Almanya hükümeti, Yunanistan’a yapılacak mali yardıma Almanya’nın katılımı konusunda gelecek hafta sonuna kadar Meclis’ten bir karar çıkarmak istiyor. Yardım taahhüdünün kesinleşmesi konusundaki baskı giderek artıyor. Berlin’de üst düzey yetkililerin katıldığı birbiri ardına toplantılar düzenleniyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, çarşamba günü Uluslararası Para Fonu Başkanı Dominique Strauß-Kahn, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet ve Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ile bir araya geldi. Merkel, Yunanistan’a yapılacak yardım konusundaki görüşmelerin çok hızlı bir şekilde sonuçlandırılacağını ve nihai kararın Uluslararası Para Fonu ile Atina yönetimi arasındaki görüşmelerin tamamlanmasından sonra açıklanacağını duyurdu. Yunan hükümeti ile müzakerelerin ivedilikle yürütülmesi gerektiğini kaydeden Merkel, tüm Euro Bölgesi’nin istikrarının söz konusu olduğunu söyledi. Nitekim krizin bir domino etkisi yaratarak kredi notları düşürülen Portekiz ve İspanya ile İtalya'yı da etkilemesinden endişe ediliyor.

Yunanistan için zaman daralıyor. İflasın eşiğine gelen bu ülkenin 19 Mayıs’a kadar borcunun ilk taksitini ödeyebilmesi için yaklaşık 9 milyar Euro’ya ihtiyacı var. Mali destek sözü verilse de yardımın koşulları henüz somutlaşmış değil.

En büyük katkı Almanya'dan bekleniyor

Avrupa’nın yapacağı yardımda en büyük katkıyı sağlaması öngörülen Almanya’nın bir an önce karara varması yönündeki baskı artıyor. Özellikle de reyting ajansı Standard & Poor’s'un yüksek risk nedeniyle Yunan devlet tahvillerinin notunu daha da düşürmesi bunda etkili oldu.

Almanya Maliye Bakanlığı, Euro’nun tehlikede olduğunu ve Euro Bölgesi ülkeleri, Avrupa Merkez Bankası ile IMF’nin Yunanistan’ı kurtarma planı üzerinde anlaşmasını temel alan bir yasa tasarısı hazırlıyor. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, acele edilmesi gerektiğini kaydetti. Schäuble, “Almanya hükümeti, bu konuda çaba harcayacaktır. Yardım için İmar Kredi Bankası'na hükümet garantisi sağlayabilmek için en geç pazartesi günü tasarıyı yasalaştırmamız gerekiyor. Böylece, Alman kamu bankası yardım için devreye sokulabilecektir" diye konuştu.

Şu ana kadar varılan anlaşmalara göre, Avrupa’nın bu yıl Yunanistan’a 30 milyar Euro civarında mali yardım yapması öngörülüyor. Bu meblağın 8 milyar 400 milyon Euro’su Almanya'dan gelecek. Uluslararası Para Fonu’ndan ise 15 milyar Euro’luk katkı bekleniyor.

Almanya'da hassas konu

Almanya Maliye Bakanı, yasal düzenleme sürecinin sorunsuz işleyebilmesi için, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet ve Uluslararası Para Fonu Başkanı Dominique Strauß-Kahn’ı meclis grubu temsilcileriyle bir araya getirdi. Schäuble, gelecek hafta içerisinde ulaşılması planlanan hedefi, “Son derece dikkatli ve hızlı bir şekilde yasama süreciyle ilgili görüşmeleri tamamlayıp Cuma gününe kadar yasa paketini ortaya çıkarabilmek için, bize açık çek vermeye yanaşmayan siyasi partilerin gruplarıyla temas halindeyiz" sözleriyle açıkladı.

Almanya’da büyük çoğunluğun Yunanistan’a yardım yapılmasına karşı olmasına kimse şaşırmıyor. Son haftalarda, AB’nin zor durumdaki bu üyesi hakkında sert tartışmalar çıktı, bol bol polemik yapıldı. Almanya'da Yunanistan'a mali yardım yapılmasını isteyen politikacılar antipati uyandırıyor. Özellikle de Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yapılacak seçimler öncesinde kimse kamuoyundaki eğilimlere ters düşecek beyanatlarda bulunmak istemiyor.

Kredi kuruluşlarından fedakârlık beklentisi

Muhalefet ve iktidar kanatlarındaki çoğu politikacı, Yunanistan'a yapılacak mali yardımda özel kredi kuruluşlarının da fedakârlıkta bulunmasını talep ediyor. Ancak bu isteğin gerçekleşme şansı çok düşük. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Maliye Bakanı Schäuble, Yunanistan'ın özel alacaklılarından fedakârlık gelebileceğini sanmıyor.

Hükümet Sözcüsü Sabine Heimbach, Maliye Bakanı’na atıfta bulunarak, "Maliye Bakanı, Yunanistan'ın borçları ertelenmeden finans sektörünün yardım programına ortak olmasının tasavvur edilemeyeceğini belirtti. Aynı zamanda Yunanistan için hazırlanacak olası yardım programında borçların ertelenmesinin söz konusu olmadığını da açıkça dile getirdi" ifadelerini kullandı.

© Deutsche Welle Türkçe

Heiner Kiesel / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay