1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa Konseyi : Abdullah Öcalan zehirlenmedi

Kayhan Karaca / Strasbourg6 Mart 2008

Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi, Abdullah Öcalan’ın bilinçlice zehirlendiğine ilişkin bir yıldır devam eden spekülasyon ve iddialara bugün son noktayı koydu. Strasbourg'dan Kayhan Karaca'nın haberi...

Abdullah Öcalan, 18 Şubat 1999'da Türk güvenlik güçleri tarafından yakalanmıştı
Abdullah Öcalan, 18 Şubat 1999'da Türk güvenlik güçleri tarafından yakalanmıştıFotoğraf: AP

Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi Strasbourg’da açıkladığı raporunda, Öcalan’ın zehirlendiğine dair bir bulguya rastlanmadığını bildirdi.

Bir Avrupa Konseyi organı olan Komite, geçen yıl Mayıs ayında, PKK’ya bağlı örgütlerin talebi üzerine, İmralı adasını ziyaret etmiş ve zehirlenme iddialarını incelemek amacıyla Öcalan’dan saç ve göğüs kılı örnekleri almıştı

Öcalan’ın zehirlendiğini iddia edenler, vücüdünda aşırı düzeyde stronsiyum, magnezyum ve baryum elementlerine rastlandığını söylemekteydiler.

Denize yakınlığın etkisi

Komite ise, söz konusu elementlerin Öcalan'ın vücudundaki değerlerinin, sağlık açısından tehdit edici boyutta olmadığını açıkladı.

Raporda, bu elementlerin normalin biraz üzerinde olmasının, büyük ölçüde stronsiyum açısından zengin bilinen deniz iklimine bağlı olduğu belirtiliyor. Bol deniz ürünü tüketimi ve denize yakınlık nedeniyle stronsiyumu zengin çeşme suyunun da Öcalan'daki semptomları açıklayabileceği vurgulanıyor.

Komite, önlem ve mevcut bulguları teyit etmek amacıyla, Öcalan üzerinde bir yıl boyunca her dört ayda bir, kan ve idrar tahlili yapılmasını ve sonuçların kendisine iletilmesini de istemekte.

Komite raporunda, zehirlenme konusu dışında, Abdullah Öcalan’ın sağlık ve tecrit koşullarına da değiniliyor. Ankara’dan, Öcalan’ı daha sıkı sağlık kontrolünden geçirmesini isteyen Komite, özellikle göğüs boşluğu rontgeni ve psikiyatrik tedaviyi ön plana çıkarıyor.


Öcalan’ın nakli meselesi

Komite raporunda, bundan önceki raporlarda olduğu gibi, Öcalan’ın başka tutuklularla görüşebileceği bir ortama nakledilmesi de gündeme getirilmekte.

Türk hükümeti ise bu gözlem ve taleplere verdiği yanıtta, Abdullah Öcalan’ın her gün düzenli olarak iki doktor tarafından sağlık kontrolünden geçirildiğini, Ağustos 2007’de yapılan bir muayene sonucunda sinüzit ve röflü teşhisi konulduğunu ve her 3 haftada bir psikiyatri uzmanları tarafından incelendiğini bildirdi.

Ankara, Öcalan’ın başka tutuklularla bir arada olması ya da bir diğer cezaevine nakledilmesine ise olumsuz yanıt verdi. Ankara’nın yanıtında, Öcalan’ın İmralı’da yalnız tutulmasının en önemli nedeninin, kendisinin yaşama hakkını güvence altına almak olduğu belirtiliyor.