Alman gazeteleri ağırlıklı olan sığınmacı krizinin Almanya'daki sonuçlarını ele alıyor. Gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise mali polisin Alman Futbol Federasyonu'nda usulsüzlük iddiasıyla arama yapması.

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sığınmacı kriziyle ilgili yaptığı son açıklamaları yorumluyor. Gazete, Merkel'in Avrupa'ya 'kendimiz odaklı düşünmeyelim, yoksa Avrupa için büyük tehlike olur' şeklindeki sözlerini şöyle değerlendiriyor:

"Başbakan sığınmacılar konusundaki çok aşamalı planını sığınmacıların yönlendirilmesi, dağıtımı ve entegrasyonu üzerine inşa ediyor. Giderek artan sığınmacı akınının, Alman sınırına çok uzak bir yerde, Türkiye'de durdurulması öngörülüyor. Yunanistan'a bu konuda güvenilmediği için Erdoğan'ın sığınmacılara bekçilik yapması isteniyor. Gücünün doruğundaki Türkiye Cumhurbaşkanı bunun için yüksek bir bedel talep edecektir. Sığınmacıların Almanya ve Avrupa'ya frenlenemeyen akınının siyasi ve mali sonuçları elbette çok daha yüksek olacaktır. Ancak Merkel'in planının huzursuzluk verici bir yönü de var. Üstelik sadece iç politikadan bakıldığında değil: Bu plan gerçekleşirse o zaman Avrupa'nın huzuru ve barışı gelecekte kaçakçılara bekçilik edecek iki kişiye bağlı olacak: Erdoğan ve Putin'e."

Münchner Merkur ise sığınmacı krizinin Almanya açısından yol açtığı sonuçları ele alıyor. Gazete sığınmacıların ihtiyaçları konusunda Alman ordusunun devreye girmesiyle ilgili olarak şu yorumu yapıyor:

"Sığınmacıların sınırdaki ihtiyaçlarını Kızıl Haç'a bağlı gönüllüler ve kuruluştan bağımsız olarak bölgeye giden gönüllü yardımcılar üstleniyor. Müstehzi bir biçimde şu söylenebilir: Almanya sığınmacı kriziyle boş zamanlarında mücadele ediyor. Peki 2013 yılındaki sel felaketinde hızlı ve iyi bir biçimde yardım eden Alman ordusu nerede? Almanya Başbakanı Angela Merkel, açıkça, yükün azaltılması için askerlerin devreye gireceğini söyledi. Bu acilen gerekli. Sığınmacılar konusunda yükün hafifletilmesi için gelecekte askerlere daha fazla ihtiyaç duyulursa, o zaman bu da yapılmalı. Çünkü gönüllüler gücünün sınırına geldiğinde ne olacağını kimse aklına bile getiremez."

Lausitzer Rundschau ise sığınmacılara yönelik saldırıların artmasını değerlendiriyor. Gazetenin yorumu şöyle:

"İltica başvurusunda bulunanlara yönelik düzenlenen saldırıların sayısı bu yıl çok arttı. Uyuyan sığınmacı ailelerin kaldığı binaların yakılması gibi giderek hain, korkak saldırılar düzenleniyor ya da çok sayıda sağcı az sayıda yabancıyı hedef alıyor. Zorbalık giderek artıyor, saldırılarda insanların ölmesi göze alınıyor. Gözleri olan herkes fanatik sağcıların hedef gözeterek şiddeti tırmandırma ve tabuları sistematik bir biçimde yıkmaya yönelik strateji izlediğini görebilir. Burada söz konusu olan aşırı milliyetçilerin kültürel ve siyasi nüfuzu. Yani savaş sonrası Almanyasını olumlu yapan herşeye karşılar. Sadece böyle konuşup davrananlar edep sınırları, hukuk devleti ve demokrasinin sınırlarını aşmıyor. Aynı zamanda onlara gizlice sempati duyanlar da."

Alman gazetelerinin geniş yer verdiği bir başka konu ise vergi beyannamesinde usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle Alman Futbol Federasyonu'nda mali polisin arama yapması. Olayın, 2006 Dünya Futbol Şampiyonası'nın Almanya'ya verilmesinde ödenen 6 milyon 700 bin euro ile ilgili olduğu tahmin ediliyor. Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel, aramayı şöyle yorumluyor:

"Alman Futbol Federasyonu Başkanı için durum giderek zorlaşıyor. 2006 Dünya Futbol Şampiyonası'nın Almanya'ya verilmesi sürecindeki 6 milyon 700 bin euroluk ödeme, Alman yargısını meşgul ediyor. Federasyondakiler gerçekten de, Dünya Futbol Şampiyonası'nda sözde rüşvetin vergilendirilecek miktardan düşürülmesine varacak boyutta arsız mıydı? Soruşturmanın sonucu nasıl olursa olsun, vergi kaçırdığından şüphe edilen, hapis cezası alma tehlikesi bulunan kişi, 7 milyon üyeli bir birliği daha uzun süre yönetemez. Wolfgang Niersbach Alman Futbol Federasyonu'na daha fazla zarar vermekten kaçınmak için görevini bırakmalı."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu