200611 Westerwelle Assad
21 Haziran 2011Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın reform sözleri vermesinin hemen ardından ülkenin çeşitli kentlerinde protesto gösterileri düzenlendi. Esad’ın sözlerini etkileyici bulmayan ve tehditlerin devam ettiğini belirten muhalifler, konuşmada gerçek bir demokrasiye geçişin işaretlerinin bulunmadığını savunuyor. Rejim değişikliğini içermeyen her türlü diyaloğu "yararsız" bulan muhalifler, bu nedenle tüm hedeflerine ulaşıncaya kadar gösterileri sürdürme kararında olduklarını açıkladı.
Uluslararası toplum da Esad’ın konuşmasından tatmin olmadı. Lüksemburg’da toplanan AB dışişleri bakanları, Suriye’ye yaptırımların genişletilmesi konusunda anlaşma sağladı. Birlik, Devlet Bakanı Esad ve yakınları dahil 23 kişiye uygulanan yaptırımların, halka şiddet uygulanmasından sorumlu yeni isimleri kapsayacak şekilde genişletilmesi için hazırlıklarını sürdürüyor. Son kararı, perşembe günü toplanacak AB devlet ve hükümet başkanları verecek.
Westerwelle’den BM Güvenlik Konseyi’ne çağrı
Suriye’deki gelişmeler nedeniyle hala endişeli olduklarını belirten Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle şöyle konuştu:
“Bize ulaşan haberler şok edici, diğer yandan Suriye’deki rejimin geri adım atmayan tutumu da aynı şekilde hayret uyandırıyor. Baskı politikasına son verilmeli. Bunun için, sadece Avrupa’dan Suriye yönetimine açık bir mesaj gönderilmesi yeterli değil.”
Suriye şirketleriyle ekonomik ilişkilerin de gözden geçirilmesini isteyen Almanya Dışişleri Bakanı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden de adım atmasını bekliyor:
“Suriye rejiminin baskı politikalarının, uluslararası toplum tarafından hiç bir şekilde kabul edilemez olduğuu gösteren bir karar tasarısı üzerinde Güvenlik Konseyi’nin Avrupalı üyeleri, ortak alışmalarını sürdürüyor.”
Rusya’nın tavrı
Ancak BM Güvenlik Konseyi üyesi Rusya, Libya’da olduğu gibi askeri bir operasyona yeşil ışık yakacak bir Birleşmiş Milletler kararına karşı. Rus yetkililer, herhangi bir müdahalenin tüm bölgeye yayılabileceği tahmininde bulunuyor. Uluslararası toplumun ortak bir dil bulması gerektiğini belirten Westerwelle, Rusya’nın tutumunu eleştirirken, hazırlanan tasarının Libya’ya askeri operasyon düzenlenmesine olanak tanıyan Birleşmiş Milletler kararından farklı olduğunu kaydetti:
“Bu tasarıyla söz konusu olan, Esad rejiminin meşruiyetine uluslararası toplum tarafından açık bir şekilde son verilmesi için ortak uluslararası bir dil bulunması. Amaçlanan siyasi bir tecrit politikası, daha fazlası değil.”
BM’deki karar tasarısını destekleyen Amerika Birleşik Devletleri de Esad’ın konuşmasıyla ilgili bir değerlendirmede bulundu. ABD Dışişişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “söz değil, icraat” beklediklerini belirterek Suriye Devlet Başkanı’nın ülkedeki huzursuzlukları komplolara bağlamasını ve sabotajcıları sorumlu tutmasını inandırıcı bulmadıklarını kaydetti. Washington, Suriye halkının protestolara devam ettiğine de dikkat çekti. Esad'ın konuşmasına Ankara'dan da tepki geldi. Suriye Devlet Başkanı'nın konuşmasını yeterli bulmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Esad'ın planlanan değişikliklerle ilgili kesin ve net konuşması gerektiğini savundu.
© Deutsche Welle Türkçe
Prössl, Christoph, Ajanslar / Çeviri: Hülya Köylü
Editör: Ayhan Şimşek