1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kriz şimdi yansıdı

Ahmet Günaltay14 Mart 2012

Türkiye Ekonomi Bakanlığı’nın yılın ilk iki ayına ilişkin açıkladığı veriler, AB ülkelerine yapılan ihracatın toplam ihracat içerisindeki payının küçülme eğilimine girdiğini gösteriyor.

Fotoğraf: AP

Türkiye'nin ihracatında Avrupa Birliği ülkeleri her zaman temel pazar olmuştur. Bunun iki temel nedeni bulunuyor: Birincisi coğrafi yakınlık ve lojistik avantajlar. İkinci neden ise Gümrük Birliği ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin halen devam etmesi. Bu temel unsurlar yanında Avrupa’da bulunan Türklerin yarattığı kültürel yakınlık da, ihracatta temel pazarın Avrupa olmasını kolaylaştıran etkenlerin başında geliyor.

Bu durum uzun yıllar boyunca Türkiye ihracatının neredeyse yarısının Avrupa’ya yapılmasına neden oldu. Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre, 2007 yılında Türkiye’nin toplam ihracatında Avrupa’nın payı yüzde 56 civarındaydı. Bu rakam son 5 yıldaki en yüksek pay anlamına geliyor. 2007’den bu yana Türkiye ihracatında Avrupa’nın payı belli seviyelerde gerileyerek yüzde 50 seviyesinin altına indi. 2011’in tamamında Avrupa’ya yapılan ihracat 62 milyar dolar olurken, toplam ihracat tutarı içerisindeki payı yüzde 46 olarak gerçekleşti.

Gerileme 2012'de de devam etti

2012’nin ilk iki ayındaki ihracat verileri Avrupa’nın payında yaşanan gerileme eğiliminin devam ettiğini gösteriyor. 2012’nin Ocak-Şubat ayında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne yaptığı ihracat toplamda 9,2 milyar dolara ulaştı. 2011’in aynı döneminde Türkiye’nin Avrupa Birliği ihracatı 9,4 milyar dolardı. Niceliksel olarak yaşanan bu gerileme oransal olarak da bir düşüşe sebep oldu. 2011’in Ocak-Şubat döneminde Türkiye’nin Avrupa’ya yaptığı ihracat yapılan toplam ihracatın yüzde 48’ini oluşturuyordu. 2012’nin ilk iki ayında gerçekleşen Avrupa ihracatı ise toplam ihracatın yüzde 42’si seviyelerine geriledi.

Euro krizi ihracatın gerilemesinde büyük rol oynadı

“Yüzde 35'e kadar gerileyebilir”

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yard. Prof. Dr. Emre Alkin, 2012’nin ilk iki ayında daha da güçlenen bu gerileme eğilimini şöyle açıklıyor:

“2000’li yılların başında Türkiye’nin Avrupa’ya yaptığı ihracatın payı yüzde 50’ler seviyesindeydi. Daha sonra Türkiye ihracatta ‘yumurtaları aynı sepete koymamaya’ karar verdi. İhracat yaptığı pazarları artırmaya çalıştı. Bu kapsamda Türkiye komşu ülkelerle yaptığı ihracatını artırıyor. Aynı şekilde Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Sahra Altı Afrika bölgelerindeki ihracat pazarlarını geliştiriyor. Çin ve ABD gibi pazarlara yaptığı ihracat bile artış gösteriyor. Türkiye’de artık şehirlerin ihracat stratejileri bulunuyor. Ülkede ihracatı 1 milyar doları aşan şehirler var. Gaziantep, İzmir ve tabii ki İstanbul’a yönelik özel stratejiler bu yeni durumun ana unsurlarından birisini oluşturuyor. Bunun yanında Avrupa’nın Gümrük Birliği kapsamında üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmaları konusunda Türkiye hala kırgınlık yaşıyor. AB’nin yapmış olduğu bu tip anlaşmalara Türkiye’nin de dahil olması gerekiyor. Ben ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne yaptığı ihracatın toplam ihracat içerisindeki payının yüzde 35’lere kadar gerileyeceğini öngörüyorum.”

“Avrupa krizinin etkileri şimdi hissediliyor”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Ekonomi Danışmanı Can Fuat Gürlesel, söz konusu gelişmeyi Avrupa’daki krizin etkilerinin yeni yeni hissedilmeye başlamasıyla açıklıyor. Gürlesel, “2011 yılında Avrupa’daki ekonomik krizin etkisi sınırlı kaldı. Evet kriz bir risk unsuru oluşturdu ama Avrupa’nın yaptığı ithalatta önemli sonuçlar yaratmadı. Ancak söz konusu duraklamanın etkileri 2012 yılı başında görülmeye başlandı" diyor.

Özellikle Türkiye’nin otomotiv, elektronik gibi ana ihraç sektörlerinde Avrupa’da bir talep daralması olduğunu söyleyen Gürlesel, Avrupa ekonomisinde 2012’nin ilk yarısında resesyon sürecinin devam edeceğini, dolayısıyla Türkiye’nin ihracatının yine bu seviyelerde olacağını belirtiyor. 2012’nin sonlarına doğru Avrupa’nın sınırlı da olsa bir büyüme yaşamasıyla Türkiye’nin bölgeye yaptığı ihracatta bir rahatlama hissedileceğini dile getiren Gürlesel, "Bunun yanında Türkiye’nin farklı coğrafyalara yönelik ihracat performansı da dikkate alınmalı. Arap Baharı ülkeleri ihracatında bu yılın başında artış görülmeye başlandı” diye konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Selçuk Oktay / İstanbul

Editör: Ahmet Günaltay