Türkiye’de anayasa değişikliği için yapılan referandumdan yüzde 58 oranında ”evet” oyu çıkması, Almanya’da olumlu yankı buldu. Referandumun sonuçları pazar akşamı belli olduktan kısa bir süre sonra Almanya’dan ilk açıklama Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’den geldi. Westerwelle yaptığı yazılı açıklamada, referandumda elde edilen başarıyı memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Westerwelle pazartesi günü Berlin’de basına yaptığı açıklamada da, halkın verdiği bu kararı, Türkiye’nin modernleşmesi ve demokratikleşmesi yolunda atılmış önemli bir adım olarak nitelendirdi. Bu sonucun, Türkiye’nin ülkede reform sürecini devam ettirmek istediği yönünde kararlı olduğunun bir göstergesi olduğunu belirten Westerwelle, "Bu aynı zamanda Türkiye’nin yönünün Avrupa olduğunu göstermektedir. Türkiye’de iç siyasete ilişkin reformları devam ettirmek isteyen güçleri destekliyoruz. Çünkü Türkiye’nin ekonomik meselelerin yanı sıra güvenlik ve küresel işbirliği açısından da çok önemli bir ortak olduğunun farkındayız" dedi.

Westerwelle imtiyazlı ortaklığa karşı

Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Westerwelle açıklamasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği tam üyeliğine itiraz eden Hrıstiyan Birlik partilerinin ”imtiyazlı ortaklık” önerisine de bir kez daha karşı çıktı.

"Türkiye, adil, saygılı ve eşit seviyede bir tutumu hak etmektedir. Kimse Türkiye’ye zamanı gelmeden önce büyük sözler vermemelidir ama kimse modernleştiği görülen, böyle önemli bir ülkeye yönelik olumsuz tutum izlememeli, bu ülkeyi dışlamamalıdır" diyen Westerwelle, dış politikada da bu dengeyi koruyacak bir çizgi izlediğini ifade etti.

"Reformlar devam etmeli"

Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkan Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) de referandum sonucunu memnuniyetle karşıladı. Bu sonucun doğru yolda atılmış bir adım olduğunu söyleyen partinin Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Thomas Silberhorn, ancak anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Böylelikle Türkiye'nin demokrasi yolunda ilerleyebileceğini belirten Silberhorn, "Özellikle de ordunun etkinliğinin kısıtlanmasını memnuniyetle karşılıyorum" dedi. Silberhorn, Türkiye'de reformların devam etmesi gerektiğini vurguladı.

"Referandum görüşümüzü değiştirmedi"

Türkiye’de din ve ifade özgürlüğünün tam anlamıyla hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Silberhorn, Türkiye’nin tam üyeliğine karşı olduklarını da tekrarladı. "Hrıstiyan Sosyal Birlik olarak Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkıyoruz" diyen Silberhorn, tam üyelik dışında bir işbirliğinin çok daha başarılı olacağına inandıklarını ifade etti. Silberhorn, "kanımca bu durum yapılan referandumla da değişmedi" dedi.

Sosyal Demokratlar da sonuçtan memnun

Muhalefette bulunan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Türkiye Koordinasyon Grubu Başkanı Dietmar Nietan ise Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin Türkiye’yi Avrupa’ya daha da yakınlaştırmak için reform sürecini devam ettirmeye hazır olduğunu görmesi gerektiğini söyledi. Referandum sonucunu memnuniyetle karşılayan Dietmar Nietan, Türkiye’de muhalefetin anayasa değişikliğinin yargı reformuna ilişkin maddelerine kuşku ile yaklaşmasını ise şöyle değerlendirdi:

”Muhafelet partilerinin istedikleri anayasa reformu doğrultusunda yeni öneriler getirmiş olmasını dilerdim. Bu anayasa reformu ile Türkiye’deki demokratik imkânların otomatik olarak kötüye gideceğine inanmıyorum. Türkiye’de toplumun şekillendirecek önemli meselelerde büyük siyasi partiler arasında uzlaşma sağlanması için çaba gösterilmesinin hâlâ önemli olduğunu düşünüyorum.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Ahmet Günaltay