1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ayasofya için yeni dönem bugün başlıyor

24 Temmuz 2020

Ayasofya’da yeni dönem bugün başlıyor. Camiye dönüştürülen Ayasofya, cemaatle kılınacak ilk cuma namazı ile birlikte ibadete açılacak.

Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "gençlik hayali" gerçek oluyor. Camiye dönüştürülen Ayasofya, bugün cemaatle kılınacak cuma namazı ile birlikte ibadete açılacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan programa göre cami açılışı, sabah saatlerinde sala, tekbirler ve dualarla başlayacak. Cuma namazını ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldıracak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile fertleri, bakanlar ve de aralarında yer aldığı yaklaşık 500 özel davetli, cuma namazını Ayasofya içinde kılacak. Vatandaşlar için, cami dışında namaz kılınabilecek alanlar hazırlandığı açıklandı.

Olağanüstü güvenlik önlemleri altında yapılacak cami açılışını, açılışta verilecek mesajları uluslararası toplum yakından izleyecek.

Erdoğan, camiye dönüştürülen Ayasofya’nın "esaret zincirinden kurtulduğunu" söylerken, bu kararı "Türkiye’nin egemenlik hakkını" kullandığını öne sürerek savunmuştu. "Gençlik hayali" olarak tanımladığı bu dönüşümün gerçekleştirilebilmiş olmasından da "mutluluk" duyduğunu açıklamıştı.

Batılı siyasetçiler tarafından "provokasyon" olarak değerlendirilen bu adım Hristiyan dünyasında da tepkiye yol açtı.

Yunanlar Ayasofya kararına ne diyor?

02:43

This browser does not support the video element.

"Erdoğan eski yaraları açtı"

Almanya'nın Mainz kentindeki Leibniz Avrupa Tarihi Enstitüsü'nden din tarihçisi Mihai Grigore, artık bir kilise olmasa da Ayasofya’nın sembolik olarak Hristiyanlar için büyük önem taşıdığını, Erdoğan’ın burayı camiye dönüştürerek Ortodoks dünyasının "eski yaralarını yeniden açtığını" söyledi.

Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, Avrupa başkentlerinde Türkiye’nin Batı’dan daha da uzaklaşmakta olduğunu gösteren önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Uluslararası basında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslamcı politikalarla laik Türkiye Cumhuriyeti'ni dönüştürmeye çalıştığı, kendisine azalan siyasal destek nedeniyle de dini araçsallaştırarak dindar, muhafazakar ve milliyetçi seçmeni konsolide etme çabasında olduğu yorumları ön plana çıkıyor.

Ayasofya'da freskler perdeyle kapatıldı.Fotoğraf: DHA

Yunanistan’ın Ege Üniversitesi’nden Profesör Charalampos Tsardanidis, Ayasofya’nın iç gündem kaynaklı nedenlerle camiye dönüştürüldüğü görüşünde.

DW Türkçe'ye konuşan Tsardanidis, "Türkiye ekonomisi zorda. Koronavirüs salgını hâlâ kontrol altına alınabilmiş değil. Suriye, Irak ve Libya’da maliyetli savaşlar var. İnsan hakları konusunda da ciddi bir gerileme var" diye konuştu.

Ayasofya’yı camiye dönüştürme kararının, bumerang etkisi yaratarak Türkiye için sonuçlar doğurabilecek gelişmelere yol açabileceğini, Türk-Yunan ilişkilerini "daha da zehirleyebileceğini" söyleyen Tsardanidis, bunun uluslararası kamuoyundaki Türkiye algısını da olumsuz yönde etkileyeceğini aktardı.

Bu arada Erdoğan’ın bugünkü cami açılışıyla aynı zamanda içeride artan muhalefete meydan okumak ve güç gösterisinde bulunmak istediği de yapılan yorumlar arasında yer alıyor.

"Ayasofya’nın inşası da bir gövde gösterisiydi"

Tübingen Üniversitesi Tarih Profesörü Mischa Meier, Ayasofya’nın inşa edilme sürecinin de bir güç gösterisini sembolize ettiğine dikkat çekti. 

Meier, 6. yüzyılda Doğu Roma İmparatoru Jüstinyen’in Nika Ayaklanması’ndan sonra, muhalifleri bastırdığını, muhalif senatörleri tasfiye ettiğini, el koyduğu malvarlıklarıyla da Ayasofya’nın yapımını finanse ettiğini aktardı. Meier, aristokrat bir aileden gelmeyen Jüstinyen’in, bu yolla geleneksel Roma elitlerine güç gösterisinde bulunmak istediğini anlattı.

Yaklaşık 1500 yıllık bir tarihi olan Ayasofya, Hristiyanlar için kutsal bir mekan olma özelliğini taşıyor. Adı "Kutsal Bilgelik" anlamına geliyor, bu da Hristiyan Ortodoks mezhebine göre Tanrı'nın üç niteliğinden biri. Patrik katedrali olarak inşa edilen Ayasofya, hükümdarların taç giyme törenlerine ev sahipliği yapan, döneminin en görkemli dini yapısı olarak nitelendiriliyor.

Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethinin ardından Ayasofya camiye dönüştürüldü. Mozaiklerin üstü kapatıldı, çan ve haç kaldırıldı, mihrap ve minber yapıldı, minaresi inşa edildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Ayasofya, 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürüldü.

Ayasofya: Neden tartışılıyor, simgesel önemi ne?

06:56

This browser does not support the video element.

86 yıl boyunca müze olan, 1985 yılından bu yana da UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesine yönelik adımlar bir ay önce atılmaya başlandı.

Ayasofya’ya müze statüsü veren 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararı Danıştay tarafından iptal edildi. Bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ibadete açılması için Diyanet'e devredilmesini öngören karara attığı imza izledi. 1500 yıllık bir tarihi geçmişi olan, Ayasofya böylelikle yeniden cami statüsüne alındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi de imar planlarında müze olarak işlenmiş olan yapıyı, "Ayasofya Kebir Camii Şerifi ve Külliyesi" olarak değiştirdi.

Bugün ibadete açılacak Ayasofya’da artık namaz vakitlerinde mozaikler, resim ve tasvirler, perdeleme sistemiyle kapatılacak, namazdan sonra ise tekrar açılacak. Hem yerli hem yabancı turistler, namaz vakitleri dışında, ücretsiz olarak Ayasofya’yı ziyaret edebilecek.

 

KNA,AP,DW,dpa,epd/DA,AÜ

© Deutsche Welle Türkçe