1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Hülya Köylü30 Kasım 2007

İç politika konularının yeraldığı 30 Kasım 2007 tarihli Alman gazetelerinden, uluslararası gündeme ilişkin Ortadoğu barış süreci, Kosova sorunu ve Rusya’da önümüzdeki Pazar günü yapılacak seçimlere dair yorumları seçtik.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

ABD’nin Annopolis kentinde yapılan Ortadoğu Konferansı’nın ardından gelinen durumu, Almanya’nın en yüksek trajlı gazetesi Bild şöyle yorumluyor:

“ABD Başkanı George Bush, tam görev süresi sona ererken belki bir dış politik başarı daha elde edecek. Yedi yıldan bu yana İsrail ve Filistinliler arasındaki şiddeti sona erdirmek için çıkan fırsatlar hiç bu kadar iyi olmamıştı. Zira masaya Suriye ve Suudi Arabistan da oturdu. Tahran’ın çılgınlıkları da –her ne kadar bilinçi olmasa da- işe yaradı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a karşı bölgede büyük bir neftret korku hâkim. Eğer tarafların tümü aklıselîm davranıp barışı istediklerini gösterebilirse, Ahmedinejad o zaman tamamen dışlanabilir. Önümüzdeki aylarda sinirlerin kontrol altında tutulup mâkul davranılması gerekiyor. Geçmişte barış için her başlangıç yapıldığında, Tel Aviv ve Kudüs sokaklarında intihar saldırıları düzenlendi. Radikal Hamas örgütü bu kez yine bombalar patlatmaya kalkışırsa, barış yine gölgelenecektir.”

Ludwigshafen’de yayımlanan Rheinpfalz gazetesi ise yılan hikayesine dönen Kosova’nın nihai statüsü konusundaki çözüm arayışlarına değiniyor:

“Kosova’nın gelecekteki statüsüne ilişkin Kosovalı Arnavutlar ve Sırplar arasında şimdiye dek uzlaşma sağlanamaması, bir gerçeği gizlemiyor. Sırbistan ve Kosova’ya, Batı Balkanların tümünü kapsayacak şekilde gerçekçi bir perfektifi Avrupalılar, yani Avrupa Birliği sunabilir. Çözüm bulanamayan sorunu nihayetlendirmek, bölgede ekonomik refahı sağlamak, Avrupa Birliği’yle yakınlaşma sağlayabilir.”

Almanya’nın saygın fikir gazetelerinden Süddeutsche Zeitung ise önümüzdeki Pazar günü Rusya’da yapılacak parlamento seçimlerine ayırmış yorum sütununu:

“Vladimir Putin ve güçlü kadrosu, geçtiğimiz aylarda Rusya’da yapılacak parlamento seçimlerini politik amaçları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştı. Kremlin’in aldığı önlemler, medya ve yetkililer sayesinde herkes Putin’in partisi Birleşik Rusya’yı destekliyor. Demokrasi ile yönelip yönetilmediği, sadece küçük bir ayrıntı. Ayrıca parlamento için yapılan oylama yönetimin sadece bir parçası için. Mart ayının başında bir de devlet başkanlığı seçimleri var ve hala kimin aday olacağı belirsiz.”