Basın özeti
8 Ekim 2007Mainz’da yayımlanan Allgemeine Zeitung, Angela Merkel’ın Afrika’ya verdiği önemin Lizbon’da ortaya çıkacağını yazıyor:
“Kuşkusuz, Merkel’ın kalbinde Afrika’nın yattığına inanabiliriz. Ancak bunun ne kadar doğru olduğunu, Adis Abeba, Johannesburg ya da Monrovya’daki görüntülerle değil, Aralık ayında Lizbon’da yapılacak Avrupa Birilği zirvesindeki tavrı ile anlayacağız. Afrika ülkelerine verdiği işbirliği sözüne Avrupalı ortaklarını da ikna etmesi gerek. Çünkü tarım politikası ve destek programları gibi konular Brüksel’den soruluyor.”
Essen’dan Westdeutsche Allgemeine Zeitung da, Avrupalıları göreve çağırıyor:
“Çocuklarla çekilen resimler her zaman insanın içini açar. Merkel’ın Etyopya’da bir okulda öğrencilerle birlikte çektirdiği resimler de öyleydi. Böylece, “biz sizi düşünüyoruz, dertlerinizi anlıyoruz” mesajı verilmeye çalışılıyor. Gerçek işbirliğinden falan söz ediliyor. Ama bunlar çoğu kez içi boş dilekler olarak kalıyor. Endüstrileşmiş kuzey, aslında güneydeki dev kıta ile sadece kendi çıkarı için ilgileniyor.”
Pakistan’daki seçimlerle ilgili Financial Times Deutschland gazetesinde yer alan yorumdaysa, Müşerref’in yeniden seçilmesine karşın güçlü bir lider pozisyonunu yitirdiğine dikkat çekiliyor:
”Yüksek Mahkeme, 17 Ekim’de askeri diktatör Müşerref’in yeniden Cumhurbaşkanı seçildiği tartışmalı seçimleri onaylasa bile, Pakistan istikrarsız olmayı sürdürecek. Müşerref gücünü korumak için büyük tavizler vermeye hazır görünüyor. Ve bu süreç sonunda, hem Pakistan hem de ülke dışındaki ülkeler için en tehlikeli olanları, yani radikal İslamcılar güçlendirebilir.”
Nürnberger gazetesi ise Müşerref ile ilgili yorumuna Irak’taki gelişmeleri anımsatarak yer verdi:
” 1979 yılında Saddam’ın iktidara gelmesi üzerine CİA’nın Bağdat’taki istasyon şefi ’Onun bir it olduğunu biliyorum. Ancak o bizim itimiz’ gelişmeleri Washington’a bu ifadelerle bildirmişti. Amerikan istihbarat yetkilileri Pervez Müşerref için de muhtemeler bu ifadeleri sıklıkla kullanmıştır. Çünkü Pakistan devletinin ve ordunun başkanı ülkenin yasalarını bir değil bir çok kez ihlal etti. Amerika’nın buna rağmen tasmasını elinde tutmaya devam etmesini anlayışla karşılamak gerekiyor. Zira batı açısından kabul edilebilir başka bir alternatif yok. İkincisi, başka kimse Müşerref’in yaptığı gibi nükleer bir güç, Taliban ve El Kaide ile savaşma garantisini vermiyor.”