Alman hükümetini oluşturan koalisyon ortakları Hrıstiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) talebiyle Alman Meclisi’nde düzenlenen özel oturumda Türkiye’deki gelişmeler ele alındı. Tüm siyasi partilerin temsilcileri yaklaşık iki haftadır süren protestolarda Türk polisinin uyguladığı şiddeti kınadı.

Oturumun açılış konulmasını yapan Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, gelişmeleri büyük bir endişe ile takip ettiklerini söyledi. Sadece basın üzerinden değil aynı zamanda diplomatik kanallar üzerinden de yaşananları takip ettiklerini kaydeden Westerwelle, protestoların demokratik sivil bir toplumun göstergesi olduğuna dikkat çekti.

Avukatların gözaltına alınmasına da tepki gösteren Westerwelle, düşünce ve toplanma özgürlüğünün her demokraside olması gereken temel haklar arasında bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin modernleşmesinin sadece ekonomiyi değil, aynı zamanda insan haklarını da içermesi gerektiğine vurgu yapan Westerwelle, Türk hükümetinin göstericilere karşı şimdiye kadar takındığı tavırla hem kendi ülkesine hem de Avrupa'ya yanlış sinyal verdiğini sözlerine ekledi.

Türk hükümetine karşı tutum

Oturumda polisin göstericilere uyguladığı şiddet karşısında Almanya'nın Türk hükümetine karşı takınması gereken tutum da tartışıldı. Protestocuların talep ettiği demokratik hakların AB’nin savunduğu değerlerle örtüştüğünü ifade eden Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller Partili poltikacılar, Türkiye'deki demokrasi hareketinin desteklenip AB’ye üyelik müzakerelerinin canlandırılmasını talep etti. Hrıstiyan Demokrat Parti (CDU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) bu konuda çekimser kalırken, Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ve Sol Parti ise üyelik müzakerelerinin durdurulmasını talep etti.

Sol Parti’nin Türk kökenli milletvekili Sevim Dağdelen, Türk hükümetinin 'polis terörü' olarak nitelediği tutumuna karşı Alman hükümetinin sert ve tutarlı bir tepki vermesi gerektiğini savundu.

AKP hükümeti ile yapılan işbirliğine son verilmesi gerektiğini kaydeden Dağdelen, Alman hükümetinden Türkiye’de konuşlandırılan Patriot füzelerini geri çekmesi talebinde bulundu. AB üyelik müzakerelerinde yeni bir fasıl açılmasının AKP hükümetini ödüllendirmek olacağını savunan Sol Partili politikacı, bunun giderek otoriterleşen Türkiye hükümetinin hâlihazırda izlediği politikadan güçlenerek çıkması anlamına geleceğini vurguladı ve müzakerelerin şu anki koşullarda canlandırılamasının yanlış olacağını belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa, BD/ HS


"DW Türkçe'yi Facebook ve Twitter üzerinden de takip edin!"