Nokia’nın üretimini Doğu Avrupa ülkelerine kaydıracağını açıklaması ile tröstlere verilen teşvikler konusunda başlayan tartışma “Die Welt” gazetesinde şu şekilde yorumlanıyor:

“Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Jürgen Rüttgers’in, üretimini Doğu Avrupa’ya kaydırmak istediği için, Nokia’yı “teşvikleri sömürmekle” suçlaması yanlış bir tutum. Zira, belirli bir hedefe hizmet eden teşvikleri düzenleyen anlaşmalar var. Bu arada, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Alman firmalarının Birliğin genişlemesinden büyük çıkar sağladığını hatırlatmıştı. Ve bu şekilde, Almanya’da insanların işlerini kaybettiğini…”

Berlin’de yayımlanan sol eğilimli “die tageszeitung” gazetesi, Avrupa Birliği’nin üye ülkelerin tümünde yaşam standardının eşitlenmesi hedefinden vaz mı geçilmeli diye soruyor ve şöyle devam ediyor:

“Bunun sonucunda, Romanya’daki çalışma koşulları kötü ve ücretler düşük kalırdı. Zira, firmalar her zaman için düşük ücretlerin ödendiği, yan giderlerin fazla olmadığı yerleri tercih ederler. Bu nedenle, Doğu Avrupa’daki sosyal ve ekonomik durumun bir an önce düzelmesi için çaba gösterilmesi, Alman sendikalarının ve politikacılarının da çıkarına olur.”

“Süddeutsche Zeitung” gazetesi ise firmalar arasındaki rekabet yüzünden ucuz üretimin kaçınılmaz olduğunu, ama yüksek teknolojili ürünler için de alt yapının hazırlanması gerektiğine işaret ediyor.

“Giderleri makul bir ölçüde tutup, araştırma için bütçe ayırmak gerekiyor. Bu çerçevede, devlete de bir görev düşüyor: vergi yasasının düzeltilmesi, bürokrasinin azaltılması ve eğitime ayrılan kaynağın arttırılması. Bu bağlamda, Eyalet Başbakanı Rüttgers ve federal düzeydeki politikacıların, hiçbir şey yapmadan içinde bulundukları durumdan şikayet etmekten daha önemli görevleri bulunuyor.”

Almanya’nın, Afganistan’a ek asker göndermeye hazırlandığı ile ilgili tartışmalar, yorumlarda ele alınan diğer bir konu. Bugüne kadar Afganistan’da, sadece yeniden imar çalışmalarına destek veren Alman askerlerinin ülkede farklı bir görev üstlenmesi olasılığı “Maerkische Oderzeitung” gazetesinde şu şekilde ele alınıyor:

“Afganistan’da şiddet tırmandıkça, Alman askerlerinin Hindukuş’taki çatışmalara katılma olasılığı da artıyor. Yakında, yaklaşık 250 Alman askeri, ülkenin kuzeyinde konuşlandırılmış birliklere katılabilir. Ancak, Taliban daha önceden duyurduğu ilkbahar saldırılarını başlar ve Mezar-ı Şerif, Kunduz ve Faysabad’ı hedef alırsa, bu planlar eskiyebilir. Zira, Berlin’de kimse dile getirmek istemese de, Afganistan’daki birliklere takviye yapılarak, uğranan başarısızlık zamana yayılıyor ve geri çekilmek için zaman kazanılıyor. Bu şekilde, 2008 yılı Başbakan Merkel için “anahtar bir yıl” olabilir.”