1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AYM'den Gürsel ve Aksoy için hak ihlali kararı

2 Mayıs 2019

AYM, gazeteci Murat Aksoy ve Cumhuriyet davasında yargılanan Kadri Gürsel'in "kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade özgürlüğü" haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Avukat Pekin, kararları DW Türkçe’ye değerlendirdi.

Fotoğraf: Getty Images/AFP/O. Kose

Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Cumhuriyet gazetesi davasında yargılanan Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Akın Atalay, Ahmet Şık ve Bülent Utku ile gazeteciler Murat Aksoy, Ali Bulaç, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın bireysel başvurularını gündem toplantısında ele aldı.

Genel Kurul, Gürsel ve Aksoy'un, "kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade özgürlüğü" haklarının ihlal edildiğine hükmetti.

Kurul, aynı davanın sanıklarından Sabuncu, Şık, Utku ve Atalay'ın bireysel başvurularında ise ihlal tespit etmedi. Kararlar oy çokluğuyla alındı.

Kapatılan Zaman gazetesi yazarı Bulaç ile Gülen yapılanmasının medya ayağıyla ilgili davada tutuklu yargılanan Altan ve Ilıcak'ın bireysel başvuruları ise yarın ele alınacak.

Avukat Pekin: AYM'nin kendini inkârı anlamına gelir

Cumhuriyet davası avukatlarından Tora Pekin, AYM kararını DW Türkçe’ye değerlendirdi. AYM'nin kararını henüz resmen açıklamadığına dikkat çeken Pekin, "Öğrenmiş olduğumuz kulis bilgisi üzerine yorum yapıyorum. Umuyoruz ki AYM basın özgürlüğünü tamamen yok sayan bir karar vermemiş olsun. Ancak dokuz yargıcın Cumhuriyetçilerin haksız tutuklamalara karşı yapmış olduğu başvuruyu reddettiği doğruysa, bu AYM’nin kendisini inkârı anlamına gelmektedir. Çünkü Cumhuriyetçilere yönelik yegâne suçlama; haber, yazı, manşet yani kısaca gazetecilik faaliyetiydi. AYM’nin önceki kararları ise gazetecilik faaliyetinin suç olmadığı yönündeydi. Eğer AYM bu kez bir hak ihlali görmüyorsa, bu artık basın özgürlüğünü korumaktan vazgeçtiği anlamına gelmektedir” dedi.

AYM’nin daha önce Terörle Mücadele Kanunu'ndaki “yayın sahipleri”nin sorumluluğuna ilişkin maddenin iptaline karar verdiğini hatırlatan Pekin, şöyle konuştu: “Yani gazete sahiplerinin yayınlardan sorumlu olmayacağı kararını vermişti. Şu anda Kandıra Cezaevi'nde cezaları infaz edilen arkadaşlarımızın da aralarında bulunduğu Cumhuriyetçilerin çoğu yalnızca bu nedenle suçlandı. Eğer AYM Cumhuriyet Gazetesi'nin imtiyaz sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim kurulu üyelerini tüm yayınlardan sorumlu tutuyorsa, bu AYM’nin kendini inkârı anlamına gelmektedir ve artık ortada bir AYM yok demektedir. Her şey bir kenara, terör örgütüne yardım etmekle suçlanan Cumhuriyetçiler hakkında, bu suçlamanın delillerinin açık bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Ancak 31 Ekim 2016’dan bu yana bu suçlamaya yönelik tek bir delil dahi ortaya konmuş değildir. Konulamaz da. Çünkü böyle bir delil hiç olmadı ve olmayacak. AYM yargıçlarının ileride utanç duyacakları bir karara imza atmadıklarını umuyoruz.”

Aksoy: Hayatımdan 15,5 ay alındı

Gazeteci Aksoy, AYM'nin kararının ardından attığı tweet'te, "Ben gazetecilik yaptım. Yazı yazdım, düşüncelerimi ifade ettim. Tutuklanmam da, uzun süre tutuklu kalmam da düşünce ifade özgürlüğümün ihlaliydi. Hayatımdan 15.5 ay alındı. AYM bu kararla hakkımı teslim etti" ifadesini kullandı.

Sabuncu da Twitter üzerinden açıklama yaptı. Sabuncu, AYM'nin kararına, "Gazetecilik suç değildir, fikirlerimizi, haberlerimizi, umutlarımızı, barış talebimizi hapsedemeyeceksiniz" diyerek tepki gösterdi.

DW/CÖ,PÜ,EC

©Deutsche Welle Türkçe