1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Arap Birliği'nden ortak Golan tavrı

31 Mart 2019

Donald Trump'ın, Golan Tepeleri'ne ilişkin İsrail egemenliğini tanıma kararı Arap Birliği zirvesinin ana gündem maddesi oldu. Trump'ın kararına karşı birlik olunurken, BM ve AB'den de benzer açıklamalar yapıldı.

Arap Birliği'nin yıllık zirvesi Tunus'ta toplandı
Arap Birliği'nin yıllık zirvesi Tunus'ta toplandıFotoğraf: Getty Images/AFP/Z. Souissi

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın, Suriye toprağı olan işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki İsrail egemenliğini tanıma kararı, Arap Birliği'nin yıllık zirvesinde ana gündem maddesi oldu.

Tunus'ta düzenlenen ve bir gün sürecek zirvede, üyeliği askıya alınmış Suriye hariç 22 üyeli Arap Birliği ülkelerinden gelen temsilciler ortak bir bildiri ile Trump'ın kararını kınamaya hazırlanıyor.

Zirvenin açılışında konuşan Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el Suud, "Suriye'nin Golan Tepeleri üzerindeki egemenlik hakkını zayıflatacak kararları mutlak bir şekilde reddettiklerini" açıkladı.

Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil de BM Şartı'nın, devletlerin güç kullanarak toprak genişletmesini yasaklayan maddesine işaret ederek ABD'nin kararına eleştiride bulundu.

BM ve AB'den de açıklamalar

Zirvede Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nden de Golan Tepelerine ilişkin açıklama yapıldı.

Tunus'taki toplantıya katılan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye'de 2011 yılından beri devam eden çatışmalara kalıcı çözümün ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanmasından geçtiğini ve bu toprakların içinde Golan Tepeleri'nin de bulunduğunu söyledi.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de Trump'ın hamlesine ilişkin BM Güvenlik Konseyi'nin geçmişte aldığı kararlara dikkat çekti.

Zirveye katılan Mogherini, BMGK kararlarını yok saymanın "bir çözüm olamayacağını" söyledi ve İsrail-Filistin meselesine ilişkin "tek ve gerçekçi çözümün" iki devletli çözümden geçtiğini kaydetti.

AB Temsilcisi, "Gelecekteki herhangi bir plan, karşılıklı kabul gören toprak değişimlerini ve Kudüs'ün gelecekte oluşturulacak iki devletin başkenti olmasını kapsayacak şekilde uluslararası düzlemde mutabık kalınmış parametreleri tanımak zorundadır" ifadesini kullandı.

Resmi olarak Suriye'nin bir parçası olan Golan Tepeleri, 1967'de İsrail ve Arap ülkelerini karşı karşıya getiren Altı Gün Savaşı'nda işgal edilmiş ve 1981 yılında da İsrail tarafından ilhak edilmişti.

Tek taraflı bu ilhak uluslararası toplum tarafından tanınmazken, BMGK'nın 1967 tarihli 242 numaralı kararı uyarınca İsrail bu bölgede halen işgalci konumda bulunuyor.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica MogheriniFotoğraf: Getty Images/AFP/M. El-Shahed

Gündemde Suriye ve Katar da var

Arap Birliği'nin gündeminde ayrıca üyeliği 2011 yılında sonlandırılan Suriye'nin Birlik'e geri alınması bulunuyor. İç savaşın ilk günlerinde Devlet Başkanı Beşar Esad'ın göstericilere karşı kullandığı orantısız şiddet olayları üzerine Şam'ın üyeliği iptal edilmişti.

Ancak Suriye'de son zamanlarda yaşanan gelişmeler ve savaşın sonunun Esad'ın lehine olacak şekilde belirmeye başlaması üzerine Arap ülkelerinin bu ülkeye karşı tavırlarında yumuşama görülüyor.

Birleşik Arap Emirlikleri, Şam'daki büyükelçiliğini geçen yıl tekrar açarken, bazı diğer Arap ülkeleri de bu seçeneğe sıcak bakıyor. Ancak savaşta muhaliflere doğrudan destek veren Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin yakın bir zamanda Esad yönetimini meşru bir şekilde yeniden tanıması beklenmiyor.

Suriye meselesinin yanı sıra, Haziran 2017'de Suudi Arabistan'ın başını çektiği birçok Arap ülkesinin terörü desteklediği iddiasıyla Katar'a karşı başlattığı ambargo ve abluka ışığında yeni gelişmeler yaşandı.

Zirveye katılan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Tani, ülkesine karşı ambargoyu başlatan devletlerin liderleriyle ilk kez aynı çatı altında görüntülendi.

DW,AP,dpa,rtr/ÇÖ,BW

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik