1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Derleyen: Hülya Topçu Erdoğan, Çelik Akpınar 14 Eylül 2007

ABD’nin Irak politikası, NATO Genel Sekreteri Scheffer’in Almanya ziyareti, Almanya'da istihdam piyasasında yapılan düzenlemeler ve AB’nin Türkiye’den beklentileriyle ilgili haber ve yorumlar ön plana çıkıyor.

Thüringische Landeszeitung gazetesi, ABD Başkanı George Bush’un Irak politikasını ele alıyor. Gazeteye göre ne Başkan Bush, ne de Demokratlar Irak konusunda bir çözüm üretebiliyor. Yorum şöyle devam ediyor:

„ABD Irak’tan çekilirse, bu bölgenin daha büyük bir kaosa sürüklenmesine yolaçar. Şiiler’e kol kanat geren İran’la, Sünniler’i destekleyen Suudi Arabistan arasındaki gerginlik hemen su yüzüne çıkar. George Bush, Amerikan halkına Irak konusunda bugüne değin olduğundan farklı bir politika sunamaz. Zaten bu konuda başka bir strateji uygulamak da istemiyor. General Petraeus onun bu konudaki en yakın destekçisi. Şimdilerde Petraeus’un oynadığı rolü geçmişte, 1967 yılında Vietnam Savaşı sırasında general Westmoreland oynuyordu. Amerika Vietnam Savaşı’nı kaybetti. Büyük olasılıkla Irak Savaşı’nı da kaybedecek.“

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi ise Almanya’nın Afganistan misyonunu genişletme tartışmalarının yapıldığı bir sırada, NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer’in Berlin’e yaptığı ziyareti yorum sütunlarına taşımış:

„Scheffer, Almanya’nın Afganistan misyonunun südece ülkenin kuzeyiyle sınırlı kalmaması ricasında bulundu. Afganistan’daki komutanlar böylesine isteklerde bulunduğunda, ilgili ülke de ulusal çıkarlarını gözönünde bulundurmalıdır.“

Aynı konuyla ilgili olarak Nordwest Zeitung’un yorumu ise şöyle:

„Almanya’da koalisyon hükümetinin vatandaşlarına hala Alman Ordusu’nun Afganistan misyonunun amacını anlatamamış olmaması, hükümetin yakında affedilemeyecek bir başarısızlığa yolaçma ihtimalini ortaya çıkardı. Afganistan misyonunun tehlikeli olduğu gerçeği kabul edilmeli. Almanya güvenlik politikaları konusunda yeterince olgunlaşmış değil.“

Bugünkü Alman gazetelerinde yer bulan bir başka konu ise Alman hükümetinin iş piyasasını, birliğin yeni üye ülkelerinden iş gücüne açma kararı. Kölnische Rundschau gazetesinin konuyla ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:

„Almanya kapılarını yabancı iş gücüne açarken, diğer taraftan da buradaki işletme sahiplerini Alman işgücünün eğitilmesine yatırım yapmaya ikna etmeli. Erken bir yaşta emekli olan mühendislere, meslek yaşamlarında yeni bir başlangıç yapabilecekleri anlatılmalı. Yani hem iş piyasasının kapıları yabancı iş gücüne açılmalı, hem de buradaki işgücünün daha kalifiye olması için eğitim ve seminerler verilmeli. Aksi takdirde politikacılar günün birinde yurtıdışındaki işgücünün Almanya’ya gelme konusunda daha az istekli olacağını, buradaki işsizlerinse seminer ve eğitim için çok yaşlandığı gerçeğiyle karşı karşıya kalabilir.“

Basın özetlerimizde aktaracağımız son konu Türkiye ile ilgili. Financial Times Deutschland gazetesine demeç veren AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Oli Rehn, Türkiye’den beklentilerini sıralıyor. Rehn demecinde, AB Komisyonu’nun Türkiye’den reformlara devam etmesini, düşünce ve din özgürlüğünü de garanti altına almasını beklediğini dile getiriyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan’a bu beklentilerini ilettiklerini söyleyen Rehn, „Yeni hükümet mecliste çoğunluğa sahip. Yeni cumhurbaşkanı ise reform yanlısı. Bu, reformlara devam edilmesi için iki önemli unsur“ diye konuşuyor.