrupa Parlamentosu’nun dışişleri komisyonu Rehn’e yönelttiği ilk sorularda Türkiye ve Kıbrıs dosyaları hakkındaki düşüncelerini sordu. Rhen’e, bu dosyaları incelerken politik baskılara dayanarak Türkiye’deki durumu en doğru biçimde yansıtıp yansıtamayacağı soruldu.
Rehn bu soruya, Komisyon’un bugüne kadar Türkiye dosyasını objektif biçimde ele aldığını söyleyerek yanıt verdi. Türkiye’nin durumunu en isabetli biçimde yansıtmak için hem Brüksel hem de Ankara’nın bugüne kadar büyük çabalar gösterdiğini söyledi. Türk sivil toplumuyla yakın bir işbirliği oluşturulduğunu vurguladı. Komisyonun 6 Ekim raporunun da objektif ve nötralite ilkeleri üzerine kurulu olacağını ifade etti. Türkiye kararının Avrupa Birliği’nin Kopenhag kriterleri çerçevesinde alınacağını belirtti.
Kıbrıs konusu
Kıbrıs konusunda ise 24 Nisan referandumunda Güney Kıbrıs’ta olumsuz sonuç çıkmasının büyük bir gerileme olduğuna ilişkin Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan’ın görüşünü paylaştığını söyledi. Kuzey Kıbrıs’la Avrupa Birliği arasında doğrudan ticaret anlaşmasından yana olduğunu bildirdi. Rehn ayrıca Avrupa Birliği’nin adanın yeniden bütünleşmesi için elinden gelen her türlü çabayı sarfetmesi gerektiğini de düşünüyor.