1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bahçeli’nin çağrısı nasıl yankı buldu?

19 Mayıs 2020

Ankara’da siyaset koronavirüse rağmen hız kesmiyor. Erken seçim tartışmalarının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim ve siyasi partiler yasasında değişiklik önerisi gündemin üst sıralarında.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
MHP Genel Başkanı Devlet BahçeliFotoğraf: picture-alliance/AA/E. Sansar

Türkiye'nin koronavirüs ile mücadelesi devam ederken Ankara'daki siyasi trafik de hız kesmiyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılmasına az bir süre kala Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu gibi önemli yasalarda değişiklik yapma çağrısı farklı açılardan tartışılmaya devam ediyor.

Bahçeli geçen hafta yaptığı açıklamada yer verdiği 6 madde ile Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve TBMM İç Tüzüğü'nün değiştirilerek, milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili beklentilerin karşılanması, Siyasi Etik Kanunu ile meslek kuruluşları kanunu çıkarılması gerektiğini belirtmişti.

MHP liderinin bu çağrısının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni kurulan Ali Babacan’ın DEVA ve Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’ne seçime girmelerinde destek olabileceklerini söylemesinin hemen ardından gelmesi kulisleri hareketlendirdi.

DW Türkçe'ye konuşan MHP’li kaynaklar bu önerinin amacının “temiz siyaset” olduğunu belirterek, geçmişte olduğu gibi olası bir seçime az bir süre kala milletvekili transferlerinin önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Öneri doğrultusunda henüz çalışmaların sürdüğünü ve farklı seçeneklerin masada olduğunu söyleyen aynı kaynaklar, çalışılan taslakların Bahçeli’ye sunulmasının ardından kesinlik kazanabileceğini ifade ediyor.

Kulislere yansıyan bilgilere göre ise bir partinin Meclis’te grup kurabilmesi için gerekli olan milletvekili sayısının 20’den 40’a çıkarılması bu seçenekler arasında. Milletvekili geçişini önlemeye yönelik tartışılan bir diğer konu ise partiler arasında transferlere süre sınırı konulması.

DEVA ve Gelecek: Her türlü seçime hazırız

04:07

This browser does not support the video element.

Türkiye'de hangi partilerin seçime girebileceği Siyasi Partiler Kanunu'nun 36. Maddesi ile belirlenmiş durumda. Buna göre, siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında teşkilat kurmuş ve büyük kongresini yapmış olması veya TBMM’de grubu bulunması gerekiyor.

Bahçeli’nin çağrısı ile ilgili AKP de şimdilik sessizliğini koruyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Bahçeli'nin önümüzdeki günlerde bu konuyu ele almak üzere bir araya gelebilecekleri de konuşulan bir ihtimal.

CHP Grup Başkanvekili Özgür ÖzelFotoğraf: Privat

CHP ne düşünüyor?

24 Haziran 2018'deki genel seçim öncesinde AKP'nin o dönem MHP'den koparak yeni kurulmakta olan İYİ Parti’nin seçime katılımını tartışmaya açması üzerine, CHP’li 15 milletvekili destek amacıyla İYİ Parti’ye geçmiş ve Meclis’te 20 vekile ulaşarak grup kurmasını sağlamıştı. Bu transfer o dönemde AKP ve MHP tarafından sert bir dille eleştirilmişti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde bir gazetecinin "Baskın erken seçimde İyi Parti'ye yaptığınız gibi Gelecek Partisi ve DEVA Partisi'ne de grup kurma desteği verir misiniz?" sorusuna, "Demokrasi için elbette veririz. Seçim barajının kaldırılmasını bu yüzden istiyoruz. Meclis'te her parti temsil edilmeli" yanıtını vermişti.

CHP'ye göre AKP şimdi olası bir seçimde bu iki yeni partinin önünü kesmek için İttifak ortağı MHP’den yardım alıyor ve muhalefetin etkinliğini kırarak iktidarı kendine mecbur bırakmaya çalışıyor.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, bu tartışmaların yeni olmadığını ve bu siyasi partiler henüz kurulma aşamasında iken AKP’li siyasetçilerin grup kurmayı zorlaştırmayı kendi aralarında tartıştığını ve o dönem AKP içinde bunun özgüven eksikliği olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Özel, “Onun için şimdi bu konuyu Bahçeli’nin gündeme getirmesinin altında yatan sebep bunu Bahçeli’nin konuşmasından çok AKP’nin dile getirmesinin parti üzerinde yaratacağı olumsuz etkiyi perdelemek” yorumunda bulunuyor.

CHP'nin dün yapılan Merkez Yürütme Kurulu toplantısına katılan parti yetkilileri, grup kurmaları konusunda şu an için bu iki partiden CHP'den talep edilen ya da CHP'den giden bir teklif bulunmadığını belirtiyor. AKP ile MHP'nin yapacağı böyle bir düzenlemenin İstanbul seçimi gibi kamu vicdanında geri döneceğini söyleyen CHP’li yetkililer, bu nedenle MYK’da ağır basan görüşün “keşke yapsalar” şeklinde olduğunu aktarıyor.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin EkmenFotoğraf: DW/F. Bozarslan

DEVA ve Gelecek Partisi teşkilatlanmaya hız verdi

Peki Babacan’ın DEVA ve Davutoğlu’nun Gelecek Partisi son gelişmeler ve Bahçeli’nin çağrısı hakkında neler düşünüyor ve nasıl bir yol haritası izleyecek?

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada toplumun gündeminde bir erken seçimin ya da bu siyasi tartışmaların değil Koronavirüs nedeniyle daha da ağırlaşan zorlu ekonomik koşulların olduğunu belirtiyor.

"Toplumdaki insanların gündemi çok daha yakıcı, insanlar cebindeki telefonu emanet bırakıp parasını ödediği benzinle kendini yakıyor” diyen Ekmen, ekonominin değil de bu tür siyasi oyunların gündemde olmasının ülke için büyük kayıp olduğunu ve maliyetini bu oyunların aktörlerinin sandıkta ödeyeceğini ifade ediyor.

Bahçeli ile Erdoğan arasındaki ilişkinin kodlarını çözemediklerini de belirten Ekmen, "Acaba kamuoyu üzerinden bir diplomasi mi yürütülüyor? Ortaklar birbirlerine mesaj vererek bazı konulara ilişkin sınırlarını mı belirliyor, bilemiyoruz. Eskiden Moskova’yı iyi anlamak için Kremlinolog’lardan bahsedilirdi, şimdi bizim de Külliyelog’lara ihtiyacımız var” yorumunda bulunuyor.

“Açıkçası biz işimize bakıyoruz” diyen Ekmen, bu tür girişimleri bertaraf etmek için teşkilatlanmaya hız verdiklerini de söylüyor.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ Fotoğraf: DW/H. Köylü

DW Türkçe’ye konuşan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ise salgın şartlarına rağmen teşkilatlanma için var güçleriyle çalıştıklarını ve temmuz sonu itibariyle kanuni olarak seçime girmeye hak kazanacaklarını belirtiyor.

Özdağ, gelecek yılın bahar aylarında erken seçim olacağı öngörüsünü de paylaşarak, şöyle konuşuyor:

"Yarın baskın seçim deseler biz 45 gün sonraki seçime girebilme şartlarını oluşturduk. Görüşmelerimizi yaptık, hazırız. Eğer bize şah derlerse, onları mat ederiz. Biz etik kurallar içerisinde, teamüller ve gelenekler içerisinde siyaset yapıyoruz. O nedenle demokrasiyi zorlamaya, bizleri sandık dışına bırakmaya çalışmasınlar. Sandık dışında kalmayacağız.”

Siyasi partilerin görüşleri birbirinden farklılık gösterse de siyasetçilerin ve siyasi kulisleri yakından takip edenlerin birleştiği nokta Ankara’da bu yaz aylarının çok sıcak geçeceği.

Gülsen Solaker

©Deutsche Welle Türkçe