1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Hülya Köylü, Değer Akal 12 Ekim 2007

Alman basınında bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde kabul edilen Ermeni tasarısının Türk - Amerikan ilişkilerine etkisi geniş biçimde değerlendiriliyor. Bir diğer konu ise Afganistan’da devam eden terörle mücadele.

Fotoğraf: dpa

Bonn’da yayınlanan General Anzeiger gazetesiyle başlıyoruz. Gazete, Türk - Amerikan ilişkilerinde yaşanan gelişmeleri şöyle ele alıyor:

“Amerika Birleşik Devletleri, kriz bölgesi Ortadoğu’da önemli bir ortağını kaybetmek üzere. Türkiye’nin Ermeni katliamı ile yüzleşmesi gerektiği doğru, çünkü dün yine Ermeni kökenli iki gazeteci İstanbul’da ’Türklüğe hareket’ suçundan mahkum edildi. Ancak Türkiye’nin batının lider gücü Amerika’nın parlamentosu tarafından lanetlenmesi yalnış bir yol. Zira bu tür kararlar Türkiye’deki milliyetçileri güçlendiriyor ve konuyla ilgili şeffaf bir tartışma ortamını zorlaştırıyor. Orhan Pamuk gibi yazarlar ve Türkiye’deki Ermeniler bunun bedelini ödemek zorunda kalıyor.”

Thüringer Allgemeine gazetesi ise Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilen tasarının Türk - Amerikan ilişkilerine etkilerini şu ifadelerle değerlendiriyor:

”Onu öyle tanımlamıyoruz diye, olay soykırım olmaktan çıkmıyor. Şüphesiz NATO müttefiki Türkiye, Irak’taki Amerikan birlikleri açısından büyük stratejik öneme sahip. Ayrıca Türkiye ile Amerika Irak’ın kuzeyinde Kürtler tarafından kontrol edilen bölge konusunda da görüş ayrılığı yaşıyor. İlişkilerde gerilimin tırmanması için perde arkası kulislerde olağanüstü diplomatik çabalar gerektirecek. Ancak asıl sorun, Türk ordusunun tehdit edildiği gibi Irak’ın kuzeyine doğru yol almasıyla ortaya çıkacaktır.”

Braunschweiger Zeitung da Amerika’da Ermeni tasarısının kabul edilmesine ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Şu kesin: Bush, Ermenilerin kaderine ilişkin bir tartışmanın sırtına yük olmasını istemiyor. Bu nedenle de bunun ikili ilişkileri ve teröre karşı küresel mücadeleyi zora sokacağı klişesini tekrarlayıp duruyor. Özgürlük Heykeli, bu üzüntüyü taşıyacak bir olanak olabilirdi. Ancak Ermeniler, unutulmuş bir halk. Ve dünya, onların kaderiyle, geçmişiyle uğraşmaya da aslında niyetli değil. Yakın geçmişteki acılarını dindirmek için bir el uzatmak kafi gelebilir.”

Badischer Neueste Nachrichten gazetesi de Ermeni tasarıyla birlikte, Türkiye’nin Kuzey Irak’a operasyon düzenleme tehdidine değiniyor:

“Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye, iki farklı konuda şu anda çatışma içinde. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin kararıyla Türklerin Ermeniler soykırım uyguladığı kabul edildi. Ve Türkiye de PKK’nın Kürt isyancılarına karşı askerlerini Kuzey Irak’a göndermekle tehdit ediyor. Ancak Batı iktidarları ve müttefikleri olası bir cephe çatışmasından kaçınabilir. Ve buna rağmen büyük bir çılgınlık patlak verirse, Türkiye’nin kriz bölgesindeki en önemli müttefiği ABD’nin gücenip gitmesine neden olabilir.”

Alman basınında dikkat çeken bir konu da Afganistan. Süddeutsche Zeitung Federal Meclis’te Alman askerlerinin görev süresine ilişkin bugün yapılacak oylama vesilesiyle şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Almanya ve Batı için görünen sonuç, Afganistan’dan askerlerini çekemeyecek olmalarıdır. Uluslararası toplum, oradaki insanlara, 11 Eylül 2001’deki saldırılardan sonra sadece terörle savaşmayacağını, aynı zamanda ülkenin kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olacağı sözü verdi. Şimdiyse bölgeden geri çekilme, bir acizliğin göstergesi olur, Almanlar için de. Sonuca ulaşmak ise hatalardan ders çıkarmakla mümkün.”

Berliner Spiegel’in aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Yeşiller ve Sosyal Demakların bir kısmi, Sol Parti’nin de büyük bir bölümü, Afganistan’ın özgürlüğünü sağlamak, askeri yöntemlerden vazgeçmekle mümkün olabilir. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ise ulusal birlik hükümeti kurabilmek için Taliban’a görüşme teklifinde bulunarak tehlikeli bir girişimde bulundu. Taliban da masaya oturmak için tüm yabancı güçlerin ülkeden çekilmesini ön koşul olarak ileri sürdü. Ancak ülkede var olan boşluğu uzlaşma ve demokrasi taraflılarına silahlarını doğrultarak kullanabilirler.”