1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Kadınlar artan ev içi yük ve şiddetle karşı karşıya"

14 Kasım 2020

Türkiye'de yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar salgın döneminde ev işlerinde ve çalışma hayatında yükün artmasından, erkekler ise ücret yetersizliği ve internete erişimdeki sorunlardan şikâyetçi.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Gollnow

“Kendi işini yapan bir kadın olarak herhangi bir güvencem olmadığı için ciddi anlamda sıkıntı çeken kadınlardan biri de benim. Kadın olmak zordu, pandemiden sonra daha da zorlaştı.”

Muğla’da yaşayan 37 yaşındaki Ayşe Ekinci, iki çocuğunu tek başına büyüten bir kadın. Lise mezunu Ekinci, sağlık sorunları nedeniyle dört yıl önce özel sektördeki işini bırakmak zorunda kalmış. O günden beri serbest olarak çalışıyor. Ancak salgın, onu da maddi olarak olumsuz etkilemiş. Beslenme koçluğu yapan Ekinci’nin işleri, danışanları işsiz kalınca durma noktasına gelmiş. “Üniversiteye giden bir kızım, liseye giden bir oğlum var. Sekiz yıldır hayat mücadelesi veriyorum. Bu mücadelenin üstüne bir de pandeminin sıkıntıları eklendi” diyor. 

Mart ayından beri devam eden Covid-19 salgını çalışamayan kadınların yanı sıra çalışanları da etkiliyor. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi işbirliğiyle, Doç. Dr. Emel Memiş’in yürüttüğü “Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri” araştırması, kadın çalışanların pandemi günlerinde yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Mart-Haziran ayları arasında yapılan ve 339 şirketin katıldığı anket çalışması, salgın döneminde kadın ve erkek çalışanların yaşadığı sorunların farklı olduğunu gösteriyor.

Kadınlara göre ev işi, erkeklere göre internet sorun

Araştırmaya göre, kadınların yüzde 99’u artan ev işi ve bakım sorumluluğunu, yüzde 97’si uzaktan/evden çalışma ile artan iş yükünü, yüzde 95’i endişe, psikolojik stres ve tükenmişliği en büyük sorun olarak görüyor.

Erkeklerin ise yüzde 74’ü salgın döneminde gelir yetersizliğini, yüzde 69’u iletişim ve bilişim teknolojilerine kısıtlı erişimi ve yüzde 65’i psikolojik stres ve tükenmişliği sorun olarak dile getiriyor.

Akademisyen Emel Memiş, “Kadın çalışanlar ve erkek çalışanların Covid-19 döneminde ilettiği sorunlarda farklılaşma gözlemliyoruz” 

diyor. Araştırmaya göre, kadın çalışanların karşılaştığı sorunların başında artan ev işleri ve bakım sorumluluğu var, ancak erkekler ev içi yükü kadınlar gibi sorunlardan biri olarak dile getirmiyor. 

İşletmeler kadına şiddete kayıtsız kalıyor

Araştırmanın diğer önemli bulgularından biri de kadına yönelik şiddete dair. Doç. Dr. Emel Memiş, işletmelerin yüzde 89’unda kadın çalışanların ev içi şiddetin arttığını belirttiğini dile getiriyor. “204 işletme içerisinde sadece bir işletmenin ev içi şiddete doğrudan maruz kalan kadın çalışanlara yönelik önlem aldığını gözlemledik” diyor. Çalışanların yaşadığı stresi azaltmak üzere işletmelerin yüzde 76’sı özel önlemler almış olsa da sadece yüzde 26’sının kadın çalışanlarına yönelik özel önlem aldığı görülüyor. Ev ve iş dengesine yönelik veri toplayan şirketlerin oranı yüzde 14 iken ev içi şiddete yönelik veri toplayan şirketlerin oranı yüzde 1,5.

“Toplumsal cinsiyet eşitliğine yaklaşım önemli

Peki salgın döneminde kadınların mağdur olmasının önüne geçmek için neler yapılabilir? TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar’a göre, işletmelerin “kadın dostu” olması oldukça önemli. Aktar, “İşletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliğine yaklaşımları bence çok önemli. Krizle mücadele ederken kadınların eşitsizliğinin derinleşmemesi adına nasıl bir politika, nasıl bir rehber olmalı? Bu rehberin işletmelerin anlayacağı bir dilde uygulanabilir olması çok önemli” diyor. Aktar, işletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliğini yük olarak değil, artı değer olarak görmesi gerektiğini ifade ediyor.

Araştırmayı yürütenlere göre, ev ve bakım yükümlülüklerinde eşitsizlikle mücadele için bütüncül politika adımlarının oluşturulması ve başta çocuk bakım kurumları olmak üzere bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması da gerekiyor.

TÜSİAD Başkanı Simone KaslowskiFotoğraf: DW/D. Akal

“Destek paketlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilmeli

Salgın döneminde sadece kadınların bakım yükümlülükleri ve ev işlerine harcamak zorunda kaldıkları zaman değil, kadına yönelik şiddet de artıyor. Kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini derinleşeceğinden endişe ediliyor. Araştırma, ulusal politika ve stratejileri belirleyen temel belgelerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir hedef olarak yer alması ile teşvik ve destek paketlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi gerektiğini vurguluyor.

Online panelde söz alan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski’ye göre, kadın istihdamını olumsuz yönde etkileyen salgının etkilerinin toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle ele alınması gerekiyor.

Ancak bir de Ayşe Ekinci gibi güvencesiz istihdam edilen kadınlar var.  Ekinci, “Kendi ekmeğini kazanan çok kadın tanıyorum. Kimisi temizliğe giderek geçimini sağlıyor, kimi dikiş ya da yemek yaparak. Pandemide hepsi işsiz kaldı. Şu an zor durumdalar. Kira, elektrik, su. Bunların ödenmesi gerekiyor. Devlet tarafından biz kadınlar neden güvence altında değiliz?” diyor.

Burcu Karakaş

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik