Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hafta sonu yaptığı görkemli Diyarbakır ziyareti ve demeçleri, Almanya’da da yakından takip edildi. Zira buna paralel olarak aynı tarihlerde Barış ve Demokrasi Partisi BDP’nin de, Berlin’de bir protesto gösterisi vardı. Tam kadro protestoda yer alan BDP yöneticileri, PKK’nın Almanya’da terör listesinden çıkarılmasını talep ettiler ve bunun barış sürecine katkı sağlayacağını iddia ettiler. Peki, bu talep ve iddialar Almanya’da nasıl yankı buldu? Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Prof. Dr. Udo Steinbach konuyu DW Türkçe'ye değerlendirdi.

PKK’nın Almanya’da yasaklanmasının 20. yılı nedeniyle Almanya’ya gelen Barış ve Demokrasi Partisi BDP yöneticileri, düzenledikleri protesto gösterisi ve yaptıkları siyasi temaslarda PKK’nın Almanya’da terör listesinden çıkarılmasını istediler. DW’ye açıklamada bulunan BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, PKK'nın ateşkes ilan ettiğini ve Türk hükümetinin de düzenli olarak PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştüğünü ifade etti. Kışanak, bu nedenle Almanya'dan başlayarak, tüm Avrupa'nın PKK'yı Terör örgütü listesinden çıkarması gerektiğini ileri sürdü: “Türkiye'yi çözüm konusunda yüreklendirmek, PKK'yı da silah dışında başka çözüm yollarına inandırmak için Avrupa'nın pratik bir adım atması lazım. Biz artık bu terör listesi ve PKK yasağının ömrünü tamamladığına inanıyoruz. Herkesin barış ve demokratik çözüm için çaba sarf ettiği bu ortamda Avrupa 20 yıl önceki argümanlarıyla hareket edemez."

"Almanya Türkiye'nin içişlerine karışmaz"

Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Prof. Dr. Udo Steinbach, BDP'nin söz konusu açıklamasının sansasyon yaratmaya yönelik olduğunu, ancak yine de yasağın kaldırılmasının Almanya'daki bazı çevreleri ilgilendirmesi gerektiğini kaydetti. Steinbach, Almanya'nın konuya gerçekçi yaklaşacağını, Türkiye ile ters düşmekten ve Türkiye'nin içişlerine karışmaktan kaçınacağını şu sözlerle savundu:

”Türkiye başbakanı eskiden olduğu gibi PKK'yı yine bir terör örgütü olarak kabul ediyor. Zira biliyor ki barış görüşmeleri bloke oldu ve örgütün hala silahlı eylemleri mevcut. Türkiye'nin, özellikle de başbakanın bu konudaki kanaati değişmediği sürece Almanya, muhtemelen meseleye müdahil olmayacaktır.”

Steinbach ayrıca BDP'li yöneticilerin Almanya'daki görüşmelerinde ifade ettikleri, PKK yasağının kaldırılmasının Almanya'da yaşayan Kürt kökenlilerin uyum sorununa çözüm olacağı iddiasını da değerlendirdi. Steinbach, öncelikle Türkiye'deki barış sürecinin işlemesinin şart olduğunu, bunun akabinde Almanya'daki Kürtlerin durumunun ele alınabileceğini ifade etti:” Burada da bazı hoş olmayan kavgalar yaşandı. Hatta Mannheim'de yaşanan olaylar bir sene öncesi gibi yakın bir tarihte vuku buldu. Bu yüzden Türkiye'deki barış sürecinin devam etmesini, Almanya olarak çok önemsiyoruz. “

Sürecin tıkanmasında iki tarafın da sorumlu olduğuna dikkat çeken Türkiye ve Ortadaoğu uzmanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK geri çekilmesini tamamlamamış, Türk hükümeti de BDP'ye verdiği tüm sözleri yerine getirmemiştir. Buna karşılık Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı ve Türkiye Başbakanı hafta sonu Diyarbakır'da görkemli bir açılışta buluştular. Bunlar pek tabii etkileyici girişimler. Ama barış sürecine ne kadar katkı sağlar, bundan şüpheliyim. Çünkü yapılması gereken çok şey var; dolayısıyla öncelikle Kürt politikasına ağırlık verilmelidir, Kürtlerin Almanya'daki durumuna değil.“

Kürt politikalarında seçim hesapları

BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, Berlin'de yaptığı temaslarda Öcalan'ın bir talebi olarak, barış sürecindeki tıkanıklığı gidermek için üçüncü bir ülkeye ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Prof. Steinbach,' sürece dâhil olması düşünülen üçüncü ülke Almanya olabilir mi? şeklindeki' sorumuza şöyle cevap verdi:”Şu anda Türkiye'de bir seçim kampanyası söz konusu. Dolayısıyla barış sürecine aracılık etmek için uygun bir zaman değil. Beklemekte fayda var. Aracı için Türkiye mi, BDP mi yoksa PKK mı harekete geçecek. Aracıdan beklenti neler bunlara bakmak lazım. Kısacası, ancak gelecek yıl Mart ayından sonra Almanya'nın aracılık yapıp yapamayacağından bahsedilebiliriz. “

Seçim yarışının Türkiye'deki tüm siyasi eylemlere yansıdığını belirten Udo Steinbach, Erdoğan’ın Diyarbakır çıkarmasının da ağırlıklı olarak, bölgedeki Kürt oylarını almaya yönelik olduğunu söyledi.” BDP de, Erdoğan'ın bu hamlesine Avrupa'daki PKK yasağını kaldırma girişimiyle karşılık verdi” diyen Prof. Steinbach, iki tarafın da Mart'ta yapılacak belediye seçimlerine hazırlandığını vurguladı.

© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Özlem Çoşkun / Berlin

Editör: Ahmet Günaltay