Barış değil, toprak
25 Aralık 2012İsrail hükümeti, Filistinlilerin statüsünün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yükseltilmesinden sonra, işgal ettiği Arap topraklarındaki yerleşim projelerine hız verdi. İsrail Radyosu'nun verdiği bilgilere göre, İsrail Planlama Komisyonu, doğu Kudüs'teki Gilo'da 940 yeni konut inşa edilmesine onay verdi. Projenin nihai onayının gelecek aylarda verilmesi ve ardından da ihale açılması bekleniyor.
İsrail'in yerleşim yerlerini genişletme politikası tepki çekiyor. Üç dönem milletvekilliği de yapan İsrailli gazeteci ve barış gönüllüsü Uri Avnery, Deutsche Welle'ye (DW) verdiği mülakatta İsrail'in Ortadoğu'da iki devletli çözüm istemediğini söyledi. Avnnery DW'nin sorularını şöyle yanıtladı:
Filistin topraklarındaki yerleşim projelerine hız verme kararı, BM'nin Filistinlilere prestij kazandırmasına misilleme miydi?
Avnery: "Hayır, o kararla ilgisi olduğunu sanmam. Hükümet ideolojik ve iç politik nedenlerle yeni yerleşim yerleri kurmak istiyor. Netanyahu hükümetine en büyük tehdit soldan değil, sağdan geliyor. Başbakan, Naftali Bennet liderliğindeki İsrail Yurdu partisine oy kaptırmaktan korkuyor. Netanyahu rakibinden daha sağcı olduğunu göstermek zorunda. BM kararını sadece gerekçe olarak öne sürüyor."
Başbakan Benyamin Netanyahu'nun ocak ayındaki seçim için oy avına çıktığını mı söylemek istiyorsunuz?
Avnery: “Katiyetle. Duyurulmuş olması bu konutların yapılacağı veya yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Bu, ABD ve Avrupa'nın İsrail yönetimine ne kadar baskı yapacaklarına bağlı. ‘Yaptıracağım' demenin zararı olmaz. Yapılan açıklamanın bütün dünyada nasıl kıyamet koparttığını gördünüz.”
BM yerleşimler kurulmasını bu kez son derece sert bir dille eleştirdi. ABD çekingen kaldı ama Almanya da eleştiren ülkeler arasındaydı. İsrail hükümeti bundan etkilenir mi?
Avnery: “Netanyahu Avrupalıların yaptıklarına kulak asmaz. Ama ABD'den gelecek yoğun baskıya aldırmazlık edemez. Fakat Amerikalıların telkin dışında bir şey yapmayacakları anlaşılıyor. ABD yerleşim politikasının barışa hizmet etmeyeceğini söylüyor. Başkan Barack Obama'yı Ortadoğu'dan daha fazla meşgul eden konular var. Obama'nın ikinci başkanlık döneminde Ortadoğu politikasını değiştirmeyeceği anlaşılıyor. Bir şeyler söyleyecek ama Filistinlileri egemenliğe kavuşturmak için herhangi bir adım atmayacak.”
İsrail, iki devletli çözümden yana olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Bu ifade yeni yerleşim projeleriyle bağdaşıyor mu?
Avnery: “Amerikalılar ve Avrupalılar, İsrail ile aralarının açılmasını istemediklerinden bu gerçeği inkar ediyorlar. Yahudi lobisinin ABD Başkanı üzerinde büyük etkisi var. Bu lobi İsrail'in değil, sağcı hükümetin çıkarlarını kolluyor. Makul düşünen herkes İsrail'in yerleşim yerlerine değil Arap dünyası ve Filistinlilerle barışmaya ihtiyacı olduğunu bilir. Bunu idrak edemeyen, İsrail'in gerçek çıkarlarının korunmasını değil, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin ilhak edilmesini istiyor demektir. Akdeniz'den Şeria'ya kadar uzanan bölge Yahudi devletidir diyenle tartışmak abesle iştigal olur. Aklına bu toprakları koyan kimse doğal olarak iki devletli çözümü istemez.”
İsrail hükümetinin bu çözüm formülünü istemediğini mi söylemek istiyorsunuz?
Avnery: “Aslında iki devletli çözüm lâfını unutabilirsiniz. Bu hükümet iki devlet istemiyor. Dikkatlerden kaçan bir husus var. Araplar iki cepheye ayrılmış. İsrail ile barış isteyen El Fetih var, bir de barış istemeyen Hamas var. İsrail hükümeti El Fetih'i, dolayısıyla özerk Filistin yönetimini zayıflatmak için elinden geleni yapıyor. Bunu yapmakla da dolaylı olarak Hamas'a güç kazandırmış oluyor. “
İsrail hükümeti dış politik baskı altında olduğunu fark etmiyor mu?
Avnery: “Hayır, İsrail hükümeti dışarıdan sürekli olarak sert eleştiri almaya alıştı. Ama eleştiriler lâfta kaldığı ve eyleme dönüşmediği için hükümet üzerinde baskı hissetmiyor. Avrupa Birliği'nin İsrail'e baskı yaptığını kim iddia edebilir?”
Size göre bu durumda ne yapılması gerekir?
Avnery: “Siyasi mesajları siyasi eylemler izlemelidir. ABD ve Avrupa sert eleştirilerini havada bıraktıkları için, İsrail sağı sürekli güç kazanabilmiştir. Bu yüzden İsrail'deki barışçı kanat zayıflamaktadır. Önümüzdeki genel seçim de bu tespiti doğrulayacaktır.”
©Deutsche Welle Türkçe
Diana Hodali / AG/ BÖ
Editör: Ercan Coşkun