1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Hülya Köylü, Aydın Üstünel23 Ekim 2007

Polonya’daki seçimleri yakından izleyen Alman basını, Varşova’da Kaczynski döneminin sona ermesini çeşitli açılardan değerlendiriyor. Ayrıca Türkiye'de PKK saldırılarına ilişkin değerlendirmeler de dikkat çekiyor.

Basın özetlerimize Tageszeitung’la başlıyoruz. Polonya seçimlerini değerlendiren gazetede şu ifadeler yer alıyor:

“Yeni bir başlangıç için Donald Tusk doğru bir adam. Tusk, ’Almanya’yla büyük dostluğa’ itaat edemeyeceği iddiaları yüzünden iki yıl önce seçimleri kaybetmişti. Ama bu kez Alman karşıtı kartını oynamadı. Tusk, bu kez Almanları sevmeye tamamen açıktı, Çekleri, Slovakları, İngilizleri ya da Rusları sevdiği gibi…“

Seçimleri kaybeden Başbakan Jaroslaw Kaczynski’nin yaptığı hatalara dikkat çeken Die Welt’in yorumu ise şöyle:

“Ulusalcı - muhafazakar Jaroslaw Kaczynski ucuz bir oyun oynadı. Ülkesi, son üç asırın en mutlu zamanını yaşıyor. Kaczynski bu yegane şansı kullanamadı ve gerçekçilik anlayışını kötü bir şekilde ortaya koydu. Kendini sadece bir politikacıdan daha fazlası olarak gördü…“

Frankurter Rundschau da eleştirilerini Kaczynski’ye yöneltiyor:

“Berlin ya da Brüksel’de, Kaczynski kardeşlerin hükümranlığı altındaki Polonyalıların gerildikleri konusunda şüphe yok. En azından bu kanı, şimdilik değişecek ya da eleştirilerin tonu biraz daha yumuşayacak. Zira Avrupa Temel Haklar Sözleşmesi Varşova’da artık bir karşılık bulabilir. Ayrıca ortak para birimi Euro’nun da ülkede yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bununla birlikte yeni Polonya hükümeti de çıkarlarını güçlükle savunmayı öğrenecek.“

Polonya'da Pazar günü yapılan erken genel seçimlerden, Avrupa yanlısı çizgisiyle tanınan merkez sağ Yurttaş Platformu Partisi'nin galip çıkması, Alman gazetelerinin yorum sütunlarında geniş yer buluyor. Hem Brüksel, hem de Berlin’de memnuniyetle karşılanan seçim sonuçları hakkında, Der Tagesspiegel gazetesine şu satırlarla yansımış:

“Vitrinde Kaczyinski kardeşler olsa da, Almanya’nın komşusu son yıllarda önemli bir değişim geçirmekte. Polonya artık doğuda, uzakta herhangi bir yerde değil, aksine Avrupa’nın içişlerinin bir parçası. Ülke bugüne kadar gerici bir politikanın karikatüristik bir versiyonu iken, seçim sonuçları, Polonya’daki gerçek dengeleri gözler önüne seriyor. Halkın kafa yapısı Avrupalı. Ekonomi hızla büyümekte. İşte Donald Tusk’un seçim zaferi bu Polonya’yı temsil ediyor.”

Polonya’da sandıktan çıkan iktidar değişikliği ile ilgili olarak Frankfurter Rundschau adlı gazetede de şu yorum göze çarpıyor:

“İkizlerin iktidarında, hem Berlin, hem de Brüksel’de Polonya’dan bıkkınlık gelmişti. Seçim sonuçları ile şimdi bu tablo değişecek, en azından atmosfer biraz yumuşayacak. Avrupa Temel Haklar Şartı, nihayet Varşova’dan destek görebilir, Euro’nun yürürlüğe girmesi de gündemde. Ancak diğer yandan ilişkilerin 180 derece değişmesi de beklenemez. Yeni hükümet de Polonya’nın çıkarlarını elinden geldiğince savunacaktır. Fakat bunun da Avrupa’yı rahatsız etmemesi gerek. Brüksel’in, ortak olarak kendine güvenen bir Polonya’ya ihtiyacı var. Varşova olmadan Birlik tam olamaz.”

Markische Oderzeitung’da PKK sorununa ilişkin yorum dikkat çekiyor. Gazete, olayların perde arkasını şöyle değerlendiriyor:

“Yardım almadan çözmeye çalışılan sorun daha da güçleşir. Bağdat’taki merkezi hükümet, kararlılıkla PKK’nın üzerine gideceği sözünü vermişti, ancak Kürtlerin bulunduğu Kuzey Irak’tan bu haberler gelmiyor. NATO ise bu konuda Türkiye’ye sınırsız destek mesajı verdi, ancak NATO gerçekten bu meseleye bulaşmak istemiyor ve PKK’yı kullanıyor. İşgal gücü ABD’nin Irak’ta artık etkisiz görünmesi nedeniyle Türk birliklerinin bölgeye girmesini hayal ediyor olabilir.“