1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Barolardan hükümete çağrı: Demokratik bir süreç işletilmiyor

11 Mayıs 2020

Türkiye'de 51 baro ortak açıklamayla, baroların seçim sistemini değiştirme hazırlığındaki hükümeti protesto etti. Barolar, hükümeti "Cumhuriyet'in kuruluş felsefesine aykırı davranmakla" suçluyor.

Türkei Demo in Istanbul "Tag der Anwälte in Gefahr"
Fotoğraf: DW/Aram Ekin Duran

Diyanet’in eşcinselleri hedef alan açıklamasını "nefret suçu" olarak gören barolar hakkında soruşturma başlatılmasıyla iktidar ile barolar arasında fitili ateşlenen gerilim tırmanıyor.

Barolar başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının yapılanmasını baştan aşağı yenilemek için yasal düzenleme hazırlığını hızlandıran hükümete önce tek tek ses yükseltmeye başlayan barolar bu kez ortak bir açıklama metniyle iktidarı protesto ettiler.

51 baro başkanı ortak yazılı açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, baroların seçim sisteminin değişeceğine dönük sözlerine yanıt verdi. Kendi yasalarında planlanan söz konusu yasal değişikliğe ilişkin taslağın gizli tutulduğu, görüşleri sorulmadığı, sürece hiçbir şekilde dahil edilmediklerini belirten 51 baro başkanı, Avukatlık Kanunu’nun 1.maddesinde yer alan "yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder" hükmüne gönderme yapıldı.

Açıklamada avukatın bağımsız ve özgür yanını "Cumhuriyet kurumu olan baroların koruduğu" anlatılırken, "Baroların demokratik yapısını bozacak, baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır" denildi.

Açıklamada, baroların yapısını değiştirmenin bir "Fetö projesi" olduğu görüşü de yinelendi. Baro başkanları, iktidarın baroların yapısı ve seçim usülleri üzerinden tartışma yaratan iktidarın ne yapmak istediği konusunda kamuoyuna acil açıklama yapmasını istedi.

Yasa değişikliği nerede?

Barolar, yasa değişikliğine ilişkin taslakların medyaya yansıdığından şikayet ederken, taslakla ilgili olarak sadece bu haberler üzerinden tartışma yürütülmesinin de hükümetin bir taktiği olduğunu düşünüyor. Antalya Baro Başkanı Polat Balkan DW Türkçe’ye "Demokratik bir süreç işletilmiyor. Neden bizden gizleniyor?" diye sorarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere tüm hükümet yetkililerinin açıklamalarından baroların dava açma hakkının tamamen elinden alınmaya çalışıldığını anladıklarını söylüyor.

"Yurttaşların hak ve özgürlüklerinin barolar tarafından korunmasının önüne geçilmek isteniyor. Bunu da açıklamamızda doğrudan söyledik" diyen Balkan, "Çok tehlikeli bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Hem avukatların mesleklerini yapmasının önüne geçiliyor hem de barolar tamamen atıl bırakılmaya çalışılıyor. Hükümetin, ne yapmak istediğini barolarla konuşması, tartışması şarttır" diyor.

AKP: Taslaklar değerlendirme sürecinde

DW Türkçe'nin ulaştığı AKP’li yetkililer, yasa değişikliğine ilişkin hazırlıkların sürdüğünü belirtirken, değişikliğin Haziran’da açılması planlanan meclis gündemine taşınacağını söylüyor. Aynı yetkililer, kamuoyuna yansıyan taslakların değerlendirme sürecinde olduğunu söylemekle yetiniyor.

Baro seçimlerinde "nispi temsil" sistemini hakim kılarak, çok sayıda üyesi bulunan Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük baroların Türkiye Barolar Birliği’nde temsilini düşürmeyi öngören taslakta, bir ilde birden fazla baro kurulması, barolara üyeliğin zorunluluk kapsamından çıkartılması gibi düzenlemeler var.

"Baroları baro olmaktan çıkarır"

Baroların yaptığı ortak açıklama hakkında DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, "Avukatlık kanunundaki mevcut seçim sistemi yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi, delege sayılarının değiştirilmesi baroları baro olmaktan çıkarmaktan başka bir şey değildir. Barolara dokunmanın ağır sonuçları olacaktır. Hukuksuzluğa direncimiz ortadadır" diyor.

Hükümetin baroların yapısını değiştirmeye dönük hazırlıkları Türkiye Barolar Birliği’ni de (TBB) karıştırdı. TBB’nin 4 üyesi; Hüseyin Özbek, Asude Şenol, Eyüp Sabri Çepik ve Filiz Saraç, iktidarın gerçek anlamda avukatlığı ortadan kaldırmayı hedeflediğini savundu ve ortak bir açıklama yaparak, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nu da eleştirerek "İtaatkar baro yapılıyor" çıkışında bulundu.

TBB üyeleri, Feyzioğlu’nun hükümetin hazırlıklarından haberi olduğunu Twitter hesabından öğrendiklerini belirtirken, "Savunma mesleğinin ve baroların kurumsallıklarının, inisiyatif alanlarının daha ileri götürülmesi gerekirken daraltmaya yönelik bu girişim karşısında barolarımız hiç kuşkusuz gereken duyarlılık içinde olacaktır. İtaatkar Barolar ve Barolar Birliği yaratmaya yönelik kurallar koyma arzusu asla kabul edilemez" eleştirisi getirdiler.

"AKP kendi hukukunu hakim kılıyor"

Hükümetin yasal düzenleme hazırlığına hukukçular da sert tepki gösteriyor. Eski cumhuriyet savcılarından Ömer Faruk Eminağaoğlu, "AKP, baroların hak arama özgürlüğünü kısıtlayarak, hukuka aykırı işlemlere karşı baroların hukuk yolu açmasını engellemeye çalışıyor. Kendi hukukunu hakim kılmak istiyor" diyor.

Türkiye’de savunma hakkının koruyucusu baroları tamamen bertaraf etme girişimini "vahim ve anti demokratik" bulan Eminağaoğlu, "Yargıyı biçimlendirerek etkisi altına almayı ilke edinen ve bu konuda adım adım ilerleyen AKP iktidarının baroları etkisiz ve işlevsiz kılma girişimi kabul edilemez, edilmemelidir" çıkışında bulunuyor.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik