AYM'den Rabia Naz kararı: Yaşam hakkı ihlal edildi
1 Eylül 2025
Giresun'da 2018 yılında 11 yaşındayken ölen Rabia Naz Vatan'ın annesi Atika Vatan ve babası Şaban Vatan, kızlarının şüpheli ölümüyle ilgili 7 yıldır adalet mücadelesi yürütüyor.
Giresun'un Eynesil ilçesinde, evinin önünde yaralı hâlde bulunan Rabia Naz, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Aile, kızlarının ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmanın ciddi eksiklikler içerdiğini, olayın akabinde olay yerinin özensiz şekilde incelendiğini, olayı aydınlatmaya yarayacak delillerin toplanmadığını, toplanan delillerin de iyi muhafaza edilmediğini, hem laboratuvar incelemelerinde hem de olası tanıkların ifadelerinin alınmasında gecikildiğini, yapılan keşfin ve bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, olayın koşullarının bu eksiklikler ve özensizlik nedeniyle aydınlatılamadığını belirterek, yaşam hakkı başta olmak üzere anayasal haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurmuştu.
Başvuruyu inceleyen AYM'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararında; ailenin yaptığı başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğu belirtildi. AYM kararında ayrıca, soruşturma sürecinde yapılan inceleme, araştırmaların ve alınan ifadelerin ağırlıklı olarak olayın gerçekleşmesinin hemen sonrasındaki süreçte meydana gelen, mevcut delillerin kaybolmasına ve sonradan yapılacak araştırmaların etkisiz hâle gelmesine neden olabilecek ihmal, kayıtsızlık ve gecikme hâlinin soruşturmanın bütünü üzerinde etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin ilkelerle bağdaşmayacak mahiyette bir eksiklik yarattığı ve soruşturmanın yaşam hakkının gerektirdiği derinlik ve ciddiyette yapıldığı yorumunu getirmeyi mümkün kılmadığının açık olduğuna dikkat çekildi.
Kararda "TBMM tarafından oluşturulan araştırma komisyonunun soruşturmada gerekli özen ve hassasiyetin gösterilmediğini ifade eden rapor, HSK tarafından soruşturma sürecinde savcıların gösterdiği ihmal nedeniyle verilen disiplin cezası, emniyet birimleri tarafından soruşturma sürecinde gösterilen ihmal nedeniyle kolluk kuvvetlerine yönelik tesis edilen disiplin işlemleri, farklı pratik ve ölçütler temelinde yapılan irdeleme ve değerlendirmelere ilişkin olsa da soruşturma sürecinde gösterilen ihmal ve özensizliğe dair yapılan belirlemeleri destekler niteliktedir" denildi.
Yeniden soruşturma yok
AYM kararında "Yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında Rabia Naz Vatan'ın şüpheli ölümünü tüm yönleriyle aydınlatabilecek ve varsa sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit eden, yaşam hakkının sağladığı güvencelerin gerektirdiği derinlik ve ciddiyette bir soruşturma yürütüldüğünü söylemek mümkün görünmediğinden soruşturma sürecine dair özensizlik, ihmal ve eksikliklerin yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yükümlülüğünü ihlal ettiği kanaatine ulaşılmıştır" ifadeleri yer aldı.
Ancak AYM bu olayla ilgili yeniden soruşturma yapılması yönünde bir karar vermedi. Rabia Naz'ın ölümünün üzerinden yaklaşık yedi yıl geçtiğine işaret edilen kararda, "İhlal kararının ağırlıklı olarak olayın hemen akabinde delillerin araştırılması, toplanması, sürecinde gösterilen, delillerin kararmasına neden olabilecek ihmal, özensizlik üzerinde yoğunlaşması, bir başka ifadeyle özensizliğin büyük ölçüde olay yeri incelemeye ilişkin bulunması ve bu incelemenin artık yapılamayacak olması karşısında yeniden soruşturma yapılmasında hukuki yarar görülmemiştir" ifadeleri yer aldı.
AYM'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre soruşturmanın "özensiz yürütüldüğü, gerektirdiği derinlik ve ciddiyette yürütülmediği" gerekçesiyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine hükmedildi, anne ve babaya 350 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi.
"Biz tazminat değil, katillerin yargılanmasını istiyoruz"
Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan, kararın ardından sosyal medyadan paylaştığı videoda şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi'nin Resmî Gazete'de yayımlanan kararına göre, Rabia Naz'a araba çarptığı ortada. Ve bu sonuca göre ihlal ortada. Dosyanın her iki savcısının da dosyayı olması gerektiği gibi incelemediği ve kolluk görevlilerinin, özellikle inceleme polisinin soruşturmayı olması gerektiği gibi incelemediği ve ihlal ortada. Yaşam hakkının elinden alındığı ortada. Buna rağmen Anayasa Mahkemesi, üzerinden yedi yıl geçtiği için 'Kovuşturmaya yer yoktur' diyerek maddi tazminata hükmetmiş. Biz tazminat istemiyoruz, biz katillerin yargılanmasını ve hak ettikleri cezayı çekmelerini istiyoruz."
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a da seslenen Vatan, "Kamu yararına bu davayı yeniden açmak zorundasın. Rabia Naz'a çarpan arabanın nerede olduğunu, saç tokasının ve çoraplarının nerede olduğunu biliyorum. Bu kovuşturmayı açıp bunları işleme almak zorundasınız" dedi.
"Biz paraya muhtaç kişiler değiliz. Biz onurumuzla yaşayan, onurumuzla can verecek olan insanlarız" ifadelerini kullanan Vatan, "Şunu da söyleyeyim ki: Eğer diyorsanız ki kendi adaletini kendin sağla. Şaban Vatan kendi adaletini kendi de sağlatır" diye ekledi.
Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan, Giresunlu eski bakan ve dönemin AKP milletvekili Nurettin Canikli'nin şikâyeti üzerine 2019'da açılan davada "kamu görevlisine hakaret" suçundan para cezası, "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçundan ise 1 yıl 8 ay hapis cezası aldıktan sonra Temmuz 2025'te cezaevine girmişti. Vatan 38 gün kaldığı cezaevinden 21 Ağustos'ta tahliye edilmişti.
DW,ANKA/CÖ,JD