1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Hülya Topcu23 Kasım 2007

Alman gazetelerinin 23 Kasım 2007 tarihli nüshalarında Pakistan’daki son durum, Antalya’da tutuklu bulunan Alman genci Marco’nun davası ve AB’nin uyuşturucu raporuyla ilgili yorumlar göze çarpıyor.

Fotoğraf: DW

Pakistan’da Yüksek Mahkeme Pervez Müşerref’in yeniden Devlet Başkanlığı’na seçilmesinin önünde engel olmadığı yönünde karar verdi. Ostthüringer Zeitung gazetesi, Amerikan yönetiminin demokrasinin ihlal edildiği Pakistan’a çifte standart uyguladığı yorumunu yapıyor:

“ABD’nin demokrasi talepleriyle Pakistan’da son dönemde yaşananların birbiriyle örtüştüğü kesinlikle söylenemez. Başkan Bush’un bir taraftan özgürlük ve demokrasiyi överken, diğer taraftantan Pakistan’daki askeri diktatörü desteklemesi çok saçma. Ancak Washington yönetimi bu çelişkinin bilincinde. Buna karşı getirdiği argümansa şu: Nükleer silahların radikal İslamcıların eline geçmesi, Pakistan’daki antipatik ama en azından ne olduğu bilinen bir sistemden daha kötüdür.”

İngiliz bir kıza cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla Antalya’da tutuklu bulunan ve ailesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmayı planladığı Marco’nun davası, bugünkü Alman basınında yer bulan bir başka konu. Frankfurter Rundschau gazetesi, Marco davasının adil olmadığı yorumunu yapıyor ancak politikacıların davayla ilgili yaptığı açıklamaların da Marco’ya zarar verebileceği, Marco’nun tutukluluk halinin daha da uzun sürebileceği uyarısında bulunuyor.

Darmstaedter Echo gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Marco davası bir hukuk skandalı. Gencin avukatlarının İnsan Hakları Konvansiyonu uyarınca davanın tanığını sorgulamaları büyük olasılıkla gerçekleşmeyecek. Bu durum aslında birkaç haftada bir yapılan ve sürekli ertelenen yargı süreciyle birebir örtüşüyor, mahkeme, dava sürecinin adil olmadığı yönündeki damgadan kurtulamıyor. Akla, hakimler ve davacı tarafın, Marco’nun tutukluluğunun devam etmesinin hak ettiği cezayı bulduğununa inandığı düşüncesini getiriyor.”

Basın turumuzda ele alacağımız son konu, Avrupa Birliği’nin açıkladığı uyuşturucu raporuyla ilgili. Saarbrücker Zeitung’in konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Yürütülen bütün kampanyalara rağmen gençler içki ve sigara içiyor, uyuşturucu kullanıyor. Avrupa’da politikacılar alkol ve uyuşturucu konusuna son dönemlerde daha fazla yoğunlaştı. Ancak bunun önemi yok. Gençleri bu tehlikelerden korumanın en iyi yolu onlara meslek eğitim yeri sunmak ya da daha iyi eğitim görme şansı tanımak.”