1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Derleyen: Çelik Akpınar - Elmas Topçu10 Eylül 2007

Alman basını, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından uluslararası toplumun gündemine yerleşen El Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin'in son video mesajını yorumluyor.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Rheinische Post gazetesi, Usame bin Ladin’in üç yıl kadar bir süre ile nefret içeren video mesajı yayımlamadığını belirtiyor, tam da 11 Eylül’ün yıldönümü öncesinde yeniden ortaya çıktığına dikkat çekiyor ve yorumuna şöyle devam ediyor:

“2001 yılı Aralık ayında Bin Ladin esrarengiz bir biçimde ortadan kayboldu. O zamandan beri Bin Ladin’in bulunması için düzenlenen operasyonların pek istekli yapılmadığı söylentisi ortalığa yayılmıştı. ABD Yönetimi ise Irak operasyonu ile meşguldü. Sonuç ortada: ABD, ılımlıları değil, İslam Dünyası’ndaki aşırıları güçlendirdi. Teröristler ise yeni eğitim kampları oluşturuyor, sığınmak ve eğitim almak için de sadece ıssız Hindikuş dağları çevresini kullanmıyor. Kısacası, terör ile daha etkili mücadele için zaman çoktan gelmiştir.”

Alman basınındaki yorumların bazılarında Bin Ladin’in terör örgütü liderliğinden dini liderliğe doğru taktik değiştirdiğine dikkat çekiliyor. Kölnische Rundschau gazetesindeki yorum şöyle:

”Terör stratejileri geliştiren Bin Ladin’deki değişim inanılmaz. El Kaide liderinin bütün dünyayı yerinden sarsacak kadar güçlü, geniş bir terör ağına sahip olup olmadığı bilinmiyor, ancak dünyanın bir çok yerine dağılmış irili ufaklı radikal dinci terör gruplarının saldırılarına dini açıklamalar getirmekte üstüne yok. Bu gelişmeye karşı sadece güvenlik birimlerinin alacağı önlemlerle savaşmak yeterli olmaz. İslami teoloji okuyan ilahiyatçılar da Bin Ladin’in söylemlerine karşı mücadele etmeli. 11 Eylül olaylarının 6 yıl sonrasında ilahiyatçılar işin başında gibi görünüyorlar“.

Kölner Stadt Anzeiger ise Almanya’da terörle mücadele konusuna değiniyor yorum sütunlarında ve Bin Ladin’in konuşması gibi terörü tetikleyen açıklamaların yayılmasının suç sayılıp sayılmaması ile ilgili tartışmayı değerlendiriyor. Gazete, „radikal eğilimlere sempati duyanlarla terör eylemi düzenleyenleri birbirinden ayırmak gerekir diyor ve şöyle devam ediyor:

“Bin Ladin’inki gibi açıklamaları internete koyan ya da yayılmasını sağlayanlara terörist muamelesi yapmak abartılı bir tepki olur. 2003 yılından bu yana Almanya’da sadece terör örgütlerinin propagandasını yapmak ve terörist grupları desteklemek suç sayılıyor ve önlemler bununla da sınırlı da kalmalı“.

Son olarak Ulm’da yayımlanan Südwest Presse, Almanya’da geçen hafta önlenen aşırı dinci terör eylemi kapsamında seçtiğimiz yorumu aktarıyoruz. Gazete, Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ile Adalet Bakanı Brigitte Zypries’in, Almanya’da terör ile mücadelenin ancak burada yaşayan müslümanların yardımı ile kazanabileceği yönündeki çağrının özünde doğru, ancak tek taraflı ve popülüst bir yaklaşımla formüle edildiğini belirtiyor. Yorumun devamında şunlar yazılı:

“Burada yaşayan çok sayıda müslüman görevli ve çok sayıda müslüman cemaat, terör ile arasına mesafe koyuyor. Bunlar Almanya’yı evleri gibi görüyorlar ve hiçbir konuda adlarına leke sürdürmemişler. İşte bu insanlar, bu gibi çağrıları yanlış değrlendirebilirler. Onun için Alman politikacıların yalnız müslümanlara değil, ülkedeki tüm vatandaşlara yönelik çağrı yapmak durumundalar.