Basın özeti
12 Eylül 2007Rheinische Post gazetesi, Amerikalı General David Petraeus’un Temsilciler Meclisi’nde iki gün boyunca Irak’a ilişkin rapor verdiğini, ona eşlik eden ABD’nin Irak Büyükelçisi Croker’in de bölgeyi iyi tanıyan bir politikacı olduğu saptıyor. Ancak, bunun yeterli olmayacağına dikkat çeken gazetenin yorumu şöyle devam ediyor:
“Bazı taktik başarılar, stratejinin başarılı olacağını göstermez. Başkan Bush, bu yılın Ocak ayı başında Irak’a takviye asker göndererek, bağdat’ın sükünete kavuşmasını, bu aradan yararlanacak Irak’lı politikacıların da aralarındaki sürtüşmeleri gidermeleri hedefleniyordu. Ama bu hedefler gerçekleşmedi. Kısacası, yapılan askeri takviye siyasi hedefleri başarıya götürmeye yetmedi.”
Benzer içerikteki bir yorumu da Rhein-Neckar-Zeitung adlı gazeteden… Başkan Bush’un, General Petraeus’un Irak’a ilişkin saptamalarını, Irak’taki savaşı sürdürme gerekçesi olarak algıladığına işaret eder gazete, bunun demokratları ve savaş karşıtlarını yatıştırmaya yeterli olmayacağını belirterek yorumunu şu satırlarla tamamlıyor:
„Demokratların talebi, Amerikan birliklerinin sonu belli olmayan bir savaşa gönderilmemesi yönünde. Aslında General Petraeus’un da istediği de bundan başka birşey değil.“
Wiesbadener Kurier gazetesi, 11 Eylül saldırılarının altıncı yıldönümünde de uluslararası terörizmle mücadelede hala somut bir başarı alınamadığını vurgulayan yorumunda şu görüşleri savunuyor:
„Sorunun kökenine inebilmek için, aydınlanma sürecinden geçmiş bir İslam, tamamen yeni politikalarla bezenmiş bir süper güç ABD, ya da küreselleşmenin olumsuz sonuçlarını denetleyecek bir mekanizmaya ihtiyaç var. Ancak gelecek yıldönümüne kadar bunların gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.“
Almanya, yine dünyanın en büyük otomobil fuarına evsahipliği yapmaya hazırlanıyor. 62. Frankfurt Motor Show hakkında, Magdeburg’da çıkan Volksstimme gazetesinde şu satırları okuyoruz:
“Bu seferki Motor Show farklı. Ön planda olan beygir gücü ya da taşıtların kaç saniyede 100 km. hıza erişebildiği değil, motorların ne kadar tasarruflu ve çevre dostu olduğu. Şirketler, sanki Greenpeace, yıllardır tasarımda söz sahibiymişçesine, çevre korumacı bir imaj sergiliyorlar. Yeşil özellikler, en lüks modellere kadar yayılmakta. İklim değişikliği tartışmaları, yeni bir değişimin hem kıvılcımı, hem de lokomotifi olmuşa benziyor.”
Fuar ile ilgili Hamburger Abendblatt adlı gazetede ise şu yorum göze çarpıyor:
“Almanya’nın otomobil üreticileri, ökoloji konusunda yabancı rakiplerinden geride kalamayacaklarını anladılar. Alman üreticiler, kısa süre içinde, tasarruflu araçlar konusunda dünyanın bir numarası olma potansiyeline sahip. Sadece bunu istemeleri ve araştırmaya yeterince kaynak ayırmaları lazım. Bu sayede, hem çevre korumaya destek olmuş, hem de uzun vadede istihdam imkanlarını garanti altına almış olacaklar.”