1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

AYM'den kadınların soyadına ilişkin tarihi karar

28 Nisan 2023

AYM, kadınların evlendikten sonra sadece kendi soyadını kullanmasını engelleyen düzenlemeyi iptal etti. Karara itiraz eden üyelerden biri ise "Kadın ve erkeğin eşitliği imkansız özelliklere sahip olduğunu" savundu.

Anayasa Mahkemesi binası - Ankara
Fotoğraf: Tuncay Yıldırım/DW

Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Medeni Kanunu'nun 187'inci maddesindeki "Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir" hükmünü eşitliğe aykırı bularak oy çokluğu ile iptal etti. Dokuz ay sonra yürürlüğü girecek bu karar ile kadınların evlendikten sonra yalnızca bekarlık soyadlarını kullanabilmeleri için dava açmalarına gerek kalmayacak.

İstanbul 8'inci Aile Mahkemesi, "Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir" düzenlemesinin iptali için AYM'ye başvurmuştu.

Mahkeme, AYM'den iptal kararı vermesini "Erkeğin doğumla kazandığı soyadını ömrü boyunca kullanması mümkünken, aynı hakkın kadına tanınmamasının eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığı" gerekçesi ile istedi. Başvuruyu değerlendiren ve hükmün iptaline karar veren Yüksek Mahkeme da kararında Anayasa'ya göre kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu, ailenin de "eşler arasında eşitliğe dayandığına" işaret etti. 

"Kadın yargı yoluna başvurmadan eşitlik ilkesinden faydalanmalı"

Kararda, erkeğin evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra da tek başına kullanabildiği halde, kuralla kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak kocasının soyadının önünde kullanabileceği öngörüldüğünden karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda olan eşler arasında cinsiyet temelinde farklı muamelenin yapıldığı ifade edildi. Nüfus kayıtlarındaki karışıklığın önlenmesi ve soy bağının sağlıklı bir şekilde tespit edilmesinde kamu yararı bulunduğu ancak bireylerin kimlik numaralarının bulunması ve nüfus hizmetlerinin bilişim teknolojilerinden faydalanılarak sunulduğuna da dikkat çekildi.

Kararda ayrıca, kadının evlenmeden önceki soyadını yargı yoluna başvurarak kullanabildiği anımsatılarak "Eşitlik ilkesinde esas olan kadının yargı yoluna başvurmaksızın erkek ile eşit haklardan yararlanabilmesidir. AİHM, AYM ve Yargıtay kararları kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra tek başına kullanabilmesine sınırlı bir imkan tanımıştır. Tüm gelişmelere rağmen varlığı korunan ve idare makamlarınca uygulanmaya devam edilen kural nedeniyle kadının herhangi bir külfete katlanmak zorunda kalmaksızın evlenmeden önceki soyadını tek başına kullanabilmesi mümkün olmamıştır. Ortak soyadının aile bağlarını korumanın zorunlu olduğunun, bu manada eşlerin ortak soyadı taşımamaları halinde aile bağlarının hiçbir şekilde korunamayacağının söylenmesi de zordur. Evlenmeden önceki soyadının, evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır" ifadeleri kullanıldı.

Eşler başka ortak bir soyadı da alabilir 

Kararda, eşlerin ortak başka bir soyadı alabilmesinin de önü açıldı. Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almasının, ailenin ortak bir soyadına sahip olmasını mümkün kılan tek seçenek olmadığı belirtilen kararda, "Bu bağlamda eşlere içlerinden birinin soyadını veya bunun dışında bir adı ortak soyadı olarak belirleme imkânının tanınması ya da ortak soyadının eşlerin evlenmeden önceki soyadlarının birleşimden oluşacağının öngörülmesi de mümkündür" denildi. Ayrıca ortak soyadı taşınması durumunda aile bağlanın korunmayacağının söylenmesinin de zor olduğuna işaret edildi. 

Dokuz ay sonra yürürlüğe girecek

Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bu karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Medeni Kanun'un 187'inci Maddesi'nde bulunan hükmün iptal kararı, Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından dokuz ay sonra yürürlüğe girecek. Alınan bu karar ile kadınların evlendikten sonra yalnızca bekarlık soyadlarını kullanabilmeleri için dava açmalarına gerek kalmayacak.

Muhalefet eden üye: Kadın ve erkek, eşitliği imkansız özelliklere sahip

AYM'nin kararına altı üye ise muhalefet etti. Karşı oy kullanan Başkanvekili Kadir Özkaya ile diğer dört üye ret gerekçelerini ortaklaşa açıkladı. Düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığını savunulan ortak metinde, "kadının evlenerek kocasının soyadını almasının cinsiyet ayırımına yol açtığı" savının yerinde olmadığı savunuldu. Üyeler gerekçesinde, "...kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği kimi zorunluluklar nedeniyle, eşlerden birisine öncelik tanıyacak biçimde kullanmasının hukuk devletine ve eşitlik ilkesine aykırı bir yönü bulunmamaktadır" görüşüne yer verdi. 

Düzenlemenin iptaline şerh koyan üyelerden Muammer Topal ise gerekçesini ayrı olarak kaleme aldı. "Kadın ve erkeğin anatomik, fizyolojik, psikolojik ve cinsiyet farklılıkları sosyal anlamda da eşitliği imkânsız kalan bir özelliğe sahiptir" diyen Topal, "kadın ve erkek arasında yaratılış gerçekliği olarak yapısal eşitsizlik olduğunu" iddia etti. 

Topal, kadın ve erkeğin eşit olmadığı iddiasındaki görüşünü "Bu durum, genel olarak toplumda konumları itibarıyla kadın ve erkeğin eşitliğine engel olarak görülmektedir. Dolayısıyla üzerinde söz söylemeye fırsat bile verilmeden kabullenilmesi gereken dogmatik bir değer olarak öne sürülse de ailede kadın/erkek eşitliği, modern hurafelerden birisidir ve ne ailede ne de toplumda huzuru, adaleti ve mutluluğu sağlayabilecek bir özelliğe sahiptir" şeklinde sürdürdü. 

Topal, kadının evlenmekle kocasının soyadını almasının cinsiyet ayrımına dayanan bir farklılaşma yarattığı savının yerinde olmadığını savundu. 
 

DW / HS,ET

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik