Almanya ile Fransa arasındaki hükümetlerarası olağan istişarelerinde Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy Fransa’yı ilk kez temsil etti. İkili zirvenin durağı bu kez başkent Berlin’di. Uzun bir geleneği olan bu buluşmalara her iki ülkenin bakanlar kurulu da katılıyor ve bir anlamda karma bakanlar kurulu toplantısı yapılıyor. Her iki ülkenin Avrupa ve dünya politikalarının koordine edilmesi tek amaç değil. Komşu Fransa ile Almanya’yı aynı ölçüde ilgilendiren iç meseleler de hükümetler buluşmasının gündemine alınabiliyor. Bu kez ortak konu yabancıların topluma uyumu idi.

Dışişleri Bakanları’nın da eşlik ettikleri şarkıda, Türk asıllı Alman bestekar Muhabbet Almanya’daki genç göçmenlerin hissiyatını seslendiriyor. Stüdyodaki kayıta eşlik eden Fransa ve Almanya’nın Dışişleri Bakanları Frank-Walter Steinmeier ve Bernard Kouchner nakarat bölümlerini okuyorlar. Şarkının adı Almanya, ama nakaratta her iki ülkenin de adı geçiyor.

”Göçmen gerçeğini” yerinde gördüler

En geç Paris’in banliyölerindeki şiddet olaylarıyla ne kadar acil hal aldığı ortaya çıkan bu önemli sosyal sorun her iki ülkeyi de aynı derecede ilgilendiriyor. Alman ve Fransız Bakanlar göçmen gerçeğini yerinde görmek için toplantı salonundan ayrılıp Berlin’in semtlerine dağıldılar. Tarım bakanları göçmen oranının yüksek olduğu orta dereceli bir okulda sağlıklı beslenme dersi verirken spordan sorumlu bakanlar da Berlin’in ünlü ilçelerinden Wedding’deki bir amatör spor kulübünü ziyaret ettiler.

Sansasyon yok

Başbakan Merkel de konuğu Sarkozy ile birlikte yola koyulmuştu: “Bugün bir okula giderek entegrasyonla ilgili son derece heyecanlı ve ilginç bir tartışmaya katıldık. Alman-Fransız gençlik mübadelesi çerçevesinde düzenlenen buluşmaya Alman ve göçmen öğrenciler de katıldı.”

Hükümetlerarası istişarelerin sonuçları sansasyonel değildi. Yetkili bakanlıklar, bir yıl sonraki zirveye kadar ortak uyum politikası hazırlamakla görevlendirildi. Aynı zamanda, Fransa gibi Almanya da sınır kontrollerinin kalktığı Schengen bölgesine daha fazla göçmen yığılmasının entegrasyonu zorlaştırdığını da düşünüyor. Sarkozy, “Göç politikasının ortak tarifini yapacağız. Farklı göz politikaları uygularsak Schengen anlaşması hiçbir işe yaramaz” diyor.

İran da konuşuldu

Berlin’deki zirvede dünya politikası da konuşuldu. En acil konu yine, İran’ın nükleer programına gösterilecek tepki idi. Fransa Cumhurbaşkanı bu sorunda da tek sesle konuşmalarının şart olduğunu dile getirdi: “Atılacak adımların hızı konusunda her zaman anlaşamayabiliriz. Ama esasında hepimiz aynı çizgiyi izliyoruz.”

Bu da, BM çerçevesinde hareket edilmesi, Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleriyle uzlaşılması ve İran’ın katılığını sürdürmesi durumunda Güvenlik Konseyi’nden ek yaptırım kararı çıkartılması anlamına geliyor. Almanya Başbakın tahran yönetimi üzerindeki baskının artması gerektiğini dile getirdi: “Diğer Avrupa ülkeleri ile de, İran ile olan ticari ilişkilerin biraz daha azaltılmasını görüşüyoruz. Almanya bunu ihracattaki devlet kefaleti üzerinden yapıyor.”

Berlin’deki buluşma, Elize Sarayı’ndaki nöbet değişikliğinin ikili ilişkilerde yarattığı uyum probleminin yerini çoktan ahenkli bir melodiye bıraktığını gösterdi.