1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin-Ankara gerginliğinde Varşova bekleyişi

2 Temmuz 2016

Ermeni Soykırımı kararının yol açtığı gerilimde gözler Merkel ve Erdoğan’ın katılacakları NATO zirvesinde. Berlin’in “ilişkilerimiz normalleşsin” talebine Ankara’dan “soykırım kararıyla arana mesafe koy” şartı geldi.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/D. Sanchez

Türkiye-Almanya ilişkilerinde Federal Meclis’in Ermeni Soykırımı kararı nedeniyle başlayan gerilim sürüyor. Siyasi temaslar hemen hemen durma noktasına gelirken gözler gelecek hafta her iki liderin katılacağı NATO Zirvesi'nde yapacakları muhtemel görüşmeye çevrildi.

Alman diplomatik kaynaklar, İstanbul’daki terör saldırılarının ardından telefonda görüşen Merkel ve Erdoğan’ın 8-9 Temmuz tarihlerinde Varşova’da yapılacak NATO Zirvesi sırasında bir araya gelmeleri amacıyla görüşmelerin sürdüğünü söyledi. İki ülke arasında gerginliğe yol açan konuların en üst düzeyde ele alınması, ilişkilerde gelecek perspektifinin konuşulması bekleniyor.

Ankara’nın şartı

Türkiye, Almanya ile ilişkilerin yeniden normalleşebilmesi için, Merkel hükümetinden gelecek günlerde adım atmasını talep ediyor. Başbakan Merkel dâhil hükümet üyelerinin çoğunluğunun 2 Haziran’da soykırım kararının kabul edildiği Federal Meclis oturumuna katılmamış olmaları, Türk tarafınca yeterli görülmüyor.

Türkiye, Alman hükümetinin bir açıklamayla tutumunu netleştirmesini, bu kararın hükümeti bağlamadığını, hukuki bir yanı olmadığı, hükümet politikalarına yansımayacağını ifade etmesini istiyor. Ankara’nın bir diğer beklentisi de Almanya’nın, 1915’te yaşananların uluslararası tarihçiler komisyonu tarafından ele alınması önerisine destek vermesi.

1915 Ermeni Tehciri ve bu dönemdeki katliamları soykırım olarak nitelendiren karara büyük tepki gösteren Ankara, buna karşı bir eylem planı hazırlandığını bildirmişti. DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre yapılan istişareler sonrasında Ankara’nın göstereceği tepkide, Türkiye’nin siyasi, iktisadi ve askeri alanlardaki milli çıkarlarının zarar görmemesi ölçüsünün dikkate alınması kararlaştırıldı. Birçok alanda ilişkiler dondurulmasa da temasların yoğunluğu büyük ölçüde düştü.

Siyasi diyalog sınırlandırıldı

Soykırım kararı sonrasında ilişkilerde en büyük zorluk, parlamenterler arasındaki diyalog konusunda yaşanıyor. Almanya Federal Meclisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki ilişkiler durma noktasına geldi. Üst düzey siyasi diyalog sınırlandırıldı. İki ülke dışişleri bakanlıkları arasındaki stratejik diyalog toplantıları, ekonomik ve ticari işbirliğinin genişletilmesini hedefleyen ekonomi ve ticari ortaklık toplantıları için hazırlık yapılamıyor. Planlanan karşılıklı üst düzey askeri ziyaretlere ilişkin hazırlıklarda da frene basıldı. Türk tarafı zorunluluk olmadıkça, ilişkilerin daha da geliştirilmesine dönük girişimlere sıcak bakmadığı mesajını veriyor.

Gerilim aylar sürebilir

Türkiye ile Avusturya ve Vatikan arasında geçen yıl soykırım kararları nedeniyle benzer gerilimler yaşandığına dikkat çeken diplomatik kaynaklar, Avusturya ile beş buçuk ay, Vatikan ile de 10 ay süren gerginlik sonrasında tarafların uzlaşmaya vardıklarına dikkat çekiyor.

Avusturya parlamentosunun geçen yıl kabul ettiği Ermeni Soykırımı tasarısı üzerine Türkiye tepki olarak Viyana büyükelçisini geri çekmişti. İki ülke arasında kriz Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz’un Eylül ayında Türkiye ziyareti sırasında yaptığı açıklamayla aşılmıştı.

Kurz, Meclis’teki siyasi partilerin ortak açıklamasının, hükümetin tutumunu değiştirmediğini belirterek, bunun bir mahkeme kararı niteliği de taşımadığını söylemişti. Kurz, “Avusturya hükümetinin, pozisyonu burada değişmedi. Hukuki durum çok net. 1948 tarihli BM Konvansiyonu çok net şekilde soykırım kararını açıklığa kavuşturmaktadır. Bu soykırım kavramının geriye dönük olarak yürümediği de çok net. Tarihle yüzleşmek önemlidir. Mağdurların, kurbanların unutulmaması gerektiği açıktır. Bu konuda da görüş alışverişinde bulunmaktan mutluyuz” ifadelerini kullanmıştı.

Almanya normalleşme istiyor

Türkiye politikaları nedeniyle sert eleştirilere hedef olan Merkel liderliğindeki Alman hükümetinin gelecek günlerde buna benzer bir açıklama yapıp yapmayacağı belirsizliğini koruyor. Ancak Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer’in Türkiye ilişkiler konusunda bu hafta yaptığı açıklama normalleşme arzusunu ifade ediyor.

Schäfer, gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada, “Biz Türkiye ile siyasi ilişkilerin en kısa zamanda yeniden tam anlamıyla normalleşmesini diliyoruz. Sadece hükümetler arası değil iki ülke parlamentoları arasında da normalleşme arzu ediyoruz. Bu hedefe ulaşmak için dışişleri bakanlığı olarak elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Erivan'dan Ankara'ya diplomatik mesajlar

Bu süreçte Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in geçen günlerde gerçekleştirdiği Ermenistan ziyaretinde özenli bir üslup kullanması ve yapıcı mesajlar vermesi de dikkat çekti. Federal Meclis'teki soykırım kararı oylamasına katılmayan Steinmeier’in, Ermenistan ziyareti sırasında da Federal Meclis kararına mesafesini koruması gözlerden kaçmadı.

Diplomatik kaynaklar, Steinmeier’in Erivan’da soykırım anıtını ziyaret etmekle birlikte, ziyaretçi defterini imzalamadığına, birçok siyasinin aksine soykırım anısına ağaç dikmediğine ve sosyal medya üzerinden açıklamalarında “soykırım” yerine “mezalim” kavramını kullanmayı tercih ettiğine işaret ediyorlar.

Steinmeier, Erivan’daki konuşmasında sorunun tek bir kavrama indirgenmesinin sorunları çözmeyeceğini söylerken, Türkiye’nin tarihçiler komisyonu önerisine atıfta bulunarak iki ülke arasında görüşmeler yapılması beklentisini dile getirdi.

Sosyal medya diplomasisi

Ayrıca Alman Hükümeti, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırı sonrasında, terörü güçlü ifadelerle kınadı, Türkiye ile dayanışma mesajları verildi. Başkent Berlin’deki tarihi Brandenburg Kapısı Türk bayrağı ile aydınlatıldı. Hatta Dışişleri Bakanı Steinmeier, Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği’nin Facebook hesabında yayınladığı bir gönderiye de kendi kişisel hesabından yorum yazdı.

Saldırıda çok sayıda kişinin hayatını kaybetmiş olmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Alman Bakan, “Türkiye’deki insanların yanındayız. Kimi zaman aramızda oluşan farklılıklara rağmen, terör tehdidi ve dehşeti karşısında bir arada durmalıyız” ifadelerini kullandı.

© Deutsche Welle Türkçe

Değer Akal / Berlin