1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ateşkes sürüyor ama Batı kaygılı

Bernd Riegert/Brüksel, Ajanslar23 Mayıs 2007

Lübnan'ın kuzeyindeki Filistin mülteci kampı Nahr El Bared'de yerleşik El Fetih El İslam militanlarının Salı günü tek yanlı ilan ettiği ateşkes sürüyor. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Almanya Lübnan’la ilgili endişelerini dile getirirken, Brüksel’den de uyarı geldi.

Zor durumda kalan Filistinli mülteciler ateşkesten yararlanarak kampı terk ediyor.
Zor durumda kalan Filistinli mülteciler ateşkesten yararlanarak kampı terk ediyor.Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği, Lübnan ve Filistin bölgelerinin iç savaşın eşiğinde olduğu görüşünde. AB Komisyonu’nun dış politikadan sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Lübnan’da ve Filistin’de durumun endişe verici olduğunu vurguladı: Tüm politik liderlerin olgunluk göstererek, ülkenin geleceğini düşünmelerini ve bu çatışmanın Lübnan’da yeni bir silahlı mücadeleye dönüşmesini önlemelerini bekliyoruz.”

Lübnan’da geçen yıl İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan savaştan bu yana Uluslararası Barış Gücü görev yapıyor. Almanya da bu misyona deniz birlikleri ile katılıyor. Avrupa Birliği, İsrail ve Filistinlilere de gerginliği tırmandırmamaları uyarısı yaptı.

AB Komisyonu, militan Filistinlilerin Sderot kentine yaptıkları saldırıları durdurmalarını isterken, AB Dönem Başkanı Almanya adına konuşan Dışişleri Bakanlığı Müşteşarı Günther Glosser, İsrail ile Filistin arasındaki görüşmelerde sonuca varılmasını istedi: “Artık bir şeyler olmalı. İsrail’in daha önce verdikleri sözleri yerine getirmeleri, Filistinlilerin de şiddetten vazgeçmeleri ve kaçırılan İsrail askeri Şalit’i serbest bırakmaları gerekiyor.”

Ortadoğu Dörtlüsü toplanıyor

AB, Filistinlilere 300 milyon euro insani yardımı serbest bıraksa da Filistin’deki hükümet ile çalışmayı hala reddediyor. Brüksel, Hamas’ın İsrail’i tanımasını ve şiddetten vazgeçmesini istiyor.

Bu arada Ortadoğu Dörtlüsü’nün, bölgede yakın zamanda meydana gelen gelişmeleri değerlendirmek üzere 30 Mayıs’ta Almanya'nın başkenti Berlin'de toplanacağı bildirildi. Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jens Ploetner, Gazze Şeridi'nde yakın zamandaki şiddet olaylarındaki artışın ve Lübnan'daki çatışmaların endişe verici olduğunu belirterek, bu konunun toplantının önemli bir maddesi olacağını kaydetti.

Mülteciler kampı terk ediyor

Öte yandan Fetih El İslam militanlarının Salı günü yaptığı tek taraflı ateşkes ilanından sonra Trablus yakınlarındaki Nahr el Bared kampında yaşayan Filistinli göçmenler kenti terk etmeye başladı. Arabalar ya da yaya olarak çatışma bölgesi dışına çıkanlar Baddavi kampına ya da Trablus’a gidiyor. Fetih El İslam ateşkesle ilgili açıklamasında halkın kampı terk etmesine karşı çıkmayacaklarını ancak kendilerinin sonuna kadar savaşacaklarını bildirdi.

Lübnan İçişleri Bakanı Ahmet Fatfat da orduya yeşil ışık yakıldığını, Lübnan’ın bir ölüm alım savaşı verdiğini söyledi: “Ordunun hiçbir kırmızı çizgisi yok, onlar ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemeyi, orduyu güçsüz göstermeyi istiyor. Suriye de ABD ya da Avrupa ile anlaşarak bir kez daha Lübnan’ın kontrolünü üstlenebileceğini düşünüyor. Bu sorunu çözmek için sonuna kadar gideceğiz. Filistinli örgütlerin ve Arap ülkelerinin onayını aldık, ama kampta Fetih el İslam ile ilgisi olmayan 25 bin Filistinli var. Onları korumak için yavaş hareket ediyoruz. Her şey ordunun elinde, askerler kararlarını kendileri veriyor.”

Lübnan, orduya karşı savaşan El Fetih El İslam örgütüyle mücadele için ABD'den 280 milyon dolarlık askeri yardım talep etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, yardımın 220 milyon dolarının Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ne, kalanının da güvenlik güçlerine aktarılmasının öngörüldüğünü söyleyerek yardım talebini değerlendirdiklerini belirtti. McCormack, Lübnan'a geçen yıl teçhizat ve eğitim için 40 milyon dolarlık yardım yapıldığını, bu yıl için de 5 milyon dolar ayrıldığını hatırlattı. Pentagon Sözcüsü Yarbay Karen Finn, Savunma Bakanlığının Lübnan'a hızla çeşitli teçhizat ve malzeme göndermek için düzenlemeler yaptığını söyledi.

Filistinlilerden tepki

Nahr el Bared kampındaki çatışmalar, Filistinliler ile Lübnanlılar arasındaki gerginliği arttırdı. El Fetih ve Hamas’ın bölgesel liderleri Fetih El İslam’ın eylemini onaylamasa da diğer kamplardaki genç Filistinliler, Lübnan ordusunu protesto için lastik yakarak eylem yaptı. Lübnan'daki en büyük mülteci kampı Ayn El Hilve'de yaşayan Filistinliler ise nan ordusuyla savaşan Fetih El İslam örgütüne yardım için cihat grupları oluşturulacağını açıkladı.

Filistin El Fetih'in Lübnan'daki lideri Sultan Ebul Aynain, hareket olarak, Filistin mülteci kampı Nahr El Bared'i mesken tutan dinci örgüt El Fetih El İslam'ı ortadan kaldırmak için askeri müdahaleye hazır olduklarını bildirdi. Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Lübnan temsilcisi Abbas Zeki de Lübnan hükümetinin radikal dinci militanların bulunduğu Nahr El Bared Filistin mülteci kampına ordunun girmesi yönünde bir karar almasına karşı çıkmadıklarını açıkladı. Zeki, "Söz konusu olan Lübnan'a ait bir karardır" dedi.

Filistinlilerle geçmişte yapılan anlaşmalar uyarınca ordunun Lübnan'daki Filistin mülteci kamplarına girmesine izin verilmiyor. 1960'lara dayanan bu anlaşma gereği Lübnan'da bulunan 12 Filistin mülteci kampına Lübnan ordusunun giremiyor. Anlaşma, 1987'de Lübnan parlamentosu tarafından geçersiz ilan edilse de pratikte hala yürürlükte bulunuyor. Buna göre, kamplar Filistinli siyasi-askeri fraksiyonların denetiminde bulunuyor. Ordu ise kamp etrafında kontrol noktaları bulunduruyor.