Türkiye ekonomisinin gidişatını ve seçimler sonrasında açıklanan yeni ekonomi yönetimini değerlendiren ekonomist Atilla Yeşilada, ekonominin daralma yaşayacağını ve Ankara'nın Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) yardım istemek zorunda kalacağını belirtti.

DW Türkçe'nin Salı akşamı yayınlanan Nevşin Mengü ile Bire Bir programına konuk olan Yeşilada, "Çok zor bir durumdayız. Eğer bu şekilde gidersek, ciddi tedbirler alınmazsa… Türkiye'de bu noktadan sonra ekonominin daralması kaçınılmaz” dedi. Kişi başı gelirin gelecek 18 ay içinde azalacağını belirten Yeşilada, "Gerek reel, yani satın alma gücü bazında, gerekse dolar bazında hepimiz fakirleşeceğiz. Bu işin sonu budur. Şirketler batacak. Enflasyon yüzde 17-18’lere kadar çıkar” diye konuştu.

"Yolun sonuna geldik” diyen Yeşilada, bunun sebebinin sürdürülemeyen ve makul gerekçelere dayandırılamayan bir ekonomi politikasının uygulamaya devam edilmesi olduğunu belirtti. Yeşilada Mart 2019'da yerel seçimler olacağını hatırlatarak bu döneme kadar hükümetin ekonomiyi düzeltmek için çok fazla karar alamayacağını ifade etti. "O tarihten sonra Türk toplumuna çok acı bir ilaç içirilecek” diyen Yeşilada, "Ben yolun sonunu söylüyorum. Gelecek sene Nisan ayında inkar etseler de IMF heyeti gelecek, biz de Arjantin gibi paket imzalayacağız” dedi.

Türkiye'deki ekonomik durumu düzeltmek için ne yapılması gerektiği sorusunu da yanıtlayan ekonomist Yeşilada, Merkez Bankası faizinin yüzde 22'ye getirilmesi, bütçede milli gelirin yüzde 2'sine tekabül eden 16 milyar dolar fazlanın verilmesi, vergi affının kaldırılması, kıdem tazminatı sorununun çözülmesi ve vergi oranlarının düşürülmesi suretiyle vergi reformunun yapılması gerektiğini belirtti.

DW/DÇÜ,GY

© Deutsche Welle Türkçe