Basın özetlerimize Süddeutsche Zeitung’la başlıyoruz. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tutumunu eleştiren gazete, Rus seçmenlerin tercihini hangi nedenlerin belirlediğine dikkat çekiyor:

“Putin merak uyandırmakta profesyonel ve sürpriz hamleleri seviyor. Hiç kimse, Putin’in parlamento başkanı, başbakan, ‘ulusal lider’ olup, anayasayı değiştirerek yeniden devlet başkanlığını dilediğini bilmiyordu. Rusya’da istikrar, sadece Putin’le garanti altında olabilir. Zira Putin olmadan ülkenin kaosa sürükleneceği propagandası Rusların kafasına iyice çakıldı. Ancak korkulan şu ki; Kremlin şefi de artık aynı şeye inanıyor.”

Tageszeitung da Putin’in Rusya’daki gücüne işaret ediyor ve Putin’in Rus halkı için ne anlama geldiğini sorguluyor. Tageszeitung’da yer alan değerlendirmeden kısa bir bölüm şöyle:

“Seçmenlerin çoğu, özellikle de gençler, birçok nedenle oy pusulasına Putin için bastı. Bu, ulasal istikrarın tek garantörü olarak görülen Devlet Başkanı için bir başarı. Ayrıca eski kuşak için seçimlere katılmak öteden beri bir vatandaşlık görevi olarak görülüyor. Ve Putin, Rusya’yı yine eski büyük Rusya yapan lider olarak görülüyor. Ancak tek neden bu değil. Putin’in ellerinde olan gücün ekonomik büyümeyi sağlaması ve yükselen doğal gaz ve ham madde fiyatlarını kontrol altına alması da nedenlerin bazıları.”

Alman gazetelerinde ön plandaki konulardan bir diğeri de Başbakan Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in kurultayı ve yeni parti programı. Leipziger Volkszeitung’da yer alan değerlendirmede Başbakan Merkel’in partiyi merkeze çekme girişimini eleştiriliyor:

“Merkel’in eski olan merkez anlayışı Schröder’in anlayışından çok farklı. Çünkü Merkel’in merkez anlayışı, reformlardan geri adım anlamına geliyor. Angela Merkel başbakanlığının ilk günlerinde ‘Daha fazla özgürlük daha az devlet” demişti, şimdiyse “Daha fazla devlet daha az özgürlük” olacakmış. Hıristiyan Demokratların yeni programla seçmen kitlesini genişletmeyi sağladığı söylenemez. Hatta özgüvenden yoksun görünüyorlar. Merkel ile Pofalla sinirli parti tabanını çekmeyi başaramazlarsa merkezde yer almayı da başaramazlar.”

Heidelberg’de yayınlanan Rhein Neckar Zeitung’da yer alan yorumda ise şu görüşlere yer verildi:

“Parti kurultayındaki “Merkez” vurgusu Merkel’in kişisel çizgisiyle örtüşüyor olabilir. Aslında Hiristiyan Demokratların 10 yıldır liderliğini yürüten Merkel hiç bugün olduğu kadar partisine hakim olmadı. Ancak Merkel çok da kendinden emin hareket etmemeli, zira pragmatik fizikçi partinin ruhuna ulaşmayı başaramadı. Hiristiyan Demokratlar, kişisel popülaritesi sürdüğü ve anket sonuçları olumlu olmaya devam ettiği sürece Merkel’i takip etmeye devam edecektir. Baden Würtenberg Başbakanı Günther Oettinger daha açık ifade etti ve Merkel’in ‘merkezden, çoğunluğun oluşması halinde’ destekleneceğini söyledi.”