1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avusturya'da yedi cami kapatılıyor

8 Haziran 2018

Avusturya Başbakanı Kurz, aralarında Türk İslam birliği ATİB’e bağlı bir caminin olduğu yedi caminin kapatılacağını, imamların da sınır dışı edilebileceğini söyledi. Karara Ankara'dan sert tepki geldi.

Fotoğraf: DW/E. Numanovic

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, "siyasal ve radikal İslam"a karşı önlemler kapsamında ülke içerisinde faaliyet gösteren yedi caminin kapatılacağını açıkladı. Kurz ayrıca yabancı kaynaklar tarafından finanse edilen “çok sayıda” imamın da araştırıldığını ve bunların ülkeden ihraç edilebileceklerini söyledi.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ülkedeki yedi caminin kapatılacağını söylediFotoğraf: Reuters/L. Nieser

Başbakan Kurz bugün düzenlediği basın toplantısında "Paralel toplumlar, siyasal İslam ve radikal eğilimler için ülkemizde yer yok” dedi. Kurz, bir tanesi Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB) tarafından yönetilen toplamda yedi caminin kapatılacağını ifade etti. Kurz’un kapatılacağını belirttiği diğer altı cami ise bir Arab Müslüman birliğine ait. Bu birliğin vaazlarında Selefilik mezhebini övdüğü belirtildi.

Çanakkale anması fotoğrafları

Avusturya'daki Müslüman dernekler için bir çatı kuruluşu olan ve Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı ile bağlantısı bulunan ATİB, 2016 yılında Viyana'nın en büyük camilerinden birisinde Çanakkale Savaşı'nı anmak için düzenlenen etkinliğin fotoğraflarının geçen Nisan ayında basına yansıması sonrasında Avusturya'da tepki uyandırmıştı. Haftalık "Falter" gazetesinde yayımlanan fotoğraflarda, asker üniforması giydirilmiş çocukların Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale'de savaşan askerleri canlandırdığı, "şehit rolündeki" çocukların yerde yattıkları ve üzerlerinin Türk bayraklarıyla örtüldüğü görülüyordu.

Fotoğraflara tepki verenlerden bir tanesi de Başbakan Kurz olmuştu. Kurz o zaman yaptığı açıklamada böyle bir olaya müsamaha gösterilmeyeceğini ve etkinliğin gerçekleştiği ATİB'e bağlı caminin kapatılabileceğini belirtmişti. Bunun üzerine Avusturya hükümeti ülkedeki camiler ile ilgili araştırma başlattıklarını açıklamıştı.

"İki imamın sınır dışı edilmesi kesinleşti"

Avusturya İçişleri Bakanı Herbert Kickl ise bugün düzenlediği basın toplantısında ülkede bulunan 260 imamın 60’ının ilgili merciler tarafından araştırıldığını, bunlardan 40’ının ülke haricindeki kaynaklardan para alıp almadıkları konusunda soruşturulduğunu açıkladı. Kickl ayrıca iki imamın sınır dışı edilmesi konusun kesin olduğunu söyledi.

Avusturya'da yedi caminin kapatılması ve imamların sınır dışı edilmesinin temelinde 2015 yılında Avusturya'da yürürlüğe giren İslam Yasası yer alıyor. Bu yasaya göre Avusturya içerisindeki Müslüman birliklerinin kendilerini finanse etmeleri gerekiyor ve yabancı kaynaklardan para almaları yasak. Kültür Bakanı Gernot Blümel bu yasaya atıf yaparak Avusturya hukukun yabancı fonlamaya izin vermediğini, ancak ATİB'in bunu deldiğini söyledi.

Türkiye’den tepki 

Avusturya’nın bu kararı üzerine Türkiye’den tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, “Başta Şansölye Kurz olmak üzere Avusturyalı siyasetçilerin, ırkçılıkla, İslam ve yabancı düşmanlığıyla ve aşırı sağın yükselişiyle mücadele etmek yerine bu endişe verici gelişmelerden siyasi çıkar elde etmeye çalışmalarını kınıyoruz” denildi. Dışişleri Bakanlığı, Avusturya hükümetinin ideolojik tutumunu “evrensel hukuk normlarına, toplumsal uyum politikalarına, azınlık hukukuna ve birarada yaşama ahlakına aykırı” bulduğunu belirtirken, “İslam karşıtlığının ve ırkçılığının bu şekilde normalleştirilmesi ve sıradanlaştırılması kesin olarak reddedilmelidir” dedi. 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Avusturya’nın kararını eleştirdi ve “Avusturya’nın sudan bahanelerle yedi camiyi kapatması ve imamları sınır dışı etmesi, bu ülkedeki İslam karşıtı ırkçı ve ayrımcı popülist dalganın sonuçlarından biridir. Amaç, Müslüman toplulukları ötekileştirerek siyasi kazanım elde etmektir” diye konuştu.

Kalın ayrıca “Avusturya hükümetinin ideolojik tutumu evrensel hukuk normlarına, toplumsal uyum politikalarına, azınlık hukukuna ve bir arada yaşama ahlakına aykırıdır. İslam karşıtlığının ve ırkçılığın bu şekilde normalleştirilmesi ve sıradanlaştırılması kesin olarak reddedilmelidir” dedi. 

Konuyla ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise Türkiye’nin Avusturya’nın bu kararını kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Anadolu Ajansı’nın geçtiği habere göre Bozdağ, “Avusturya'nın Avrupa'nın değerlerini reddetmesinin somut göstergesidir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Avrupa'da din ve vicdan hürriyetinin öldürüldüğü anlamına gelir” dedi. 

dpa,AFP/DÇÜ,HS,GY

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik