Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin Bonn'daki olağanüstü kongresinde Hristiyan Birlik partileriyle (CDU/CSU) koalisyon görüşmelerine başlanıp başlanmayacağı delegelerin oylarıyla belli olacak.

SPD Genel Başkanı Martin Schulz koalisyon görüşmelerinin başlatılmasına büyük çoğunlukla onay verilmesini umuyor. Schulz Pazar günkü kongreden hemen önce partili delegelere ön görüşmelerde varılan mutabakatı onaylayarak koalisyon görüşmelerine başlanması yolunda karar almaları çağrısında bulundu.

Partililerin önemli bir bölümü Angela Merkel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümetine SPD'nin katılmasına karşı çıkıyor. Kongreden olumsuz karar çıkması durumunda erken genel seçimlere gidilmesinin gündeme geleceği belirtiliyor. Federal Meclis seçimleri 24 Eylül 2017'de yapılmıştı.

Bonn'daki olağanüstü kongreye oy hakkına haiz 600 delege ile parti yönetim kurulunun 45 üyesi katılacak. Beş saat sürmesi planlanan kongre Genel Başkan Martin Schulz'un konuşmasıyla açılacak. Ardından Hristiyan Birlik partileriyle yapılan sondaj niteliğindeki görüşmelerin sonuçlarının tartışılacağı genel görüşmeye geçilecek. SPD yönetimi ön görüşmelerde istihdam, sağlık, emeklilik, eğitim, vergi ve Avrupa politikalarındaki taleplerini geniş ölçüde kabul ettirdiklerini savunuyor.

Kongreden 'hayır' kararı çıkarsa

Parti yönetimine koalisyon görüşmelerine başlanması için yetki verildiği takdirde görüşmelerin önümüzdeki hafta içinde başlaması bekleniyor. Oylamadan ret kararı çıktığı takdirde ise genel seçimi izleyen ikinci koalisyon kurma girişimi de başarısızlığa uğramış olacak. Bu durumda üç seçenek kalacak: Erken seçim, azınlık hükümeti ya da ön görüşmelerde sonuç alınamayan üçlü koalisyon (CDU/CSU, Yeşiller, Hür Demokrat Parti) hükümeti.

Kongrede olumsuz karar alınması durumunda SPD'nin derin bir krize sürükleneceği ve Martin Schulz'un SPD genel başkanlığından ayrılmak zorunda kalabileceği belirtiliyor.

Bonn'daki kongrede koalisyon görüşmelerinin başlamasına onay verilmesi ihtimali daha fazla. Genel başkan, partili bakanlar eyalet başbakanları ve SPD'nin diğer önde gelenleri koalisyon görüşmelerini destekliyor. Olağanüstü kongrede parti üyelerinin sadece binde 15'i oy kullanacak. Koalisyon anlaşması için yapılacak oylamaya 440 bin parti üyesi katılabilecek. Parti yönetimi koalisyon arayışının geleceğine bütün partililerin karar vermesinin daha doğru olacağı görüşünde. Koalisyona yeşil ışık yakılması ihtimalini arttıran bir diğer unsur da SPD'deki erken seçim endişesi. Yeniden sandık başına gidildiği takdirde koalisyondan kaçtığı için seçmeninin SPD'yi cezalandırması ve partinin oylarının yüzde 18 ile yüzde 20 arasında kalması söz konusu olabilir.

Schulz'a güven azaldı

SPD parti yönetimi genel seçim gecesi ve üçlü koalisyon görüşmelerinin başarısızlığından uğramasından sonra olmak üzere iki kez büyük koalisyona karşı çıkmıştı. 180 derecelik dönüşle CDU/CSU ile koalisyon ön görüşmelerine başlanması partide inandırıcılık krizine yol açmıştı.

Son anketlere göre Almanların büyük çoğunluğu büyük koalisyona devam edilmesinin SPD'yi daha da yıpratacağı görüşünde. Kamuoyu araştırmaları şirketi Emnid'in yayınladığı anket sonuçları Martin Schulz'un prestij kaybettiğini de gösteriyor.

Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer Bonn'daki büyük kongrenin koalisyon görüşmelerine başlanmasını kabul edeceği tahmininde bulundu. Seehofer görüşmelerin kongrenin hemen ardından başlatılabileceğini, Şubat ayının ilk günlerinde koalisyon anlaşmasının imzalanabileceğini ve Mart ayı sona ermeden hükümetin yemin ederek göreve başlayabileceğini söyledi.

Resmi bir ziyaret için Bulgaristan'a giden Başbakan Angela Merkel koalisyon görüşmelerine yeşil ışık yakılması için SPD'li delegelere çağrıda bulunarak "Dünya bizi beklemez" dedi.

DW/Reuters/dpa, AG/HT

© Deutsche Welle Türkçe