Arnavutluk ile İtalya arasındaki göç anlaşması yasal mı?
20 Ocak 2024Son yıllarda Arnavutluk defalarca, Avrupa'ya da ABD'de istenmeyen büyük sığınmacı gruplarını kabul etti. Bunlar arasında binlerce İranlı muhalif ve NATO'nun Afganistan'dan çekilmesinden sonra Taliban'dan kaçan Afganlar da yer aldı. Başbakan Edi Rama yönetimindeki Arnavutluk hükümeti, resmî açıklamalarında bu jesti, "Arnavutluk'a has misafirperverlik geleneği" ile gerekçelendiriyor. Kulislerde ise Arnavutluk'un, bu jest karşılığında ne almış olabileceğine dair pek çok spekülasyon yapılıyor.
Kasım 2023'ün başında Arnavutluk başbakanı ve İtalyan mevkidaşı Giorgia Meloni, önceki anlaşmaların ötesine geçen bir "misafirperverlik anlaşmasını" duyurdu: Arnavutluk, Akdeniz'den gelen mültecileri İtalya adına kabul merkezlerinde barındırmayı kabul etti. Bu merkezlerde İtalyan makamları, mültecilerin sığınma başvurularını inceleyebilecek ve gerekirse hızlı bir şekilde geldikleri ülkelere geri gönderilmelerine karar verebilecek. 2023 yılında İtalya'ya, çoğu Akdeniz üzerinden teknelerle olmak üzere,145 bin sığınmacı ulaştı.
Anlaşmaya göre, kamplar Arnavutluk'un kuzeyindeki iki kıyı bölgesinde kurulacak. Başlangıçta beş yıllığına oluşturulacak kamplara Arnavutluk, Akdeniz'i geçerek İtalya'ya ulaşmaya çalışan 3 bin kadar göçmeni kabul edecek. Ancak sığınma başvuruları reddedilen mültecilere ne olacağı belirsiz. Zira Arnavutluk'un, Afrika ya da Asya ülkeleriyle herhangi bir geri dönüş anlaşması bulunmuyor.
Gözler Anayasa Mahkemesi'nde
Vatandaşlar ve birçok yabancı gözlemci, hükümetin neden böyle bir anlaşmayı kabul ettiğini anlamaya çalışırken, Arnavutluk Anayasa Mahkemesi, Aralık 2023'te bu projeyi geçici olarak durdurdu. Bir grup muhalefet milletvekili daha önce Rama'nın anlaşmayı parlamentodan geçmeden imzaladığını ileri sürerek, konuyu yüksek mahkemeye taşımıştı. Anlaşmayla ilgili nihai kararın verileceği duruşmalar, 18 Ocak'ta başladı. Kamuya kapalı yapılan duruşmalarda, en geç önümüzdeki mart ayı başına kadar bir karara varılması planlanıyor.
DW'ye konuşan Arnavut sivil toplum kuruluşu Res Publica'nın başkanı ve avukat Dorian Matlija'ya göre anlaşma, "dış dokunulmazlık" ilkesini ihlal ediyor: "Bu özel durumda, Arnavutluk'un bir kısmı İtalyan toprağı haline geliyor. Bu normalde sadece büyükelçilikler, yani çok sayıda göçmeni barındıramayacak çok küçük alanlar için geçerlidir. Büyükelçiliklerde personel de akredite edilir, ancak burada hakkında hiçbir şey bilinmeyen insanlardan bahsediyoruz."
Meloni ve Rama'nın işine geliyor
Anlaşma uygulansa da uygulanmasa da iki ülkenin hükümet başkanlarının şimdiden bundan fayda sağlamış olması kuvvetle muhtemel. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, AB'den bağımsız olarak ve gerektiğinde mülteci politikası konusunda tek başına hareket edebileceğini kanıtladı. Öte yandan Arnavutluk'taki otoriter yönetim tarzı ve giderek artan gücü nedeniyle uluslararası alanda giderek artan eleştirilere maruz kalan Edi Rama, dış politikada iş birliği yapmaya istekli olduğunu gösterebilir ve dikkatleri ülkesindeki anti-demokratik gelişmelerden uzaklaştırabilir.