Ayder Yaylası'nda yapılaşmaya yargı engeli
6 Haziran 2024Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2017 yılında memleketi Rize'ye yaptığı bir ziyaret sırasında "Kirlettik, rezil ettik" dediği Ayder Yaylası, sık sık betonlaşma tartışmalarıyla gündeme geliyor. Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan yaylada "kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi" iddiasıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) 2019 yılında başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları sürerken sorunlar hâlâ giderilmiş değil. İki gün önce Ayder'i ziyaret eden Rize Valisi İhsan Selim Baydaş ise "Konaklama yerlerine ihtiyacımız var" diyerek yeni yapılaşmanın sinyalini verdi.
Yargıdan ise Karadeniz'in dünyaca ünlü yaylasındaki yapılaşmaya karşı görülen davalarda iptal kararları çıktı.
Ayder'de statü değişikliğine iptal
İlk dava, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Ayder Yaylası'nın 1992 yılında belirlenen koruma statüsünde yaptığı değişikliğe ilişkin. Yaylanın statüsü 4 Kasım 2022 tarihinde "Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak belirlendi. Bu karar uyarınca bölge, "turizm ve yerleşimlere izin veren alanlar" sınıfına dahil edilmiş oldu. Oysa daha önceki statüde, bölgenin evrensel değeri gereğince bilimsel çalışmaların dışında aynen korunması şartı mevcuttu. Bu değişiklikle birlikte bölgede madencilik dahil birçok faaliyette bulunulabileceğini belirten 49 yurttaş konuyu yargıya taşıdı.
Rize İdare Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında mahkeme, statü değişikliğinin kamu yararı taşıyıp taşımadığının araştırılmasını istedi. Bu kapsamda bir bilirkişi raporu hazırlandı. Alanında uzman dokuz isimden oluşan heyetin kaleme aldığı 25 Aralık 2023 tarihli raporda "değişikliğin kamu yararı taşımadığı gibi, bölgedeki yapılaşmayı da artıracağına" dikkat çekildi.
Mahkeme, bu raporu esas alarak dosyayı karara bağladı. 8 Mayıs'ta oy birliğiyle verilen kararda, değişikliğin iptaline hükmedildi. Kararda, değişikliğin Ayder Yaylası'nın dünya çapındaki doğal yapısına zarar vereceğine vurgu yapıldı. Ayrıca "konaklama, alışveriş̧ yeri, lokanta, kafeterya ve otopark sayısını artıracağına" değinildi. Kararda, "Artacak yapılaşmanın alana yayılması durumunda, doğal değerlerin zarar görmesine, alanın küresel önemi ve sürdürülebilir turizm açısından da olumsuzluklara sebebiyet vereceği anlaşıldığından dava konusu işlemde, izah edilen nedenlerle hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı kanaatine varılmıştır" ifadeleri yer aldı.
Yargı TOKİ'nin otelini durdurdu
Ayder Yaylası'na ilişkin verilen bir diğer iptal kararı ise yine 8 Mayıs tarihli. Rize İdare Mahkemesi; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 25 Mayıs 2022 tarihinde kabul ettiği imar planı değişikliğini iptal etti. Söz konusu plan, kayıtlarda "yeşil alan" olarak gözüken 9 bin metrekarelik arazide TOKİ'nin bir otel inşa etmesinin önünü açıyordu.
İlgili imar planı değişikliğinin yörenin şartlarına uygun şekilde hazırlanmadığına vurgu yapılan kararda, "böylesine büyük bir otel projesinin doğal yapıyı etkileyeceğinin" altı çizildi. Ayrıca inşaatın Ayder'in siluetine etki edebileceğinin dile getirildiği kararda, "Yapılaşma koşullarının nasıl bir görsel değere sahip olacağının belirsiz olduğu anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliğinin şehircilik ilkelerine, planlama ve koruma esaslarına uygun olmadığı sonucuna varılmaktadır" denildi.
29 parselde imar planı iptal edildi
Mahkeme, yaylayla bağlantılı olarak Çamlıhemşin'in Merkez Mahallesi'ndeki toplam 29 parsele ilişkin imar planını da iptal etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı açılan davada karar 17 Mayıs'ta çıktı. Mahkeme, dere kenarında yoğun yapılaşmayı öngören imar planıyla bölge nüfusunun iki kat artacağına işaret etti. Fırtına Deresi'nin kenarında daha önce can ve mal kayıplarının yaşandığını anımsatan mahkeme, Bakanlık kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna vardı.
AKP'nin yönetimindeki Çamlıhemşin Belediyesi, müdahil olarak bakanlığın yanında dosyada Ayder vurgulu bir beyanda bulundu. Belediye, Ayder Yaylası'na gelen turistlerin konaklama ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını iddia ederek, bu alanda konut yapmak zorunda olduklarını dile getirdi.
"Ayder Yaylası'nın sahibi TOKİ"
Yargı kararlarını DW Türkçe'ye değerlendiren Fırtına İnisiyatifi avukatlarından İbrahim Demirci, TOKİ'nin Ayder'deki faaliyetlerine dikkat çekti. Koruma statülerinin düşürülmesiyle birlikte söz konusu alanların yapılaşmaya açılabileceğine değinen Demirci, TOKİ'nin hem Çamlıhemşin Belediyesi hem de bakanlıklarla yaptığı protokollerin olduğunu aktardı.
"Ayder'in sahibi şu anda TOKİ" diyen Demirci, yetkilerinin dünyaca ünlü yaylayı koruduklarına ilişkin söylemlerinin göz boyamadan ibaret olduğunu belirtti. Buna örnek olarak ise Fırtına Vadisi'nin tümünü kapsayacak şekilde bütüncül bir koruma amaçlı imar planının olmamasını gösterdi.
Ayrıca Avukat İbrahim Demirci, bölgede bir paylaşım savaşı yaşandığı görüşünde. "Rant dağıtımı ilk olarak Ayder ile başladı" diyen Demirci, Ayder Yaylası'ndaki statü değişikliğinin iptal edilmesine rağmen Fırtına Vadisi'nde koruma derecesi düşürülen kimi alanların bulunduğunu dile getirdi. Bunun son derece endişe verici bir durum olduğunu kaydeden Demirci, sözlerini "Son beş senede açtığımız davaları düşündüğümüz zaman, belli ki vadide bir parselasyon yapılmış. Gerçekten bir saldırı var, Moğollar dönemi gibi bir istila var. Biz de vadi halkı olarak savunmaya çalışıyoruz" diye sürdürdü.